Alıntı:
handann10 rumuzlu üyeden alıntı
mobesa kayıtları disiplin sorşturmasında kullanılır mı?müfettişlerin bu kayıtları görme yetkisini emniyetten alma yetkisi var mı?
"MOBESE Kent Bilgi ve Güvenlik sistemi gerek kamu yöneticileri gerek ise çalışanlar açısından kamu, emniyet ve aşayiş hizmetlerinin yürütülmesi için “bir araç ve bir kılavuz” olarak tasarlanmıştır....Prof. BATUM’un ifade ettikleri gibi “Kayıtların kullanım amacı önemli.” olup kanunlarda belirtilen adli durumlar için kullanılması söz konusudur......Barolar Birliği Başkanı Sayın Özdemir ÖZOK’un da “Denge esastır.” ifadesinde yer aldığı gibi proje George Orwell'in '1984' romanında ifade ettiği hayali bir “büyük birader” değil, gerçeklere ve ölçülebilir verilere dayalı, bilimsel araştırmalar neticesinde ortaya konmuş, acil durum birimlerini ve ekiplerini yönlendirme, koordine etme ve süreçleri elektronikleştirmeye dayalı bir çalışma sistemidir. Komuta ve Kontrol Merkezinde çalışanların hukuki takdir yetkisi yoktur. Sadece karşılaştıkları ve haber aldıkları adli durumları, ihbarları tesbit etme ve adli süreçleri başlatma, yerine getirme görevleri bulunmaktadır."(
http://www.egm.gov.tr/egitim/dergi/e...Erin_COBAN.htm)
Konuyu sadece özel yaşamın gizliliği ile ilişkilendirmek yanıltıcı olacaktır. Zira Konunun özel hayat ile birlikte kişisel verilerin toplanması ve arşivlenmesi ile de yakın ilgilidir. Zaten TCK nın 135.maddesinin TBMM madde gerekçesinde
2.parağrafta "Suçun konusu, kişisel verilerdir. Gerçek kişiyle ilgili her türlü bilgi, kişisel veri olarak kabul edilmelidir." şeklinde değerlendirime bulunmaktadır.
TCK nın 135. ve 136. maddelerine göre, kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde ele geçirilmesi, bir başkasına verilmesi ve arşivlenmesi suçtur.
TCK nın KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ başlıklı 135/1.maddesinde "Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir." hükmü yer almaktadır.
Yine TCK nın VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME başlıklı 136.maddesinde "Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın 137.maddesinde de bir kamu görevlisinin buçları işlemesi halinde, verilecek somut cezanın yarı oranında artılacağı belirtilmiştir.
TCK nın ŞİKÂYET başlıklı 139.maddesinde de "Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır." hükmü yer almaktadır.
Ayrıca TCK nın SES VEYA GÖRÜNTÜLERİN KAYDA ALINMASI başlıklı 286.maddesinde "Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Mobese sisteminin getiriliş ve hayata geçiriliş maksadı, disiplin soruşturmalarına delil toplamak değil de, kent güvenliği, emniyet ve asayiş sağlanaması olduğu yukarıda belirtilen makalede açıkça ifade edilmiştir. Aksinin düşünülmesi de zaten bence mümkün değildir.
Ülkemizin imzaladığı Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşmenin 5/b.maddesinde "Belli ve meşru amaçlar için kaydedilmeli ve bu amaca aykırı şekilde kullanılmamalıdır." şeklinde düzenleme de, bu kayıtların disiplin soruşturmalarına esas olarak resen verilmesinin mümkün olmadığını bir anlamda ifade etmektedir.
Bu kayıtların arşivlenmesi, isteyen bazı kurum ve birimlere verilmesi için, TCK nını 135.maddesi, 136, 137 ve 139.maddeleri çerçevesinde ancak mahkeme kararı ile mümkün olduğu, mahkemenin bu kamera kayıtlarının arşiv ve depolanma maksadı ile talep arasında ki dengeyi kuracağını değerlendirmekteyim.