Vekalet Acaipliði

Konuyla ilgili arama yaptým ama bu acaip durumun benzerinin olduðunu sanmýyorum.

Yabancý bir firma yerli bir avukat marifetiyle T.C Patent Enstitüsü tarafýndan 2004'te firmamýz adýna tescilli bir marka konusunda markanýn kendilerine ait olduðunu belirterek önce firmamýza noterden markayý terketmemizi isteyen bir protesto yazýsý gönderiyor, ardýndan da 06.2006 'da marka davasý açýyor.

Dava bugünlere kadar devam etmekte birlikte geçen süre 3 yýl 1 aydan fazla oluyor, sonradan farkediyoruz ki avukatýn vekaleti geçersiz bir vekalet. Vekalette (Þirketin müdürü olan ben xxx adlý kiþi olarak xxx konularda vekaleti þu kiþiye veriyorum) þeklinde baþlýyor, altta iki isim ve iki imza var, isim ve imzalar yukarýda adý geçen xxx kiþiye ait deðil. Daha da enteresaný apostille damgasý ile gelen bu vekaletin yeminli tercümesi de kanun aykýrý þekilde bizzat davayý açan avukat tarafýndan yapýlmýþ.

Hakim ise, 3 yýl sonra vekaletteki çeliþki giderilsin, yenisi getirilsin þeklinde bir karar veriyor ve kötü niyetle yapýlan yeminli tercümeyi de es geçiyor.

Benim sormak istediðim nokta ise?
Vekalet hatalý olduðundan yani geçersiz olmasýna ve kanunlara aykýrý þekilde yeminli tercümesinin de bizzat vekil tarafýndan yapýlmasýna raðmen, bu geçersiz vekalet ile firmamýza protesto çekiliyor akabinde mahkemeye veriliyoruz ve 3 yýldan uzun bir süredir haksýz yere avukat paralarý veriyor ve gidip geliyoruz?

Teknik olarak dava vekaletsiz açýlmýþ, vekaletsiz açýlan bir davanýn devam süresi ne kadardýr? Yani isteyen dava açýp pardon ben vekaletsiz dava açmýþým ama durun bekleyin þimdi yeni vekalet getiriyorum diyip 3 sene sonra vekalet getirebilir mi? Burada bir yorum da bulunmak istiyorum, mesela nasýl bir kanun geriye dönük yapýlamaz ise, benim mantýðýma göre bugün alýnan bir vekalet geçmiþte yapýlan iþlemleri geçerli kýlamaz diye düþünüyorum haksýz mýyým?

Cevap yazacak yorumda bulunacak arkadaþlara þimdiden teþekkür ederim.

Marka davalarý avukatsýz takip edilmeyen davalardýr. Davada avukata hiç vekalet verilmese bile dava devam eder düþmez. Çünkü önemli olan mahkemenin önüne gelen sorunu çözmesidir. Diðerleri teferruattýr. BU sebeple hakimin verdiði karar yüzde yz doðrudur. Vekalet de hata olmuþsa da önemli olan niyettir. Hata dava bitimine kadar düzeltilir. Siz davanýn özüne iliþkin bir þeyler yazmamýþsýnýz. Gerçekten o markayý kullandýnýz mý? Burda aðýr tazminat cezalarýna çarptýrýlabilirsiniz.

S.M.Mali Müþavir
Selçuk GÜLTEN

Ortada bir vekalet vardýr. Bunun hatalý olmasý eski yapýlan iþlemleri boþlukta býrakmaz. Yeni vekalet deðil vekalette düzeltme iþlemi sözkonusudur. Haksýz yere avukat parasý veriyorum demiþsiniz. Davayý kazanýrsanýz yargýlama masraflarý size iade edilir.

