Kavga yaptılar ben cezalandırıldım
Kardeşim yiyenimle alışverişten döndükleri sıra, giriş katta oturan komşunun kızlarından birisinin erkek arkadaşı bizim balkonun altında küfürlü konuştuğu için kardeşimden uyarı alıyor. (bak balkonda kız yiyenlerim var, bu şekilde konuşmanız çok ayıp diyor.) aldıklarını ve yiyenimi eve bırakıp evin karşısında işçi olarak çalıştığı kartonpiyer dükkânına gidiyor yaklaşık on dakika sonra komşunun üç kızı bir kız arkadaşları ve dört erkek arkadaşları ellerinde taş ve sopalarla dükkâna bağırarak ve küfrederek gidiyorlar. Kardeşim bunları gördüğünde ilk aklına gelen kendisini savunmak için eline spatula mala gibi araçları almak oluyor tabii ki ya kardeşimin elindekileri almak isterken ya da inşaattan saldırmak için aldıkları tuğlalar, parmaklarını, ellerinin içini zedelemiş oluyor.
Ses duyunca pencereden baktım, kavgayı gördüm ve hemen aşağı indim. Kardeşime kızıp eve gönderdim. Kimseyle bir sorunum olmadığından bana saldıracaklarını, hiç tahmin etmedim kızlardan birisi feryatlar koparıp, her türlü küfürleri yapıyordu. Yanıma yaklaştığında ölmüş babama küfredip, yüzüme tükürdü. Buna rağmen sakin ol yaptığın yanlış, bak tüm millet balkonlara, pencerelere dökülmüş bizi seyrediyor dememe kalmadı, arkadaşlarından birisi arkadan kafama taş vurdu. Kendimi boşlukta hissetim ne olduğunu anlamadan sekiz kişinin arasında tekmelerinin altında kendimi buldum. Aralarından çıkmamla kendimi eve attım ve ilk olarak jandarmayı aradım. Gömleğimde, pantolonumda tek bir düğme kalmamış, gömleğimin bir kolu kopmuştu ve cep telefon’um parçalanmış, Parçalandığı yeri yirmi santimlik daire şekline koyu mor haline getirmişti. Üzerimi değiştirinceye kadar jandarma geldi.
Bizleri alırken kızlardan en büyük olanı kimi dediyse onları aldı. Yani onlardan dört kişiyi almadı. Uzman çavuş kızlardan birisine ismiyle hitap edince tanıştıklarını düşündüm. Arabada hiçbir şey olmamış gibi şakalar yapıyor gülüyorlardı. Karakola gittik kardeşimin cep telefonunu aldılar, bizi bir odaya koydular, onların ifadesini alıp, sohbet edip, iki saat kadar sonra onları bıraktılar. Bizi sabaha kadar beklettiler sabah ezanı okunduğu sıra bizimde ifademizi aceleyle alıp, kendi bildikleri gibi bir ifade hazırlayıp, bizi de bıraktılar. İki gün sonrasında dayım memleketten geldi onlarla konuştum tüm olanlardan çok pişmanlar onlar davacı olmayacak, sizde davacı olmayın sadece 500 lira masraf oluyormuş onlara ver kapansın dedi. Bana saldırdılar ben mağdur oldum tamam davacı olmam bende konunun kapanmasından yanayım fakat param yok, üzerime bir masraf düşerse onu öderim dedim. Ne gidip rapor aldım, nede onlar hakkında bir şikâyette bulundum.
Mahkeme günü geldi.
Hâkim onlara söz hakkı verdiğinde onlar olayı alakası olmayan bir şekilde anlattılar ve mahkemede spatula yı satır olarak, benimde onlara küfrettiğimi söylediler.(iki kişinin parmakları ve ellerinin içi çizilmişti şayet satır olsaydı Allah korusun onarılması imkânsız zarar verebilirdi kesinlikle satır değildi.)
