İntihara teşebbüs ettiren/teşvik eden kişi/kişiler hakkında bilgi
Değerli site sakinleri ve Sn. Avukatlar;
Daha önce konu ayrılığından dolayı Aile Hukuku konu başlıklarında açık durumumu yazdım. Ancak, kendi araştırmalarım ve çevrenin de yardımı ile Ceza Hukukunu ilgilendirdiğini düşünülen bir konuyu sormak istiyorum.
03.05.2009 tarihinde intihar teşebbüsünde bulundum (saat 16:30/17:00 civarında) ve eşim bunu bildiği halde (teşebbüs anından itibaren 9 adet gsm mesajı ile kendisine bildirdim) saat 20:00 sularında polise bildirimde bulunup kendiside polis geldikten sonra gelmiştir. Ayrıca eşim olay tarihinden itibaren hastaneye dahi sadece telefonumu getirmek için gelmiş olup, maddi ve manevi olarak hiçbir şekilde yardımda bulunmadan evi terk etmiştir.
İntihar teşebbüsünde bulunmadan önceki günlerde ve olay günü ailesinin ağır tehdit ve hakaretlerine maruz kaldım, eşim beni çok ağır bir şekilde rencide etti. Ve sürekli olarak başka bir kadının olduğunu ve çocuğunun olduğunu söyleyerek ağır şekilde evden kovmuştur vs.. Ben bu psikoloji içerisinde akrabaları tarafından eve bırakıldım ve intihar teşebbüsünde bulundum.
Fikirlerinizi, suç teşkil edip etmediğini ve değerlendirmelerinizi almak istiyorum lütfen. Siz değerli site sakinleri ve Ceza Hukuku yetkililerinden yardım istiyorum.
Ayrıca yardım etmek isteyen kişiler tarafından tarafıma aşağıda yazılı bir mail gelmiştir. Sizce ne yapmalıyım ?
Saygılarımla, Hale KUZUCU
(Yardımlarınızdan dolayı şimdiden çok teşekkür ederim)
Gelen e-mail içeriği:
1-) Psikolojik baskılardan dolayı olayın meydana geldiği, eşine söylemesine rağmen müdahale etmemesinin 84.1 maddesinde "herhangi bir şekilde yardım eden kişi" olarak intihar olayını bilmesine rağmen çabuklaştırmaya ve yine aynı maddede intihar edeceğini bilmesine rağmen "başkasının intihar kararını kuvvetlendiren" (psikolojik baskı/terk/aldattığını söylemesi vs. gibi) cümlesine uygun olmasından dolayı yardım etmiştir. (İntihara Yönlendirme - T.C.K.5237/M.84.1)
2-) Davalı kişinin o anki psikolojik durumda 81.4 maddesinde bulunan "işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan" cümlesine uyduğu ve intihara sevk etmekle veyahut yardımcı olmakla da kanaatimce ceza hukuku açısından dava açılabilir. (İntihara Yönlendirme - T.C.K.5237/M.84.4)
(1. ve 2. maddenin yanı sıra size ailesinin psikolojik baskıları ve aşağılamaları, babasının tehdit etmesi, davacı eşinizin aile içi şiddet uygulaması, hor görmesi, aldattığını, çocuğunun olduğunu ve terk edeceğini alenen söylemesi/teşhir etmesi gibi durumların da sizi intihara sevk ettiği düşünülürse ciddi bir yönlendirme söz konusu olabilir.. Ayrıca eşinizin sizi sürekli olarak rencide etmesi ve şiddet uygulamasından dolayı da maddi/manevi tazmin haklarınız vardır.)
(Siz ayrıca yapılan hakaretler aşağılamalar ve intihara varan onur kırıcı davranışlarla karşı karşıya kaldığınız nedeniyle de manevi tazminat talep ediniz)
3-) Davacı eşinizin size alenen bir bayan ile birlikte olduğunu söylemesi/teşhir etmesi, hatta bunun kalmayıp gayrimeşru bir çocuk olduğunu söylemesi de yasalara aykırıdır. (Hayasızca Hareketler - T.C.K.5237/M.225.1)
4-) Davacı eşiniz sizin intihara teşebbüs ettiğinizi bildiği halde (Mesaj kanıtlarınızın olduğunu söylüyorsunuz ki avukatınıza derhal gösterip işemlerinizi başlatınız) kolluk kuvvetlerine intihar teşebbüsünü olay saatinde bildirmediğinden ve geciktirdiğinden (hal ve koşulları telefon ile aramaya müsait olduğu halde) kusurlu bulunabilir. (Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi - T.C.K.5237/M.98.1)
5-) Aynı konut içerisinde davacı eşinizin size kötü muamele (şiddet ve hakaret) yapmasından dolayı kusur aranabilir.(Kötü muamele - T.C.K.5237/M.232.1)
6-) Ayrıca yine davacı eşinizin size bakmakla yükümlü olduğu ve terk ederek sizi mağdur duruma düşürmesini sağladığı da göz önünde bulundurulursa kusur bununla da bulunabilir. (Kötü muamele - T.C.K.5237/M.232.2)
7-) Davacı eşinizin aile yükümlülüklerini yerine getirmemesi de ayrıca bir kusurdur.. (Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali - T.C.K.5237/233.1)
Daha önce konu ayrılığından dolayı Aile Hukuku konu başlıklarında açık durumumu yazdım. Ancak, kendi araştırmalarım ve çevrenin de yardımı ile Ceza Hukukunu ilgilendirdiğini düşünülen bir konuyu sormak istiyorum.