Sayýn Selçuk Bey,

Marka konusu aslýnda çok uzun kýsaca özetliyim,

Uzunca araþtýrmalarýmýz neticesinde bir ürün ithal ediyoruz, ne ürün ne de markasý Türkiye'de bilinmiyor, 2-3 sene çalýþýp didinip, yazýlar hazýrlayýp özellikle internet ortamýnda bu ürünü tanýtmaya baþlýyoruz, bu yazýlarý yüzbinler okuyor ve sonunda ürün tanýnýr hale geliyor, tam distribütörlerle anlaþma saðlayýp çabalarýmýzýn meyvesini yiyecek konuma geldiðimizde, bir ithalatçý ve onun distribütörü olan ikinci el iki firma türüyor, anlaþtýðýmýz distribütörlere sürekli fiyat kýrýyorlar, ilk baþlarda umursamýyoruz çünkü onlarca çalýþanlarý olan kira vs masrafý olan firmalarýn yanýnda masrafý neredeyse "0" olan bir firmayýz ve fiyat konusunda kimsenin bizimle rekabet edemeyeceðini düþünüyoruz, ancak ikinci el firmalar olmalarýna raðmen fiyatý beklemediðimiz þekilde ürünün maliyetine kadar çekiyorlar, yaptýðýmýz satýþlarda para kazanamýyoruz ve son ithalatýmýzý zararýna satmak zorunda kalýyoruz. Ürünü ithal ettiðimiz firma yasal zorunluluklarýna yerine getirmeyip gönderdiðimiz arýzalý ürünleri ya kaybediyor yada postadan reddediyor, istersem garanti veririm istersem vermem þeklinde beyanatlarda bulunuyor, sonra da maillerimize ve ürün telabimize cevap vermiyor, maliyetin çok altýna inerek zararýna satýþtan sonra, diðer ithalatçýnýn ihbarlarý ile firmamýzý maliye ve sanayi bakanlýðý basýyor, incelemeler yapýlýyor, enayice bir dürüstlüðümüz olduðu için tabi ki sorun çýkmýyor, benim seneler önce yazdýðým yüzbinlerin okuduðu yazýlar çalýnarak ithalatçý firma tarafýndan dergilere reklam olarak veriyorlar ayný yazýlar web sitelerinde kullanýlýyor ve satýþlar çýð gibi büyüyor.

Yapýlan büyük haksýzlýklar ve kirli oyunlar nedeniyle tamamen benim çabamla Türkiye'nin tanýdýðý bu markayý tescil ettiriyorum ve tescil edildikten sonra da daha kaliteli bir ürün getirip diðerlerinin kullanmadýðý ayný markanýn baþka bir versiyonunu altýnda kendi firmamýn logosu ve ismi ile satmaya baþlýyoruz, yani taklit veya yanýtma amaçlý bir durum, ambalaj da dahil olmak üzere hiçbir benzerlik yok onlarýnkiyle, aþaðýda anlatacaðým organize vergi kaçakçýlýðý, bandrolsüz satýþ naylon fatura gibi fiillerden dolayý yüklüce ganimet elde eden diðer ithalatçý da saða sola sitelere ve forumlara cüzzi hediyeler vererek ürünlerimizin taklit ve kötü olduðu þeklinde yazýlar yazdýrýyor, hatta bazý forumlarda ürünümüzü kullanýp iyi olduðu þeklinde görüþ bildirenlerin üyelikleri iptal ediliyor. Bunun üzerine, ürünün bandrolsüz çoðu yerde faturasýz sattýran ithalatçýsýna ve satýcýlara marka davasý açýyorum bunun akabinde Avrupadaki firma da bunu haber alýp markanýn hükümsüzlüðünü davasý açýyor. Açtýðýmýz davada gümrükten tespit yapýlýyor, biz ürünü 3 yýl boyunca 36 Eurodan ithal ederken diðer ithalatçýnýn 23 Eurodan baþlayýp 19Dolara kadar inen bir trend içinde ithalatlarýný görüyoruz. Diðer yandan piyasada onbinlerce satýlan farklý bir versiyonun da sadece 2.500 adet ithal edildiðini görüyoruz, bu ürünleri sýklýkla kullanan 5-6 firmanýn en küçük hacimlisi olanla yaptýðýmýz tel. görüþmesinde ithalatçýsýndan sadece 2.500 adet kendisinin aldýðýný belirtiyor.

