Alıntı:
scofield rumuzlu üyeden alıntı
bende 2 yıllık zorlu firar surecini tamamlamış eski asker ,yeni sivilim.2 hafta içinde teslim olmayı düşünüyorum.
emekli sandıgını aradım, ilişigimin kesildigini soylediler.
sorum; mahkemede hangi hapishanede yatmak istedigimi soruyorlar mı, ya da bu surec nasıl işliyor?
birligim istanbulda idi, sanırım birligimdeki askeri mahkemeye teslim olucam.
forumlarda okudugum kadarıyla sivil cezaevleri askeri olanlara gore daha katlanılabilir gorunuyor.
bunla iligli olarak tam olarak ne yapabilirim.
yani acıkcası, yurdumun daglarında, sınır boylarında o kadar gezdikten sonra, rahat bir hapis hayatı benim de hakkım :)
Merhaba arkadaşım,
Öncelikle geçmiş olsun. Bir an önce teslim olup işini halletmen en iyisi. Ama askeri mahkeme hangi hapishanede yatmak istediğini sormaz. Sayın Tangör Evren'in belirttiği yol izlenir.
Tabii ki sivil hapishaneler askeri hapishanelerden daha katlanılabilir durumda. Ama hepsi de öyle değil. İlk teslim olduğunda bir süreliğine askeri hapishanede kalabilirsin. Mahkemen görülüp hakim seni salıverdikten sonra sivil savcılıktan yazı gelene kadar serbest bir şekilde dolaşırsın, sonrasında sana gelen savcılık yazısında nereye teslim olman gerektiği belirtilir.
Ayrıca bir noktaya değinmek istiyorum. Amacım bir tartışma yaratmak değil ama birkaç arkadaş daha yazmıştı, cevap yazmamak için kendimi zor tuttum, artık yazacağım. Şu "sınır boylarında o kadar gezdikten sonra" veya "her gece yıldızların altında yattım" vs. gibi bahaneler biraz garip kaçıyor bence. Ben de sınır boylarında gezdim, yıldızların altında yattım, ama bu bizim işimiz(di). Bunlardan hiçbir zaman yakınmadım, yakınılmasını da garip buluyorum. Bütün meslek hayatını Ankara'da, İstanbul'da geçireceğini düşünen yoktur herhalde. Eğer sınır boylarında gezdiği için veya operasyonlar yüzünden ayrılmayı düşünenler varsa hiç tavsiye etmem. Bunlar, ayrılmak için yanlış sebepler. Ben, ne yaptığını, ne söylediğini bilmeyen veya yapması gerekeni yapmayan komutanların baskısı yüzünden bıraktım (biraz da karakter meselesi, en ufak bir lafı bile kafaya çok takan bir yapım vardır). Örneğin; ben sınır karakolundaydım, her gün (gece ve gündüz) operasyona bir tim gönderirdim, ben de haftada iki-üç kez onlarla beraber çıkardım, ama buna rağmen komutanlardan "siz korkaksınız, karakoldan dışarı çıkmıyorsunuz" lafını kaç kere işittiğimi bir Allah bilir, bir de ben. Bu, yüzlerce olayın içerisinde sadece bir tanesi. Kısacası, bir denetlemeye gireceğime, bin kez çatışmaya girerim daha iyi. Tabii bu sadece benim düşüncem, herkesin yapısı farklıdır. Hepinizin düşüncesine, hayatına ve kararlarına saygı duyarım ama bu tip bahaneleri anlamakta zorlanıyorum.
Herkese saygılar.