katipbey31-05-2008, 00:37:01
Merhaba Arkadaşlar, ben Asliye Hukuk Mahkemesinde zabıt katibi olarak çalışıyor iken yönetmeliğe aykırı bir şekilde bağlı bulunduğum komisyon, naklen başka bir mahkemeye atamamı yaptı, bu konuyla ilgili kartal asliye hukuk mahkemesinden 60 günlük süre dolmadan 59. günde İstanbul nöbetçi İdare mahkemesine gönderilmek üzere dava dilekçemi verdim, aradan 2 ay geçtikten sonra dava dilekçemin mahkemeye 63 günde ulaştığı nedeniyle Süre aşımından dolayı davamın Reddine karar verildiğini öğrendim, gerekçe olarak ta İstanbul da idare mahkemesinin olduğu ve davanın 60 günlük süre içerisinde kendilerine açılamamış olması gösterildi.
Çok saygı değer arkadaşlar Sorum şu:
Yukarda kısaca anlatmaya çalıştığım olaylardan dolayı çok mağdur oldum, İdare mahkemesinin kararını temyiz etmeyi düşünüyorum,
1-Temyiz ettiğim takdirde Danıştay mahkemenin kararını bozar mı?
2- Bununla ilgili elinde emsal olabilecek kararı olan var mı Var ise lütfen bana
merhamet24@hotmail.com adresine e-posta olarak gönderebilir mi. Temyiz süremin dolmasına 6 gün kaldı.Yardımcı olursanız çok sevinirim.... Saygılar
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Fırat Bayındır31-05-2008, 12:44:01
Davayı açarken harcını da yatırdıysanız kanaatimce idare mahkemesinin kararı yanlıştır.Gerekçeyi tam yazarsanız daha sağlıklı yorumda bulunabiliriz.
--------------------------------------------------------------------------------
Kantaroncu31-05-2008, 14:28:06
Dilekçelerin verileceği yerler
Madde 4
Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
"İdare ve vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde" ibaresi nedeniyle karar haklı görülüyorsa da, aslında, bu düzenlemeye göre, dilekçeyi kabul eden Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dilekçeyi kabul etmemesi gerekir.
Ayrıca İYUK 9 uncu maddeye göre, süre aşımı olmadığını düşünüyorum.
Temyiz etmenizde yarar var.
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Fırat Bayındır31-05-2008, 17:27:56
T.C.
DANIŞTAY
4. DAİRE
E. 1999/5360
K. 2000/151
T. 24.1.2000
# VERGİ MAHKEMESİNE VERİLEN DAVA DİLEKÇELERİNDE SÜRE ( Ödeme Emri Tebliğ Tarihinden İtibaren Gerekli Yasal Sürenin Aşılması - Davanın Reddedilmesinin Hukuka Uygun Olduğu )
# SÜRE AŞIMI ( Vergi Dava Dilekçelerinde Süre Aşımı - Davanın Reddi - Asliye Hukuk Mahkemesine Verilen Dilekçe - Vergi Mahkemesi Kayıtlarına Girdiği Tarihin Esas Alınması Gerektiği - Vergi Mahkemesi Kayıtlarına Yasal Süreden Sonra Giren Dava Dilekçesi - Davanın Reddinin Hukuka Uygun Olduğu )
# VERGİ VE İDARE MAHKEMESİ OLAN YERLERDE VERGİ DAVA DİLEKÇESİNİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE VERİLMESİ ( Dava Dilekçesinin Vergi Mahkemesi Kayıtlarına Yasal Sürede Girmiş Olması Gerektiği - Süre Aşımı Halinde Davanın Reddinin Hukuka Uygun Olduğu )
2577/m.7,15/1-b,4
6183/m.58,Mük.35
213/m.10
ÖZET : İdare veya vergi mahkemesi bulunan yerlerde asliye hukuk hakimliğine verilen dilekçeyle açılan davada dava süresinin tesbiti.