Hâkim kardeşime sordu elinde satır var mıydı? Kardeşim hayır elimde spatula vardı dedi hâkim spatulada nedir dedi? Kardeşim inşaat malzemesi alçı sıvası gibi işlerde kullanılıyor dedi hâkim iddiaları kabul ediyor musun dedi? Kardeşim hayır dedi.
Hâkim bana dönüp sordu sende kavgada var mıydın? Evet dedim.
Hâkim bana ikinci sorusunu sordu neden küfrettiniz dedi? Hâkim hanım benim kimseyle sorunum yok ben olayı sakinleştirmek için aşağı indim bu durumlarda tatlı dilli, ikna edici olmak lazım ben küfretmedim dedim. Hâkim iddiaları kabul ediyor musun diye sordu? Hayır dedim.
Karşı tarafa sordu şikâyet cimisiniz karşı taraf kavga ettikleri kardeşimden şikâyetçi olmadıklarını benden şikâyetçi olduklarını söylediler.
Doğrusunu söylemek gerekirse ben kavgadan çekinir, korkarım. Kavgaya sebebiyet verecek hiçbir şey yapmam. Şuan 40 yaşındayım bu olaya kadar hiç adli bir durumum olmadı sadece 14 yaşlarındayken babam Amerika da vefat etti iki yıl sonra amcam babamdan kalan mallara el koyup çocuklarına beni bıçaklattı. O zaman bile adliye yüzü görmedim sadece hastanenin polisi ifademi aldı.
Hâkim bize para cezası verdiğini söyledi.
İlk celsede karar verildiğine ve bize başka soru sorulmadığına göre karşı tarafın jandarmaya verdiği ifade etkili olmuştur ya da biz kendimizi ifade edemedik diye düşünüyorum.
Bize saldıran kavga çıkaran ceza almamış, biz mağdur olduğumuz halde ceza almıştık bir avukata sorduğumda temyiz dilekçesi yazarak temyiz etmemiz gerektiğini söyledi bende temyize gönderdim.
Bir müddet sonra karşı tarafla aramızdaki kırgınlık kalktı öncesi gibi selamımız, sohbetimiz ve bir birimize gidip, gelmeler başladı. Yaklaşık bir yıl sonrasında konu açılınca biz senden hakaret duymadık bir başkası bizi evine çağırdı senin bize küfrettiğini söyledi ve şikâyetçi olmamızı söyledi dediler.
Aradan yaklaşık üç yıl geçtikten sonra temyizden cevap geldi.
Kasten yaralama ve hakaret suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 21.7.2004 tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanıkların temyiz isteğinin aynı kanunun 317. Maddesi gereğince istem gibi REDDİNE 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İki hafta öncede cezanın miktarı, Kardeşime iki adet 740 TL. Bana üç adet 1160 TL. Yani toplamda kardeşime 1480 TL. Bana 3480 TL. Ödeme bildirisi geldi.
Ben uydu anteni kurulumu gibi işler yapıyorum kendime ait iş yerim yok satanlar bana haber veriyor, bende kurulumunu yapıyorum. Ufak tefek bilgisayarlarında sorunu olan ya da uydu cihazlarında açılma sorunu varsa beslemedeki sorunları gidererek günlük harçlığımızı çıkarıyordum. Son zamanlarda arayan soranda pek çıkmıyor çünkü satışlar az olduğundan kendi elamanları yapıyor. Bir fabrikada yedi yıl çalıştım işten çıkarıldık sekiz yıl sonra dört taksitte tazminatımı aldım, onunda bir hayrını görmedim.
Çok kıymetli site sakinleri şayet bu yazıyı yazarak rahatsızlık verdiysem özür dilerim. Benim adalete sonsuz güvenim olduğundan, her sorunun bir çaresi olduğunu düşündüğümden buraya yazdım.
Bu durumda ne yapabilirim?