Avrupadaki firmanýn açtýðý hükümsüzlük davasýnda ise onlar da bir sürü belge yýðýyorlar bu belgelere göre Türkiye'ye ihracatlarý, diðer davada gümrükten gelen faturalarýn yarýsý kadar görünüyor seneler boyunca verdikleri satýþ ve faaliyet raporlarýnda da ürünün fiyatýnýn ortalama 36 Euro olduðu görünüyor. Ürünün ÖTV, KDV ve Bandrol olmak üzere %45 civarýnda vergiye tabi olmasý nedeniyle 1/3 fatura kesilerek ithal edildiði ve geriye kalan paranýn açýktan verildiðini bu yolla gümrüklerin büyük zarara uðratýldýðýný, ithal edilen ürünlerin bir bölümünün faturasýz ve bandrolsüz önemli bir bölümünün de naylon fatura düzenlenerek satýldýðýný, piyasadaki diðer firmalarla, üreticilerle, bu yolla haksýz rekabet yapýldýðýný, firmamýzýn zarara uðratýlmasý bir yana önünün ve geliþiminin nasýl kesildiðini anlatmaya dahi gerek duymuyorum. Sözde davacý vekili olan kiþi çuval çuval 2006-2007-2008 tarihli avrupa bröþürler yýðýyor, sunulan yerli broþürlerde ise ithalatçý adýna bizi Maliye ve Sanayi Bakanlýðýna ihbar eden þahsýn imzasý üzerinde, benim olduðuna dair tespitli olan yazýlarla dolu. Davacý tarafýndan her defasýnda ayný þeyleri tekrarlayýp 20-30 sayfa dilekçe sunuluyor. Ýþin garip davacý firma saðlam ayakkabý olmadýðý için getirdiði her evrak getirdiði baþka bir evrakla çeliþki halinde.

Davacýlar iki tane biri marka sahibi ve üreticiyim diyen diðeri ise ihracat yapan dolayýsý ile bizi zarara uðratan, üretici ile temasýmýz hiç olmadý diðer firmanýn da üretici ile aralarýndaki distribütörlük sözleþmesine göre hukuki iþlerde yetkisinin olmadýðý görülüyor. Geçenlerde dava bilirkiþiye gitti mahkeme tarafýndan sorulan soru bu firmalarýn dava açmaya yetkisi var mýdýr yok mudur þeklindeydi, bilirkiþiden gelen cevap ise bununla ilgili deðildi, marka derhal ihracat yapana (marka iddiasý olmayan firmaya) geri verilsin þeklindeydi. Ardýndan da 3-4 tane mail geldi senelerdir temasýmýzýn olmadýðý ihracatçý firmanýn yetkilisinden "birbirimize büyük zararlar verdik, markayý mahkemenin bize vereceðinden kuþkum yok ama mahkeme olayýna çok para gidiyor, sizin hala müþterileriniz varsa bizim ürünleri satýn sizinle iþ birliði yapmak istiyoruz"

Getirilen belgelerle yolsuzluklarý sabit görünen ihracatçý ve buradaki ithalatçýyý gümrüðe ihbar ettik ancak büyük paralara sahipler, sanýrým bundan da yýrtacaklardýr. Sonuç olarak ne olur bilmem bu iþ benim için artýk bir gurur meselesi oldu, milyon dolar tazminar da verseler vazgeçmem bu iþi sonuna kadar kovalayacaðým. Olaylar yukarda anlattýklarýmdan biraz daha karmaþýk tabi.

Siz vekalet konusunda kanun böyle yapacak birþey yok derseniz o zaman mantýken þu durum ortaya çýkýyor, önüne gelen mahkemelerde baþkasý adýna veya yabancý bir firma adýna vekaleti olmadan dava açsýn, senelerce davayý takip etsin, sonunda böyle bir aykýrýlýk farkedildiðinde veya vekaletin geçerli olmadýðý anlaþýldýðýnda, davayý takip eden kiþi firmadan vekalet alamazsa veya davayý kaybedeceðini anladýðýnda, pardon desin, "vekili olduðum firma bana yazýlý vekaleti gönderemiyor kusura bakmayýn artýk geri kalan mesleyi, davacý davalý ve mahkeme aranýzda halledersiniz" deyip çekip gitsin, bu kadar basit mi? Benim bildiðim kadarýyla, bir dava vekalet olmadan daha doðrusu hakimden izin alýnarak açýlabilir ve en geç bir ay içinde de vekalet getirilmelidir peki vekalet gerekmiyorsa kanunlarda bu madde niye var?

Ben konuyu hukuki açýdan sordum, kanýmca vekalet adi bir kaðýt parçasý deðil veya matematiksel bir denklem deðil ki düzeltme istensin, eðer hata varsa vekalet geçersiz yani yok demektir ve vekaletin alýndýðý tarihe kadar yapýlan iþlemlerin de geçerli sayýlmamasý lazým dolayýsý ile dava açýlmamýþ sayýlmalýdýr. Dava erken sonuçlansaydý da bu kiþi vekil olmadýðý halde markayý alýp üçüncü bir þahýsa devretseydi veya satsaydý söyler misiniz bana bu iþin içinden kim nasýl çýkýlacaktý?

