Bilişim suçlarında soruşturmaya ilişkin bir öneri
Malumunuz , bilişim suçlarının soruşturulması sırasında veya bir suç soruşturması sırasında şüpheli görülen bilgisayarlar harddisk yerine kasa sırta yüklenerek incelemeye götürülüyor ve haftalarca bilgisayar kullanan kişiler bilgisayarsız kalabiliyor.
Ayrıca bu götürülen bilgisayarların incelemesi de emniyet görevlilerince yapılıyor, bu aşamada da şüphelinin veya avukatının bir müdahalesi olmuyor.
İlk önce kesinlikle yanlış anlaşılmasın amacım şerefli emniyet güçlerinin herhangi bir usulsuzluk yapacağını ileri sürmek değil fakat şüphelinin hiç bir şekilde dahil olamadığı bir soruşturma aşaması beraberinde bazı aksaklıkları getirebilir bu gün bir çok önemli sayılan davalarda da bilgisayarlardan elde edilen deliller kullanılmaktadır.
Peki yarın bir gün bu delilllerle mahkum edilmiş bir kişinin adil yargılama hakkının ihlal edildiği bilgisayarında aslında olmayan şeylerin kendisinin dahil edilmediği soruşturma aşamasında bir şekilde bilgisayarına yerleştirilmiş olabileceği iddiasıyla (olabileceğinden değil fakat bir iddia olarak ileri sürülürse) AİHM'e başvurup bu davayı kazanması sonucunda o ana kadar verilen ve yukarıda belirttiğimiz delillerle hüküm giyen kişilerin hepsinin yeniden yargılanma hakkı doğabilecek ve bir hukuki kaos yaşanabilecekmidir?
Bütün bu muhtemel kaosu şimdiden engellemek için şüphelinin bilgisayarında ilk önce yerinde yapılması gereken araştırmalar (hangi ağa bağlı olduğu, sistem saatinin doğruluğu ve kısaca bulunabilecek delillerin varlığı) yapılıp daha sonra bilgisayar harddiskinin bir klonu (klon programları vasıtasıyla harddiskin tamamen kopyası alınabilmektedir) alınarak, emniyete veya inceleneceği yere götürülüp burada da şüphelinin avukatı, incelemeyi yapan görevli ve bir tanede tarafsız raportörün bulunduğu bir ortamda sağlıklı bir şekilde delil incelemesi yapılması daha doğru olmazmı?
En azından henüz sanık konumunda dahi olmayan kişilerin bilgisayarsız kalarak mağdur olması engellenir ve ileride yapılcabilecek bir adil yargılanma itirazı karşısında da şimdiden önlem alınmış olunur diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarımın da konuyla ilgili görüşlerini merak ediyorum :)
Saygılarımla
Ayrıca bu götürülen bilgisayarların incelemesi de emniyet görevlilerince yapılıyor, bu aşamada da şüphelinin veya avukatının bir müdahalesi olmuyor.
İlk önce kesinlikle yanlış anlaşılmasın amacım şerefli emniyet güçlerinin herhangi bir usulsuzluk yapacağını ileri sürmek değil fakat şüphelinin hiç bir şekilde dahil olamadığı bir soruşturma aşaması beraberinde bazı aksaklıkları getirebilir bu gün bir çok önemli sayılan davalarda da bilgisayarlardan elde edilen deliller kullanılmaktadır.
Peki yarın bir gün bu delilllerle mahkum edilmiş bir kişinin adil yargılama hakkının ihlal edildiği bilgisayarında aslında olmayan şeylerin kendisinin dahil edilmediği soruşturma aşamasında bir şekilde bilgisayarına yerleştirilmiş olabileceği iddiasıyla (olabileceğinden değil fakat bir iddia olarak ileri sürülürse) AİHM'e başvurup bu davayı kazanması sonucunda o ana kadar verilen ve yukarıda belirttiğimiz delillerle hüküm giyen kişilerin hepsinin yeniden yargılanma hakkı doğabilecek ve bir hukuki kaos yaşanabilecekmidir?
Bütün bu muhtemel kaosu şimdiden engellemek için şüphelinin bilgisayarında ilk önce yerinde yapılması gereken araştırmalar (hangi ağa bağlı olduğu, sistem saatinin doğruluğu ve kısaca bulunabilecek delillerin varlığı) yapılıp daha sonra bilgisayar harddiskinin bir klonu (klon programları vasıtasıyla harddiskin tamamen kopyası alınabilmektedir) alınarak, emniyete veya inceleneceği yere götürülüp burada da şüphelinin avukatı, incelemeyi yapan görevli ve bir tanede tarafsız raportörün bulunduğu bir ortamda sağlıklı bir şekilde delil incelemesi yapılması daha doğru olmazmı?
En azından henüz sanık konumunda dahi olmayan kişilerin bilgisayarsız kalarak mağdur olması engellenir ve ileride yapılcabilecek bir adil yargılanma itirazı karşısında da şimdiden önlem alınmış olunur diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarımın da konuyla ilgili görüşlerini merak ediyorum :)
Saygılarımla