Re: Zorla Anlaşmali Boşanma Dava Dilekçesi Imzalatma
BAKIRKÖY 2. AİLE MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ'NE
KONU DAVAYA İTİRAZ
DAVALI :Çİ
. ZEYTİNBUNU İSTANBUL
DAVACI : S İ
ZEYTİNBURNU İSTANBUL
DAVA KONUSU : Anlaşmalı Boşanma
Davacı ve Davalı eş başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzluklar ve anlaşmazlıklar son yıllarda artmıştır, Evlilik birlikteliğinin kendisine yüklediği görev ve gereklerine büyük bir titizlikle uyan Davalı büyük sabırlarla eşinin bir takım davranışlarına katlanmış, kendisine düşen vazife ve beklentileri eksiksiz yerine getirmiştir. Ancak birbirlerini kişisel olarak ve karakter olarak iyice tanımadan evlenmelerinin ortaya çıkardığı aykırılıklar, kültür ve karakter çatışmaları gittikçe büyümüştür.Davacı anlaşmalı boşanma davasını eşine zorla imzalatarak eşinden ve çocukların velayetinden kurtulmak istemiştir.Tamamen kendi kusurundan kaynaklanan aile içi huzursuzlukların sonucunda, kendisi haklıymış gibi anlaşmalı bir boşanma davası açmıştır.
Evlilik karşılıklı sevgi ve saygıya, anlayışa dayanır. Oysa ki Davalı ( ) evliliğinde bunlar kalmamıştır.
Evlilik birliğinin vücut bulup, devamlı bir şekilde yaşayabilmesi için, ilk koşul eşlerin bir arada bulunmalarıdır.Aile birliği demek müşterek yaşama ve devamlı hayat ortaklığı demektir. Hatta bu, evliliğin kadın ve kocaya yüklediği karşılıklı görevlerin en başında gelir. Ancak Davacı evliliğin son yılarında başlayan düşünce ve duygu birliğinin olmaması, sevgi ve saygının ortadan kalkması,Mutluluğu dışarıda araması evine karşı sorumsuz olmaya başlaması,Davalı son yıllarda Eşinden kötü muamelelere ve hakaretlere maruz kalmıştır. Bu husus tanıklarımızla da sabittir ki, davalı şahıs eşine karşı, müteaddit kereler başkalarının önünde ağır hakaretler etmiş, davacıya karşı ‘aptal, gerizekâlı' vb. ithamlarda bulunmuştur. Ayrıca davacıyı başkalarının yanında küçük düşürmüş, küçümsemiş ve bazı çirkin sözlerle onu sayısız kereler kırmıştır. Davalı eşinin bu tutum ve davranışlarına yine de dayanabilmiş,Davacı evine karşı aşırı sorumsuz olmakla beraber Evinin zorunlu ihtiyacını almamak,iş imkanı varken tembellikten dolayı çalışmamakta olup,iş kuracağım deyip davalıyı yıllardır oyalamıştır.Ayrıca eşini ihmal edip çalışıyorum bahanesiyle hafta sonları eve gelmemektedir Davalı Asgari ücretle bir iş yerinde çalışmakta evinin ihtiyaclarını yeme,içme,genel faturalar doğal gaz,elektrik,tel,internet ve benzeri faturaların giderlerini karşılamaktadır.
Ayrıca davacı kendine bir dost tutup onunla aşk hayatı yaşamaktadır bunun faturasıda davacıya 5.000 tl civarında çıkmıştır davacı Aşık olduğu kadına yada Aşk yaşadığı kadına 5.000 (Beşbin TL) borçlanmış olup bu borç neticesinde evlilik birliğini yıkacak biçimde harekette bulunmuş ve sayın mahkemenize anlaşmalı boşanma dilekçesi sumuştur.
Dilekçedende anlaşılacağı üzere davacı çocuklarının velayetini Annenin üzerine bırakılmasını istemektedir Annenin geliri zaten bellidir Asgari ücretle bir iş yerinde çalışmaktadır.
Davacı Evlilik birlikteliğinde Annesinin evinde oturmaktadır.Davalı eşi ile arasında anlaşmazlık çıkınca davacı Serkan İNCENİN Annesi Davalı durumundaki Giyim eşyalarını evde toparlamış ve davalı eve geldiğinde eşyalarını toplayıp Annesinin evine gitmesini söylemiştir.Davacı aynı akşam eşyalarını tek tek yakın olan Annesinin evine taşımış ve çocuklarınıda alarak Annesinin evine gitmiştir.
Çocuklar dahi davacı Anne Babasının yanında kalmakta olup tüm ihtiyaçları Anne Babası tarafından karşılanmaktadır.Davacı Serkan İNCE bu durumda bile Çocuklarının ihtiyaçını karşılayacak maddi yardımda bulunmamaktadır 6 aylık Çocuğuna bile mama göndermekten yada ücretini vermekten acizdir.
işbu evlilik onarılamaz biçimde sarsılmıştır. Özetle, tarafların artık müşterek evlilik hayatını idame edemedikleri ve aralarında yalnızca soyut bir akit kalmış olduğu aşikârdır. Bu evliliğin ne taraflar ne de toplum için yararlı bir durumu kalmamıştır.
Sonuç olarak, davacı taraf, normal aile hayatına intibak edememiş, karısını sürekli aşağılayarak ortak aile hayatını çekilmez duruma getirmiş ve nihayetinde bir kadının evinden çıkarak kendi anne-babasının yanına yerleşmesine sebep olmuştur. Böylesi bir evliliğin ilanihaye devam etmesi beklenemez. Yaradılışı ve evvelce yaşadığı hayat itibariyle davacının çevre ve şartlarına uyum sağlayamamış bir şahısla daha fazla müşterek hayata zorlanamaması mantık gereğidir. Davacının bundan sonraki hayatını hiç olmazsa huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi kendisinin en doğal hakkıdır. Yaşam ise acı, üzüntü değil; huzur ve sevgi, saygı ve mutluluk ister. Evlilik birlikteliği de sevgi, saygı, paylaşım demektir. Bunların olmadığı bir birliktelik, hukuken var olan ancak fiilen çözülmüş birlikteliklerdir. Aykırı karakter ve kişilikteki eşler için boşanma olağan ve olması gereken bir sonuçtur.
Davalı ( )
Davalı ŞUBAT ayından itibaren evden ayrılmıştır Çocukların bakım ve masrafları için davacı eşten sadece çocuklar için Nafaka talep etmekteyim Çocukların velayetinin eşit olarak paylaştırılmasını talep etmekteyim
NETİCE TALEP:
Çocukların velayetinin Mahkemece belirlenmesini talep ederim.
Çocuklar için iştirak nafakasının Mahkemece belirlenmesini talep ederim.
Eşya alacağım ve Mal rejimine ilişkinde bir talebim yoktur
karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. …/…/…..
DAVALI
ADRES
ZEYTİNBURNU/ İSTANBUL
böyle bir dilekçe yeterlimidir ?