Biraz uzunda olsa mailinizde herþeyi açýklamýþsýnýz. Ancak bu vekaletde düzeltme yapýlmasý gerektiðini deðiþtirmiyor.Sizinki bir temmenni ..Keþke öyle olsa.. Ancak Dava düþmez veya açýlmamýþ sayýlmaz. Herkes de gidip baþkasý adýna vekaletsiz yada baþkasý adýna vekaletlerle dava açýmýyor. Bu tip yanlýþlýklar onbinde bir gibi bir oranda gözüküyor.
Ýþin özüne gelen sizin Markanýz tescil edildiðinde marka patenet enstitüsü gerekli araþtýrmalarý yapýyor... Marka tescili yaptýrdýðýnýz malýn diðer firmanýn malýndan teknik farklýlýklarýný bilirkiþi raporuyla tespit ettirmeniz kolaydýr. Sizin yazý ve broþürlerinizi taklit ettiklerini ispatlayabiliyormusunuz? Sizin markasýný aldýðýnýz ürünün onlarýn ürününe ambalaj içerik olarak benzemediðini ispatlayabiliyormusunuz? Genel olarak avukatýnýz bu konularda ne diyor? Bunlar davayý kazanmanýzý saglayacak temel deðerlerdir.

Burada yetkisiz temsil sözkonusu..Konuyla ilgili geniþ bir makaleyi buraya ekledim. Sizi oldukça aydýnlatacaðýna inanýyorum.
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/298/2762.pdf
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1965/1-26
K. 1965/149
T. 7.4.1965
• ÝCAZET ( Yetkisiz temsilci )
• YETKÝSÝZ TEMSÝL ( Ýcazet )
743/m.13
818/m.38
ÖZET : HUMK. Yasasýnýn 60 ncý maddesinde; ( Davayý vekalet aþaðýdaki hükümler müstesna olarak Kanunu Medeninin hükümlerine tabidir. ) denilmekte ise de, buradaki Kanunu MedenŒ sözünün anlamý Borçlar Yasasýdýr. Zira MedenŒ Yasada, temsil ve vekalet konularýna iliþkin hiçbir hüküm yoktur. Borçlar Yasasýnýn 32 ve sonraki maddeleri temsil ve icazet konularýnda hükümler koymuþtur. Özel olarak 38 inci maddedeki: ( bir kimse selahiyetli olmadýðý halde diðer bir þahýs namýna bir akit yaptýðý takdirde, bu þahýs bu akde icazet vermedikçe alacaklý veya borçlu olamaz ) hükmünden çýkan anlam, sonradan verilen icazetin yetkisiz temsilcinin daha önce yapmýþ olduðu iþlemleri de, içine alacaðý ve bu iþlemlere geçerlilik vereceði yolundadýr. Ýcazet hükümleri geriye yürümesinin, icazetin daha önceki iþlemleri geçerli kýlmak üzere yapýlmýþ bir iþlem olmasýnýn sonuçlarýndandýr.

Medeni Yasa’nýn 13 ve sonraki maddelerindeki temyiz yeteneðine iliþkin hükümler, bu yetenekten yoksun olan kiþileri korumak amacýyla konulmuþ bulunduðuna göre, bu hükümlerin, amacýna aykýrý olarak uygulanmamasý gereklidir. Bu davada, davacýnýn vekili durumunda bulunan avukat Abdullah'ýn açmýþ olduðu davaya ve yaptýðý iþlemlere, vasinin bu avukatý yeniden vekil atayarak icazet vermiþ olmasý, davacýnýn yararýna bir sonuç doðuracaðýndan, davanýn baþýndan beri yapýlan iþlemlerin geçerli sayýlmasý, bu bakýmdan dahi, yasa hükümlerine uygun düþmektedir ve böyle durumlarda, temyiz yeteneðinden yoksun bulunanlarýn yaptýklarý iþlemlerin icazetle geçerlilik kazanamayacaðýnýn kabulü, korumak istenilen kimsenin yararýna deðil, zararýna sonuç vereceðinden, hukuka aykýrý olur. Nitekim bu görüþ, E.22, K.2 sayýlý ve 9.3.1955 günlü içtihadý birleþtirme kararýnýn gerekçesinde, o kararý veren kurulca da benimsenmiþtir.
DAVA VE KARAR : Bu açýklamalara göre mahkemece, Özel Dairenin yerinde olan bozmasýna uyulmayarak direnilmesi, yasaya ve usule aykýrýdýr.