Kavgada sekiz kişi varken dört kişiyi jandarma almıştı diğer dört kişinin üçünü tanık göstermişler. İki gün önce taksitlendirme var mı diye baktığımda gördüm buna bir şey yapabilir miyim?
Sizlere göre tüm haklarımı kullandım mı?
Bu cezayı mecburen borç alarak ödeyeceğim, fakat bana saldıranlar, suçum olmadığı halde cezalanmama sebep olan karşı tarafın yanına mı kalacak?
kıymetli fikirlerinizi yazarsanız çok memnun olurum.
Saygılarımla.
Ses duyunca pencereden baktım, kavgayı gördüm ve hemen aşağı indim. Kardeşime kızıp eve gönderdim. Kimseyle bir sorunum olmadığından bana saldıracaklarını, hiç tahmin etmedim kızlardan birisi feryatlar koparıp, her türlü küfürleri yapıyordu. Yanıma yaklaştığında ölmüş babama küfredip, yüzüme tükürdü. Buna rağmen sakin ol yaptığın yanlış, bak tüm millet balkonlara, pencerelere dökülmüş bizi seyrediyor dememe kalmadı, arkadaşlarından birisi arkadan kafama taş vurdu. Kendimi boşlukta hissetim ne olduğunu anlamadan sekiz kişinin arasında tekmelerinin altında kendimi buldum. Aralarından çıkmamla kendimi eve attım ve ilk olarak jandarmayı aradım. Gömleğimde, pantolonumda tek bir düğme kalmamış, gömleğimin bir kolu kopmuştu ve cep telefon’um parçalanmış, Parçalandığı yeri yirmi santimlik daire şekline koyu mor haline getirmişti. Üzerimi değiştirinceye kadar jandarma geldi.
Bizleri alırken kızlardan en büyük olanı kimi dediyse onları aldı. Yani onlardan dört kişiyi almadı. Uzman çavuş kızlardan birisine ismiyle hitap edince tanıştıklarını düşündüm. Arabada hiçbir şey olmamış gibi şakalar yapıyor gülüyorlardı. Karakola gittik kardeşimin cep telefonunu aldılar, bizi bir odaya koydular, onların ifadesini alıp, sohbet edip, iki saat kadar sonra onları bıraktılar. Bizi sabaha kadar beklettiler sabah ezanı okunduğu sıra bizimde ifademizi aceleyle alıp, kendi bildikleri gibi bir ifade hazırlayıp, bizi de bıraktılar. İki gün sonrasında dayım memleketten geldi onlarla konuştum tüm olanlardan çok pişmanlar onlar davacı olmayacak, sizde davacı olmayın sadece 500 lira masraf oluyormuş onlara ver kapansın dedi. Bana saldırdılar ben mağdur oldum tamam davacı olmam bende konunun kapanmasından yanayım fakat param yok, üzerime bir masraf düşerse onu öderim dedim. Ne gidip rapor aldım, nede onlar hakkında bir şikâyette bulundum.
Mahkeme günü geldi.
Hâkim onlara söz hakkı verdiğinde onlar olayı alakası olmayan bir şekilde anlattılar ve mahkemede spatula yı satır olarak, benimde onlara küfrettiğimi söylediler.(iki kişinin parmakları ve ellerinin içi çizilmişti şayet satır olsaydı Allah korusun onarılması imkânsız zarar verebilirdi kesinlikle satır değildi.)
Hâkim kardeşime sordu elinde satır var mıydı? Kardeşim hayır elimde spatula vardı dedi hâkim spatulada nedir dedi? Kardeşim inşaat malzemesi alçı sıvası gibi işlerde kullanılıyor dedi hâkim iddiaları kabul ediyor musun dedi? Kardeşim hayır dedi.
Hâkim bana dönüp sordu sende kavgada var mıydın? Evet dedim.
