Çölde Çay
Bernardo Bertolucci'nin "The Sheltering Sky" (Türkiye'de gösterim adıyla Çölde Çay) filmi ve filmden esinlenerek ortaya çıkmış, Teoman- Şebnem Ferah düetiyle "İki Yabancı" şarkısını bilmeyen var mıdır, bilmem...
"Turist, gezinin en başında evine ne zaman döneceğini bilir, oysa bir gezginin ne zaman geri döneceği, hatta dönüp dönmeyeceği bile belli değildir." teması eşliğinde, "birbirlerini derinden seven bir çift olan Port ve Kit, bu duygularına rağmen artık iletişim kuramamaktadırlar. Birbirlerine ulaşma arayışlarını Afrika'ya gezgin olarak gelerek, bu yeni coğrafyada giderek derinleştirerek dışsallaştırırlar. Yorgun evliliklerini, hatta yorgun ruhlarını canlandırmayı beklerken, bu yolculuk onları trajik sonuçlara götürür." olarak özetlenebilecek bir filmdi Çölde Çay...
Sinema eleştirmeni mi oldun diyecekler çıkacaktır. Öyle bir iddiam yok. Filmi ve şarkıyı hatırlamama neden olan bugün okuduğum bir gazete haberi...
Haber şöyle:
"Mersin'de 3 milletvekili ile çay bahçesine giden bir milletvekiline (tarikat şeyhi soyundan olur kendisi) , daha çaylarını bitiremeden işyeri sahibi "DTP'li misiniz" diye sordu. "Evet" yanıtını alınca kapıyı gösterdi: "Şehidim var, anlayın ve gidin."
Kim haklı, kim haksız mevzuuna hiç girmeden şarkıyı söylemeye başladım. Filmin finalindeki trajik sonuçları düşünmemeye, şarkıdaki yalnızlığın ürperten soğukluğunu hissetmemeye çalıştım. Biliyordum ki; bizlere bahşedilmiş cenneti çöle çevirmek her an elimizdeydi. Sonunda yarattığımız çölde çayı yudumlayan ise kesinlikle ikimizden biri olmayacaktı.
Yazdan kalma bir günden
Ya da "Çölde Çay" filminden
Bir sahne var aklımda
Oyuncular sanki biziz
Mutsuzuz ikimiziz
Kimi aşklar hiç bitmez mi
Bizimkisi bitenlerden
Sevmeye yeteneksiziz
İki yabancı, iki yabancı
Birlikte ama yalnız
İki yabancı
"Turist, gezinin en başında evine ne zaman döneceğini bilir, oysa bir gezginin ne zaman geri döneceği, hatta dönüp dönmeyeceği bile belli değildir." teması eşliğinde, "birbirlerini derinden seven bir çift olan Port ve Kit, bu duygularına rağmen artık iletişim kuramamaktadırlar. Birbirlerine ulaşma arayışlarını Afrika'ya gezgin olarak gelerek, bu yeni coğrafyada giderek derinleştirerek dışsallaştırırlar. Yorgun evliliklerini, hatta yorgun ruhlarını canlandırmayı beklerken, bu yolculuk onları trajik sonuçlara götürür." olarak özetlenebilecek bir filmdi Çölde Çay...
Sinema eleştirmeni mi oldun diyecekler çıkacaktır. Öyle bir iddiam yok. Filmi ve şarkıyı hatırlamama neden olan bugün okuduğum bir gazete haberi...
Haber şöyle:
"Mersin'de 3 milletvekili ile çay bahçesine giden bir milletvekiline (tarikat şeyhi soyundan olur kendisi) , daha çaylarını bitiremeden işyeri sahibi "DTP'li misiniz" diye sordu. "Evet" yanıtını alınca kapıyı gösterdi: "Şehidim var, anlayın ve gidin."
Kim haklı, kim haksız mevzuuna hiç girmeden şarkıyı söylemeye başladım. Filmin finalindeki trajik sonuçları düşünmemeye, şarkıdaki yalnızlığın ürperten soğukluğunu hissetmemeye çalıştım. Biliyordum ki; bizlere bahşedilmiş cenneti çöle çevirmek her an elimizdeydi. Sonunda yarattığımız çölde çayı yudumlayan ise kesinlikle ikimizden biri olmayacaktı.
Yazdan kalma bir günden
Ya da "Çölde Çay" filminden
Bir sahne var aklımda
Oyuncular sanki biziz
Mutsuzuz ikimiziz
Kimi aşklar hiç bitmez mi
Bizimkisi bitenlerden
Sevmeye yeteneksiziz
İki yabancı, iki yabancı
Birlikte ama yalnız
İki yabancı