İstemin Özeti: ... Boya Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle davacı adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu ve 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci maddesine göre ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. İstanbul 9. Vergi Mahkemesini, 6.9.1999 günlü ve E: 1999/812, K: 1999/827 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7 nci maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğunun belirtildiği, 6183 sayılı Kanun'un 58 nci maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait dava işlerine bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açılabileceği kuralının getirildiği, olayda, ödeme emirlerinin davacıya, 6.7.1999 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise, 23.7.1999 gününde mahkemelerinin kaydına geçen dilekçe ile açıldığının anlaşıldığı belirtilerek dava süreaşımı nedeniyle reddedilmiştir. Davacı ödeme emirlerinin 8.7.1999 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini, 15.7.1999 tarihinde ... Asliye Hukuk Hakimliğine verilen dilekçeyle de dava açıldığını, dava dilekçesine ödeme emirlerinin tebliğ tarihi olarak yanlışlıkla, ödeme emirlerinin vergi dairesince postaya veriliş tarihinin yazıldığını, davanın süresinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan oksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı Anıl Genç'in Düşüncesi: Vergi mahkemesince, dava konusu ödeme emirlerinin davacıya 6.7.1999 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek 23.7.1999 tarihinde açılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dosyada mevcut tebliğ zarfı örneğinden 6.7.1999 tarihinin ödeme emirlerinin PTT ve veriliş tarihi olduğu, dava dilekçesine sehven bu tarihin tebliğ tarihi olarak yazıldığı görüldüğü gibi davanın 23.7.1999 tarihinde değil 15.7.1999 tarihinde asliye hukuk hakimliğine verilen dilekçe ile açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, tebliğ alındısı aslı getirtilerek gerçek tebliğ tarihinin tesbiti ve bu tarihe göre 15.7.1999 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunup bulunmadığı incelendikten sonra karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Özlem Ulaş'ın Düşüncesi: 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4 ncü maddesi ve 7 nci maddeleri uyarınca süresinde açılmayan davanın bu yönden reddine ilişkin mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerinde olduğundan temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4 ncü maddesinde, dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrakın, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebileceği belirtilmiş olup, olayda maddede öngörülen koşullar gerçekleşmeksizin ... Asliye Hukuk Hakimliğine verilen dilekçeyle dava açılmıştır. Bu durumda yukarıda anılan kanun'un dava açma süresini düzenleyen 7 nci maddesinde öngörülen süreler içinde vergi mahkemesi kaydına giren dilekçeyle dava açılmış olmadığından davanın süre aşımı yönünden reddedilmesine ilişkin mahkeme kararı sonucu itibarıyla yerindedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 24.1.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Av.Fırat Bayındır31-05-2008, 17:36:46
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 1995/1774
K. 1995/3152
T. 19.9.1995
# İDARİ YARGIDA DAVA AÇILMASI ( Büyükşehir Belediyesi Sınırlarındaki İlçenin Asliye Hukuk Mahkemesi Kanalıyla İdari Yargıda Dava Açılabilir Olması )
# SÜREAŞIMI ( İdare Mahkemesince Temyiz İsteminin Süreaşımı Nedeniyle Reddedilmesinin Hukuka Aykırı Olması )
# ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE İDARİ YARGI DAVASININ AÇILMASI ( Büyükşehir Belediyesi Sınırlarındaki İlçenin Asliye Hukuk Mahkemesi Kanalıyla İdari Yargıda Dava Açılabilir Olması )
2577/m.4
ÖZET : İzmir 3. İdare Mahkemesi'ne gönderilmek üzere, temyiz dilekçesinin bağımsız bir ilçe olan ve ayrı bir asliye hukuk mahkemesi yargı çerçevesi niteliğinde bulunan Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği'ne verilmesinin 2577 sayılı yasanın 4 üncü maddesine aykırı oyduğunu kabul etmeye olanak yoktur.u nedenle bakılan uyuşmazlıkta, temyiz dilekçesinin, İzmir 3. İdare Mahkemesine gönderilmek üzere müstakil bir ilçe olan ve ayrı bir asliye hukuk mahkemesi yargı çevresi niteliğinde bulunan Karşıyaka Asliye Hukuk Hakimliği'ne verilmesinin 2577 sayılı Kanunun 4'üncü maddesine aykırı olduğunu kabul etmeye olanak bulunmamaktadır. 26.1.1994 günü tebliğ edilen İzmir 3. İdare Mahkemesinin 21.12.1994 günlü, E: 1993/1181, K: 1994/1228 sayılı kararın temyizine ilişkin 27.2.1995 günlü dilekçe ile Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla talep edilen temyiz istemi süresinde olduğundan, idare mahkemesince temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
İstemin Özeti: İzmir 3. İdare Mahkemesinin 20.3.1995 günlü, E: 1995/1181, K: 1994/1228, T.No: 1995/72 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmiştir.
Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi Selçuk Topal'ın Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4'üncü maddesinde dava ve davayla ilgili her türlü dilekçelerin İdare veya Vergi Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Hakimliklerine verilebileceği hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm karşısında, temyiz dilekçesinin müstakil bir ilçe olan Karşıyaka Asliye Hukuk Hakimliğine verilmesine kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince temyiz dilekçesinin mahkeme kayıtlarına intikal ettiği tarih esas alınarak temyiz isteminin süreaşımı yönünden reddedilmesinde isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
KARAR : İzmir, Urla, 19 D III-b 19 D III-c pafta, 1280 ada, 2 sayılı parselin ucuz konut yapımı amacıyla kamulaştırılmasına ilişkin 25.11.1992 günlü, 789 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen İzmir 3. İdare Mahkemesinin 21.12.1994 günlü, E: 1993/1181, K: 1994/1228 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istemiyle yapılan başvuru üzerine İdare Mahkemesince, mahkeme kararının davacıya 26.1.1995 gününde tebliğ edildiği, her ne kadar temyiz dilekçesi mahkemeye gönderilmek üzere Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesine 27.2.1995 gününde verilmiş ise de, idare mahkemesi bulunan İzmir ilinde dilekçelerin yalnızca İdare Mahkemesine verilebileceği, temyiz dilekçesinin yasal temyiz süresi geçtikten sonra 16.3.1995 tarihinde idari mahkemesinde kayda geçtiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı Yasanın 4. maddesinde: ""Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. Hükmü yer almaktadır.