Hâkim bana ikinci sorusunu sordu neden küfrettiniz dedi? Hâkim hanım benim kimseyle sorunum yok ben olayı sakinleştirmek için aşağı indim bu durumlarda tatlı dilli, ikna edici olmak lazım ben küfretmedim dedim. Hâkim iddiaları kabul ediyor musun diye sordu? Hayır dedim.
Karşı tarafa sordu şikâyet cimisiniz karşı taraf kavga ettikleri kardeşimden şikâyetçi olmadıklarını benden şikâyetçi olduklarını söylediler.
Doğrusunu söylemek gerekirse ben kavgadan çekinir, korkarım. Kavgaya sebebiyet verecek hiçbir şey yapmam. Şuan 40 yaşındayım bu olaya kadar hiç adli bir durumum olmadı sadece 14 yaşlarındayken babam Amerika da vefat etti iki yıl sonra amcam babamdan kalan mallara el koyup çocuklarına beni bıçaklattı. O zaman bile adliye yüzü görmedim sadece hastanenin polisi ifademi aldı.
Hâkim bize para cezası verdiğini söyledi.
İlk celsede karar verildiğine ve bize başka soru sorulmadığına göre karşı tarafın jandarmaya verdiği ifade etkili olmuştur ya da biz kendimizi ifade edemedik diye düşünüyorum.
Bize saldıran kavga çıkaran ceza almamış, biz mağdur olduğumuz halde ceza almıştık bir avukata sorduğumda temyiz dilekçesi yazarak temyiz etmemiz gerektiğini söyledi bende temyize gönderdim.
Bir müddet sonra karşı tarafla aramızdaki kırgınlık kalktı öncesi gibi selamımız, sohbetimiz ve bir birimize gidip, gelmeler başladı. Yaklaşık bir yıl sonrasında konu açılınca biz senden hakaret duymadık bir başkası bizi evine çağırdı senin bize küfrettiğini söyledi ve şikâyetçi olmamızı söyledi dediler.
Aradan yaklaşık üç yıl geçtikten sonra temyizden cevap geldi.
Kasten yaralama ve hakaret suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 21.7.2004 tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanıkların temyiz isteğinin aynı kanunun 317. Maddesi gereğince istem gibi REDDİNE 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İki hafta öncede cezanın miktarı, Kardeşime iki adet 740 TL. Bana üç adet 1160 TL. Yani toplamda kardeşime 1480 TL. Bana 3480 TL. Ödeme bildirisi geldi.
Ben uydu anteni kurulumu gibi işler yapıyorum kendime ait iş yerim yok satanlar bana haber veriyor, bende kurulumunu yapıyorum. Ufak tefek bilgisayarlarında sorunu olan ya da uydu cihazlarında açılma sorunu varsa beslemedeki sorunları gidererek günlük harçlığımızı çıkarıyordum. Son zamanlarda arayan soranda pek çıkmıyor çünkü satışlar az olduğundan kendi elamanları yapıyor. Bir fabrikada yedi yıl çalıştım işten çıkarıldık sekiz yıl sonra dört taksitte tazminatımı aldım, onunda bir hayrını görmedim.
Çok kıymetli site sakinleri şayet bu yazıyı yazarak rahatsızlık verdiysem özür dilerim. Benim adalete sonsuz güvenim olduğundan, her sorunun bir çaresi olduğunu düşündüğümden buraya yazdım.
Bu durumda ne yapabilirim?
Kavgada sekiz kişi varken dört kişiyi jandarma almıştı diğer dört kişinin üçünü tanık göstermişler. İki gün önce taksitlendirme var mı diye baktığımda gördüm buna bir şey yapabilir miyim?
Sizlere göre tüm haklarımı kullandım mı?
Bu cezayı mecburen borç alarak ödeyeceğim, fakat bana saldıranlar, suçum olmadığı halde cezalanmama sebep olan karşı tarafın yanına mı kalacak?
kıymetli fikirlerinizi yazarsanız çok memnun olurum.
Saygılarımla.