Alıntı:
hukuk ve adalet rumuzlu üyeden alıntı
Bana sorarsanız bankalar tek taraflı kendilerine tanıdıkları haklarla, hile ve desiselerle kefillik müessesini kullanıp, TCK 158 maddesinin zanlılarıdır.
Hile ve desise yapmak bankalar icin sanki normal bir yol haline gelmis durumda.
Ev kredilerinde bir fek kaldirma ucreti vardir ki, akillara zarar paralar kanunsuzca alinmakta, ve tuketici hala, her gecen gun bir kez daha vurulmaktadir.
Yazilarimda bahsederim, bu memleketin hukuk devleti olabilmesi icin, hukuksuzluktan nemalanan unsurlarin yok edilmesi gerekmektedir.
Bankayi dava edip en kucuk bir meblagi almak durumunda olsaniz, adamlar kaybedecegini bile bile aninda temyiz ediyorlar.
Sonucun 8 seneden once gelmiyecegini cok iyi biliyor banka avukatlari.
Ancak, alacaklari oldugunda, inanilmaz suratte icra gonderebiliyorlar.
Bu konu, ulkemizde, satilmis bolucu unsurlarin tahribatindan cok daha buyuk tahribata sebep olmakta ve kisileri intiharlara surukleyebilmektedir.
TSK'dan, iyi niyetli yuzlerce personel, sirf bu nedenle, " asiri borclanmadan " ihrac edilmislerdir.
Bu toplumsal sonuc, bankalardan cok, hukucularimiza zarar veriyor, diye dusunuyorum.
O yuzden, asla kefil isteyen bir kredi anlasmasina girmem, ve dostlarima da tavsiye etmem.
Bence de, bankalar, tek tarafli, kendilerine tanidiklari haklarla, TCK 158'in zanlilaridir.