Dava ve temyiz dilekçelerinin kural olarak ait oldukları mahkeme başkanlıklarına verilmesi gerekmekte ise de; sözü edilen yasa hükmüyle kanun koyucunun idare ve vergi mahkemelerinin ülkenin birçok yerinde bulunmaması durumunu gözönünde tutarak ve ilgilileri bu yönden kolaylık sağlayarak gereksiz harcamalardan kurtarmak amacıyla dilekçelerin, savunmaların ve davalara ilişkin her türlü belgenin diğer yanında asliye hukuk hakimliklerine de verilebileceği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, temyiz dilekçesinin İzmir 3. İdare Mahkemesine gönderilmek üzere 27.2.1995 tarihinde Karşıyaka Asliye Hukuk Hakimliğine verildiği ve bu dilekçenin 16.3.1995 tarihinde idare mahkemesi kayıtlarına geçtiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle bakılan uyuşmazlıkta, temyiz dilekçesinin, İzmir 3. İdare Mahkemesine gönderilmek üzere müstakil bir ilçe olan ve ayrı bir asliye hukuk mahkemesi yargı çevresi niteliğinde bulunan Karşıyaka Asliye Hukuk Hakimliği'ne verilmesinin 2577 sayılı Kanunun 4'üncü maddesine aykırı olduğunu kabul etmeye olanak bulunmamaktadır. 26.1.1994 günü tebliğ edilen İzmir 3. İdare Mahkemesinin 21.12.1994 günlü, E: 1993/1181, K: 1994/1228 sayılı kararın temyizine ilişkin 27.2.1995 günlü dilekçe ile Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla talep edilen temyiz istemi süresinde olduğundan, idare mahkemesince temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle İzmir 3. İdare Mahkemesinin 20.3.1995 günlü, E: 1993/1181, K: 1994/1228, T.No: 1995/72 sayılı kararının BOZULMASINA, 252.400. TL. karar harcı ile fazladan yatırılan 188.500. TL. harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 19.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--------------------------------------------------------------------------------
katipbey31-05-2008, 18:44:01
Sayın Av. Fırat Bayındır ve Kantaroncu arkadaşım ilginize teşekkür ederim, Davayı açarken harıcıda aynı gün yani 59. günde yatırdım, bir miktar eksigi varmıs posta gideri seklinde daha sonra tebligat gönderilerek 30 gün icinde ödemem istendi, ben de 8 gün içinde eksik kalan posta giderini yatırdım, Fakat aradan 2 ay geçtikten sonra Davanın reddedilğine dair karar geldi.
Ben kartal Adliyesinde görev yapıyordum İdare Mahkemesi ise Yenibosnada; Anadoludaki bazı illerin arasındaki uzaklıktan dahada uzak.
Arkadaşlar hiçmi umut yok.......!!!!
--------------------------------------------------------------------------------
sakar31-05-2008, 19:34:10
Başlığına cevap veren arkadaşlar umutlu olmanız için gerekli mahkeme kararlarını bile eklemişler.Siz de; "Hiç mi umut yok" diyorsunuz..
İyi günler...
--------------------------------------------------------------------------------
Kantaroncu01-06-2008, 12:31:06
Av. Fırat Bayındır'ın yapıştırdığı ikinci karar size çok kuvvetli bir dayanak oluşturuyor.
--------------------------------------------------------------------------------
katipbey01-06-2008, 18:22:52
Arkadaşlar Av. Fırat beyin yapıştırmış olduğu 2. karar da "İzmir 3. İdare Mahkemesine gönderilmek üzere müstakil bir ilçe olan ve ayrı bir asliye hukuk mahkemesi yargı çevresi niteliğinde bulunan Karşıyaka Asliye Hukuk Hakimliği'ne verilmesinin 2577 sayılı Kanunun 4'üncü maddesine aykırı olduğunu kabul etmeye olanak bulunmamaktadır" diye bir cümle geçiyor. İzmir ve Karşıyaka ilçesinin mesafe olarak durumunu tam bilmiyorum, benim dava dilemçemi vermiş Oluduğum KARTAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN de kendine ait yargı çevresi var, kaldıki yargı çevresi istanbulun bazı semtlerinide içinde barındırıyor bu anlamda temyize göndermemi tavsiye edermisiniz... Yada yukardaki kararı benmi yanlıs anlıyorum....
--------------------------------------------------------------------------------
Kantaroncu01-06-2008, 20:28:36
Temyize başvurmanızı ve başvuru dilekçenizde, dava konusu işlem hakkında YD talep etmenizi tavsiye ederim...
------------------
Yukarıdakiler, bulunduğunuz "Hukuki net" sitesinden aktarılmıştır.
İyi günler...