Anayasanýn ilk 4 maddesi deðiþtirilebilir mi?

sevgili hukuçu kardeþlerim.

anayasamýzýn deðiþmez ilk dört maddesi deðiþebilirmi?
buna teþebbüs etmek isteyenler önce dördüncü maddede yi deðiþtirmek istiyorlarmýþ.
malum dördüncü madde o ilk 3 maddeyi koruyan maddedir.
bu maddeyi bir pundunu bulup deðiþtirseler anayasa mahkemesi kaç oyla ret etmesi gerekecektir.
yani 6 ya 5 yetermidir.?

baþka teknik bir ayrýntý daha var kafamý karýþtýran;

bu yasayý teklif etmek bile anayasal suç.
ancak biz bilirizki! bizim ülkemiz ''anayasayý bir sefer çiðnemekle biþey olmaz'' diyen baþbakanklarýn ülkesidir.
bu yüzden böyle ihanet bir yasa hazýrlanýp meclis baþkanlýðýna sunulsa.
suç olmasýna raðmen meclis baþkanlýðý bunu gündeme alsa. ve muhalefet 110 imzaya çeþitli seblere baðlý olarak bi þekilde ulaþamasa (dedenin memeleri olaydý ninen olurdu demeyin haa!)

ve bi þekilde bu anayasa deðiþikliði olsa. ( allah korusun!)
eh! dindar cumhur baþkanýmýzda jet hýzýyla onaylasa. ve ardýndan resmi gazete de yayýnlansaa!
(üvvvvv! tüylerim diken diken oldu ama genede soracaðým.)

þimdiiiiii!
TBMM suç iþledi bu kesin. ama ne yapýlabilir hepsinin dokunulmazlýðý var.
bu yasa anayasa mahkemesine gitmeden yürürlüðe girebilirmi?
yoksa iþletilecek baþka hukuksal yollarda varmýdýr?
hadi vardýr deyin de beni rahatlatýn.

ayazoglum

ayazoglum, ayazda mý kaldýn..

sevgili av abbas bilgili
aslýnda bu ülke 2003 den beri ayazda .
enikonu da üþüdü.
okyonus ötesinden gelen ''ýlýmlý'' rüzgarlar avrupanýn kuzey rüzgarlarý ile birleþince yurdumun insaný seme oldu ....
onun için artýk olmaz olmaz diyemiyoruz.sadece olmazmýþ olmaz olan ...
geri kalan herþey artýk olmanýn kulvarýnda zamanla yarýþa girdi....
sence bu paronayamý?

ayazoglum

Anayasa'nýn ilk dört maddesinin "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" özüne sadýk kalarak deðiþtirilebileceðini hatta deðiþtirilmesi gerektiðini daha önce ifade etmiþtim.

Mesela 2. maddedeki "insan haklarýna saygýlý" ifadesinin "insan haklarýna dayanan", 3. maddedeki "Dili Türkçe'dir" ifadesinin "Resmi Dili Türkçe'dir" þeklinde deðiþtirilmesi gerektiðini savunuyorum.

1961 anayasasýnda iki madde de önerdiðim þekildeydi.
1924 anayasasýnda da "dili" deðil "resmi dili" diyordu.

Bazýlarý diyebilir ki, "ne fark eder?" Fark etmeyecekse deðiþtirmekte sorun yok demektir.

Bazýlarý da bunun altýnda art niyet arayabilir. 1924 ve 1961 anayasasýný hazýrlayanlar da mý art niyetliydi? Yeri geldiðinde 12 Eylül yönetimi ve Kenan Evren'e aðýzlarýna geleni söyleyenlerin 1982 anayasasýndaki bu tuhaflýklarý sahiplenmesi gerçekten ibretlik deðil mi?

sdt23

ya!çok kurnazsýn yada þaka yapýyorsun!
''ayazda kaldýk, üþümüþüz'' dediysek o kadarda deðil be arkadaþým.

ya! sen gerçekten þu yukarýda yazdýðýna inanarak yazdýðýndan emin misin?
yaww! adamlar:''demokrasi bir trendir; hangi istasyonda istersek orda ineriz.'' demediler mi?
daha ne?
4. madde deðiþtimi o herhalde korkarým seninde içinde bulunduðun ''demokrasi treni'' þarka mý gider garpamý onu ancak yüce yaradan birde erdoðan belirler .
gerisi varya kocaman palavradýr emin ol!.

