Alıntı:
PUNKY rumuzlu üyeden alıntı
Bu sabah bakırköy adliyesinden karar kağıdı geldi aynen şu yazıyor, şüphlei xx savunmasında müştekinin bilgisi dahilinde aracı sattıklarını beyan etti yapılan incelemede atılı olayda suç unsuru bulunmadığı meselenin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu şikayetçinin bu konuda hukuk mahkemelerine dva açableceği anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığına 15 gün içerisinde istanbul ağır ceza mahkemeswi başkanlığına itirazı kabil olmak üzere cmk 172 ve 173. madde gereğince karar verildi...
Şİmdi size soruyorum, bu adam aracımı aldı ve geri vermiyor, arac hala benim üzerimde vergleri ödenmiyor vs vs Nasıl oluorda bu zat müştekinin bilgisi dahilinde aracı sattık deyip bu işten bu kadar çabuk kurtuluyor bu nasıl bir iş?
Savcının Takipsizlik kararını enyakın ağır ceza mahkemesine kararın size tebliğ tariğinden itibaren 15 gün icersinde itiraz edin bu olay Nitelikli dolandırıcılık olayıdır. işte yargıtay ictihat kararıda burada.bu kararada dayana bilirsiniz.
Daire:11
Tarih:2009
Esas No:2006/5396
Karar No:2009/563
Kaynak:MAHKEME DOSYASI
İlgili Maddeler:TCK 157, 61/1-e
İlgili Kavramlar:ARABA ALIM-SATIM İŞİNİN (GALERİCİLİK) SIFATININ SERBEST MESLEK KAVRAMI İÇİNDE DEĞERLENDİRİLEMİYECEĞİ
nl2br( 5237 Sayılı TCK.nun 158/1-i bendinde “… serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi” hali nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edilmiştir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun 65/2. maddesinde serbest meslek faaliyeti “Sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlanmış, aynı kanunun 66.maddesinde ise “ serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır” denilmiştir. Böylece kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiştir.Bu bendin uygulanabilmesi için failin “serbest meslek mensubu” olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerekir. Somut olayda ise; sanığın, araba alım-satımı işi karşılığında aldığı bedeller için Vergi Usul Kanunu gereğince serbest meslek makbuzu düzenlemeyip fatura düzenlemek zorunda bulunduğundan, araba alım-satım işinin (galericilik) sıfatının yukarıdaki açıklamalar ışığı altında serbest meslek kavramı içinde değerlendirilemeyeceği, eylemin dolandırıcılık suçunun basit halini oluşturacağından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inaç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Kararın gerekçe bölümünde; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilğili bütün hükümleri olaya uygulanarak ve zarar miktarı da TCK.nun 61/1-e maddesi uyarınca temel cezanın tayinide gözetilerek ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tesbiti gerektiği gözetilmeden, bu ilkelere uyulmadan ve uygulamalı karşılaştırma yapılmadan gerekçeden yoksun olarak denetime olanak vermeyecek şekilde 765 sayılı Yasa hükümleri esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. Başkan Üye Üye Üye Üye TEBLİĞNAME Sanığın galerici olarak serbest meslek sahibi olduğu bu nedenle işyerinde bulunduğu, müştekininde bu duruma güvenerek aracını sanığa satmak amacıyla noter de satış işlemi yaptığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin yargılama aşamasında 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun 158/1-i maddesinde tanımı yapılan “Serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturabileceği, bu suçtan delillerin tartışmasınında ağır ceza mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeyerek görevsizlik kararı yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı bulunduğundan hükmün CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASI, Talep ve dosya tebliğ olunur.20.07.2006 )