03.05.2009 tarihinde intihar teşebbüsünde bulundum (saat 16:30/17:00 civarında) ve eşim bunu bildiği halde (teşebbüs anından itibaren 9 adet gsm mesajı ile kendisine bildirdim) saat 20:00 sularında polise bildirimde bulunup kendiside polis geldikten sonra gelmiştir. Ayrıca eşim olay tarihinden itibaren hastaneye dahi sadece telefonumu getirmek için gelmiş olup, maddi ve manevi olarak hiçbir şekilde yardımda bulunmadan evi terk etmiştir.
İntihar teşebbüsünde bulunmadan önceki günlerde ve olay günü ailesinin ağır tehdit ve hakaretlerine maruz kaldım, eşim beni çok ağır bir şekilde rencide etti. Ve sürekli olarak başka bir kadının olduğunu ve çocuğunun olduğunu söyleyerek ağır şekilde evden kovmuştur vs.. Ben bu psikoloji içerisinde akrabaları tarafından eve bırakıldım ve intihar teşebbüsünde bulundum.
Fikirlerinizi, suç teşkil edip etmediğini ve değerlendirmelerinizi almak istiyorum lütfen. Siz değerli site sakinleri ve Ceza Hukuku yetkililerinden yardım istiyorum.
Ayrıca yardım etmek isteyen kişiler tarafından tarafıma aşağıda yazılı bir mail gelmiştir. Sizce ne yapmalıyım ?
Saygılarımla, Hale KUZUCU
(Yardımlarınızdan dolayı şimdiden çok teşekkür ederim)
Gelen e-mail içeriği:
1-) Psikolojik baskılardan dolayı olayın meydana geldiği, eşine söylemesine rağmen müdahale etmemesinin 84.1 maddesinde "herhangi bir şekilde yardım eden kişi" olarak intihar olayını bilmesine rağmen çabuklaştırmaya ve yine aynı maddede intihar edeceğini bilmesine rağmen "başkasının intihar kararını kuvvetlendiren" (psikolojik baskı/terk/aldattığını söylemesi vs. gibi) cümlesine uygun olmasından dolayı yardım etmiştir. (İntihara Yönlendirme - T.C.K.5237/M.84.1)
2-) Davalı kişinin o anki psikolojik durumda 81.4 maddesinde bulunan "işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan" cümlesine uyduğu ve intihara sevk etmekle veyahut yardımcı olmakla da kanaatimce ceza hukuku açısından dava açılabilir. (İntihara Yönlendirme - T.C.K.5237/M.84.4)
(1. ve 2. maddenin yanı sıra size ailesinin psikolojik baskıları ve aşağılamaları, babasının tehdit etmesi, davacı eşinizin aile içi şiddet uygulaması, hor görmesi, aldattığını, çocuğunun olduğunu ve terk edeceğini alenen söylemesi/teşhir etmesi gibi durumların da sizi intihara sevk ettiği düşünülürse ciddi bir yönlendirme söz konusu olabilir.. Ayrıca eşinizin sizi sürekli olarak rencide etmesi ve şiddet uygulamasından dolayı da maddi/manevi tazmin haklarınız vardır.)
(Siz ayrıca yapılan hakaretler aşağılamalar ve intihara varan onur kırıcı davranışlarla karşı karşıya kaldığınız nedeniyle de manevi tazminat talep ediniz)
3-) Davacı eşinizin size alenen bir bayan ile birlikte olduğunu söylemesi/teşhir etmesi, hatta bunun kalmayıp gayrimeşru bir çocuk olduğunu söylemesi de yasalara aykırıdır. (Hayasızca Hareketler - T.C.K.5237/M.225.1)
4-) Davacı eşiniz sizin intihara teşebbüs ettiğinizi bildiği halde (Mesaj kanıtlarınızın olduğunu söylüyorsunuz ki avukatınıza derhal gösterip işemlerinizi başlatınız) kolluk kuvvetlerine intihar teşebbüsünü olay saatinde bildirmediğinden ve geciktirdiğinden (hal ve koşulları telefon ile aramaya müsait olduğu halde) kusurlu bulunabilir. (Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi - T.C.K.5237/M.98.1)
5-) Aynı konut içerisinde davacı eşinizin size kötü muamele (şiddet ve hakaret) yapmasından dolayı kusur aranabilir.(Kötü muamele - T.C.K.5237/M.232.1)
6-) Ayrıca yine davacı eşinizin size bakmakla yükümlü olduğu ve terk ederek sizi mağdur duruma düşürmesini sağladığı da göz önünde bulundurulursa kusur bununla da bulunabilir. (Kötü muamele - T.C.K.5237/M.232.2)
7-) Davacı eşinizin aile yükümlülüklerini yerine getirmemesi de ayrıca bir kusurdur.. (Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali - T.C.K.5237/233.1)