malumunuzdur 4. madde o ilk 3 maddenin zýrhýdýr. o zýrh bir delinirse;
2 .maddedeki ''insan haklarýna saygýlý'' kelimesini ''insan haklarý yoktur'' a
3 maddeki ''dili türkçedir'' ifadesini ''dili arapçadýr'a çevirmeyeceklerini kimse garanti edemez hatta sen bile!
bunun baþka türlü bir izahý varsa sen söylede belki biz anlarýz. kimbilir birazcýk ýsýnýrýzda þükranlarýmýzý sunarýz efendim!

ben zaten yukarýda; teklif dahi edilmesi suç olan bir maddeyi, nasýl suç iþlenmeden deðiþtirilebileceðini sormuþtum ;
bu mevcut yasalar içinde bu mümkünse; biz ölmüþüz de aðlayanýmýz yok arkadaþ!
bu kadar net ve sarih.
saygýlar.....

ayzoglum

Sn. sdt23,

Sizin muhteremler ne zaman 1923'de, ne zaman 1960'da ve ne zaman 1980'de olduðu gibi askeri (pek mümkün deðil) veya sivil darbe yaparlarsa, o zaman o maddeleri deðiþtirebilirler.

1924 ve 1961'de yapýlan Anayasa deðiþiklikleri bir zorlayýcý erke dayanmakla birlikte ilericidir (onlardan önceki hukukun genel normlarý açýsýndan ve topluma verdikleri özgürlük dikkate alýnarak), 1980 darbesi gericidir, toplumun kazanýlmýþ haklarýný geri aldýðýndan ve hukukun genel normlarý açýsýndan...

Hocaefendinize ve onu kullananlara söyleyin, baþta eðitim olmak üzere kendi alanýna giren bu ülkenin aydýnlýk insanlarýný sindiremez. Olsa olsa toplumda kendisine olan nefreti artýrýr.

Zaten global konjonktürde o fikirler ýskartaya çýkmak üzeredir. (Bu satýrlarý global konjonktüre göre deðil, damarlarýmýzdaki asil kana güvenerek [bu sandýðýnýz gibi koyu bir milliyetçilik deðildir, yurtseverliktir] yazdým.)

Ýnanmýyorsanýz, Sam Amcanýn zamanýnda kullanýp attýðý ve Halepçe'de Saddam'ýn insafýna býraktýðý Kuzey Iraklýlarý bir araþtýrýn....

Selamlar,

Türkiye'deki bazý insanlarýn en büyük problemi bir þeyi toptan ret veya toptan kabul etmeleri.

Gerici olduðunuzu söylediðiniz 1982 Anayasasý'nýn deðiþikliðine toptan karþý çýkmak yerine belli þekillerde deðiþtirilmesine karþý çýkmak daha doðru olur.

Zaten toplumumuz anayasanýn bizi geriye götürecek þekilde deðiþtirilmesine izin vermez. Halka biraz güvenin.

Benim önerdiðim ve "ilerici" 1961 anayasasýnda bulunan maddelere kim karþý çýkabilir ki? Mesela ben 27 Mayýs darbesinin Türkiye'yi 20 yýl geriye götürdüðüne inananlardaným. Ama bu 1961 anayasasýndaki olumlu maddelere karþý çýkmam anlamýna gelmiyor.

Anayasanýn sadece darbeciler tarafýndan deðiþtirilebileceði tezi ise benim gerici bulduðum bir düþüncedir.

Meþru ve makul her türlü talep ön yargýsýz deðerlendirilmelidir.
Zaten gayrimeþru ve makul olmayan talepleri yerine getirmeye kimsenin gücü yetmez.

Sn. sdt23,

Sanýrým bilirsiniz ki; ben demokrat bir adamým. Benim demokratlýðým herkesin kalben doðru olduðunu düþündüðü konularý ortaya koymasý ve eðer gerekirse bu konular üzerinde kýrýcý olmadan tartýþmak, bir sonuca varamasak da karþýlýklý fikirlere saygý duymak üzerine kuruludur.

