Alıntı:
baskan_27 rumuzlu üyeden alıntı
İlginize gerçekten çok teşekür ederim. Kızımla konuşmalarımızı kaydettim. Ama yaşı küçük olduğu için delil olmuyor sanırım. Kızım bu kayıtta nasıl insanlar olduklarını açıkça anlatıyor ve içlenip ağlıyor yavrucak :( Denizblk çok doğru tespit yapmış. Çocukları bize karşı öyle bir kullanıyorlar ki sormayın. Ben dayanmaya çalışıyorum aramalarımı haftada bire düşürdüm ama ailem torun sevgisi işte dayanamıyorlar. Allah kimsenin başına vermesin çocuklar hakkaten böyle durumlarda çok yıpranıyor. Onların ne suçu var diye düşünüp kendinizi yiyorsunuz. :( Benim merak ettiğim ben bu hakaret olayından dolayı 3 yıl beklemeden dava açamazmıyım. Yada bu anlaşmaya yanaşıp para şartı sunmalarından dolayı dava açamazmıyım. Ayrıca bu davaları açsam ve kaybetsem 3 yıl bekleme süremi etkiler mi?
Benim derdim ne biliyormusunuz bunları hukuksal açıdan rahat bırakmamak, Sürekli avukat parası ödetip kaybetsemde süründürmek. Ben sürünüyorsam onlarda sürünsün. 3 yıl bunlara keyf çattırmak istemiyorum. Haa bende avukat parası ödeyeceğim belki ama onlar yiyeceğini avukat yesin benim paramı. Ama bunu yaparkende şu 3 yıllık süre başlamışken onu durdurmak istemiyorum. Kadın şu anda bir anaokulunda yardımcı anne olarak çalışıyor. Aylık 600-700 TL gelir elde ediyor. Benden de nafaka alıyor. Hiçbir sıkıntısı yok yani. Seni ekmeğinden etmek istemiyoruz dendiğinde de ispalayamazsın ki çalıştığımı diyor. Ben bunu bile mahkemeye konu yapmıyorum. Çocuklarımın annesi hayata tutunmaya çalışıyor, yine iyi kötü çocuklarım faydalanıyordur diyorum ama karşılığında yazdıklarımla karşılaşıyorum. Bunların bütün derdi nasıl para kopartırız anlayacağınız. Avukatları ile görüştüm o bile bıkmış ellerinden. Yok nafaka az bağlandı, yok boşanma açsak 100 milyar tazminat alabilirmisin diye soruşturup duruyorlarmış. Yazık... Hukukta malesef prim veriyor böyle durumlara... Allah müstehaklarını versin... :kızgın:
Eşiniz size hakaretler ve küfür ederse bu sebepten dava açabilirsiniz.
Türk Medeni Kanundaki bu maddeyi de vereyim.
II. Hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış
Madde 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Sizin açtığınız dava şiddetli geçimsizlikti öyle değil mi? Siz bundan sonra şiddetli geçimsizlikten dava açamazsınız. Ama diğer maddelerden dava açabilirsiniz demek oluyor.
Diğer maddeler şunlar:
. Zina
Madde 161.- Eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
II. Hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış
Madde 162.- Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
III. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
Madde 163.- Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
IV. Terk
Madde 164.- Eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
V. Akıl hastalığı
Madde 165.- Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Ben sizin yazdıklarınıza göre eşinizin size sürekli hakaret ve küfür etme sebebinden dolayı dava açabilirsiniz dedim. Bunun için ne gerekli bir önceki yazımda belirttim. Boşanma davası bir hukuk mücadelesi davasıdır. Ve ispat şartttır. Siz şiddetli geçimsizliğinizi ispat edememişsiniz ve dava red edilmiş. İspat etseydiniz boşanırdınız.
Şimdi sizin yapmanız gereken eşinizin size olan bu kötü sözlerini şahitlendirmek. Ne kadar çok şahidiniz olursa o kadar iyi. Ben demiyorum ki eşinizi tahrik edin de hakaret ve küfür etmesini sağlayın. Nasılsa çocukları görmek için almaya gidiyorsunuz. Bir şekilde eşinizle iletişim kurduğunuz durumlar oluyordur. Telefonda size hakaretleri de şahitlendirirseniz onlar işe yarar ama yüzyüze iken söylenmesi çok çok daha iyi.
Çocuklarınızın etkilenmemesi için elinizden geleni yapın olur mu? Benim bir yakınım da boşanma davası içinde. kendisi de sizin gibi bir baba ve çocuklarına karşı anneleri ve annesinin ailesi tarafından doldurulmakta. İnanın nasıl sabır ediyor bilseniz. Çocukları doldurmaları bile gidip onlarla kavga nedeni ama kavga etse bile bu sefer yine çocukları etkilenecek diye birşey demiyor. Siz gününüzü değil çocukların geleceğini düşünün.
Onları aldığınızda kendi annenizi babanızı varsa kardeşlerini, yegenlerinizi filan beraber evde fotograflar çekinin. Hatta ailecek gidin bir fotograf stüdyosuna orada çekinin. Bunlar inanınki çok güzel şeyler. Hatıra kalacak şeyler. Çocuklarınızı aldığınızda çocuk sinemasına götürün. Onlara yaşları itibari ile sizin evinizde oynayacakları oyuncaklardan alın. Hatta bir çocuk pedagog'u bulun. Çocuk psikiyatristi yani. Önce kendiniz gidip konuşun doktorla, sonra doktorun dediklerini yapın. İnanın çok iyi gelecek bu hem size hemde çocuklarınıza.