Bu forumlarda herhalde 3000'e yakýn iletim vardýr, bu iletiler içerisinde herhangi bir tanesinde konulara duygusal yaklaþtýðýmý, taraflý olduðumu düþünüyorsanýz bunlardan bir örnek verin. Bu forumlara eklediðim hiçbir ileti gerçeklere, olaylara, açýk ipuçlarýna, hukuka ve vicdana dayanmadan yazýlmamýþtýr.

Ancak bir noktada demokrat ve hoþgörülü deðilim. "Salaða yatanlar, kedi olmadan fare tutmaya çalýþanlar."

Dezenformasyon bir yere kadar, sanýrým siz ne dediðini bilemeyecek kadar cahil bir insan deðilsiniz, sizi bu yönünüzle takdir etmekle birlikte, bu yönünüzün yazdýðýnýz iletilerde de yansýmalarýný görmek isterim.

Ben size açýk çek verdim, yaklaþýk 3000 iletimi tek tek tarayýn, ancak sizin yakýn sayýdaki iletiniz içerisinde mesela rahmetli Yazýcýoðlu ile ilgili iletilerinizi nereye koyacaðýz, doðrusu ben yer bulamýyorum.

Sadece bu nedenle dahi siz toptan reddedilmeyi hakediyorsunuz.

Size Allah selamet versin demekten baþka birþey diyemeyeceðim ve bundan üzüntü duyduðumu da eklemem lazým...

Selamlar,

Hukuksal bazda düþünecek olursak ilk üç maddenin deðiþtilemeyeceðini öngeren dördüncü madde de deðiþtirilemeyecek hükümler içindedir.
Ayrýca "Ýþbu dördüncü maddenin de deðiþtirilmesi teklif dahi edilemez" þeklinde bir kurala gerek yoktur.

Anayasalara deðiþmez maddeler koymak konusu veya bu tür maddeler konacaksa bunun kapsamýnýn ne olacaðý hususu anayasa hukukçularý arasýnda öteden beri tartýþýlan bir konudur.

Çaðdaþ/özgürlükçü anayasalarda da bu türden hükümler bulunmakla birlikte, deðiþmez maddeler genellikle çok dar tutulmaktadýr ve doðrusu da bunlarý mümkün olduðunca dar tutmaktýr. Çünkü, deðiþmez hükümleri artýrmak, toplumu uzun süre bu hükümlere mahkum etmek demektir.

Nitekim, Prof. Erdoðan Teziç bu konuda þöyle diyor:

“Hiçbir anayasa koyucu herhangi bir toplumun onlarca ya da yüzlerce yýllýk geleceðini ipotek altýnda tutma hakkýna sahip olmamalýdýr. Bu gerekçeyledir ki, çaðdaþ siyasal sistemimizin temeli olan ‘cumhuriyetin sürekliliði’ dýþýnda deðiþmez anayasa kuralý konulmasýnda yarar deðil zarar vardýr!” (Bak; 1992’de TÜSÝAD için hazýrlanan anayasa taslaðý Çalýþma Grubu’nun raporu).

Ayný kaynakta þöyle devam ediyor:

“Çalýþma Grubumuz bu nedenle deðiþmez anayasa kuralý olarak 1924 ve 1961 düzenlemelerine dönmeyi ve sadece hükümet þekli olarak cumhuriyet ilkesinin deðiþmezliðinin kabulünü tercih etmiþtir”

Bu çalýþma grubunun baþkanlýðýný Prof. Dr. Erdoðan Teziç yapmýþtý. Üyeler arasýnda da Prof. Necmi Yüzbaþýoðlu, Prof. Süheyl Batum, merhum Prof. Bülent Tanör gibi isimler var.

Ayný hocalar þimdi farklý þeyler söylüyor.

Barolar Birliði'nin 2001 Anayasa Taslaðý çalýþmasýnda da "ideolojisiz anayasa" denilerek Atatürk'e yapýlan atýflar kaldýrýlmýþken, ayný hocalarýn içinde bulunduðu bir grup 2007'de çok keskin Atatürkçü taslak hazýrlamýþlardýr.

Koskoca anayasa hocalarý dün farklý bugün farklý þeyler söylüyor. Demirel gibi "dün dündür, bugün bugündür" havasýnda olduklarý anlaþýlýyor.

Anayasa kurallarý 5-10 yýlda deðiþen "siyasi konjoktüre" göre konulmaz. Ama bizim hocalarýn konjoktüre ayak uydurdurarak "araziye uyduklarý" açýkça görülüyor.