Re: Devletin valisi mi partinin valisi mi?
Fakire yapılan yardımları engellemek için aleyhte yayın yapan medya organları ve CHP'ye vatandaşların ardından valiler de tepki gösterdi. Bir Vali: "Yardımların kesilmesi halinde fakir vatandaşların açlığa mahkûm edileceğini" vurguladı.
Zaman:o
VALİLERİN PARTİ BAŞKANLIKLARI
Bunlar Türkiye’de olmuşlardır. CHP tek parti devrinde, uzunca bir müddet, CHP’nin il başkanları Devletimizin valileri bulunuyorlardı. Hani, bir devirde de, doktorlar her taşın altından çıkıyorlar değil mi idiler! Hatta, büyük bir hekim ve de edebiyatçı olan bir isim, şu Tıbbiyeden her şeyin çıktığını, hatta bazen hekim bile çıktığını yazmamış mı idi? Bizim eski devirlerimiz böyledir. İşe yarar adamların azlığı anlarında, işe yarıyanlar bir çok işlerde aynı zamanda çalışabiliyorlardı.
Yalnız, Valilerin CHP’nin il başkanı olduğu devirleri hatırlayacak pek az insan kalmıştır. Ben bunları biliyorum. Bilhassa Muğla’da, asker emeklisi olan vali, aynı anda, CHP İl Başkanı idi. Sonra ben kendisini tanıdım. Önce kötü tanıştık ve sonra da yakın olduk. Beni, İsmet Paşa’ya ilk tanıtan da o olmuştur. Çok vatansever bir insandı. Bu CHP yönetimleri kendisinden çok çekmişlerdir. Bunlara, Başkan Vali, akla hayale gelmeyen işler yaptırtırdı. Yolları, yıkılan köprüleri, hep CHP’liler ceplerinden yaparlardı. Yoksa, yanlış anlaşılmasın, Vali CHP’lilerle bir olarak, parti veya partili çıkarlarını takip eder değildi. CHP yönetiminin adamları, valinin sekreterleri durumunda idiler. Valilik makamında, şöyle sere-serpe içeri girenlere yukardan bakarak oturdukları hiç görülmemiş idi. İşi düşüp de Valilik makamına çıkmak zorunda kalan CHP’li yöneticisi, Vali’nin karşısında, ayakta olarak isteklerini söyler ve kısa zamanda dışarı çıkardı. Valilerin CHP İl Başkanı olduğu devirlerde, CHP yöneticisi olmak bir fedakarlık idi. Safa sürme kimin haddine düşmüştü ki!
Sonra, demokratik devreye girdik. DP ve onu takip eden devirlerdeki iktidar partilerinin siyasi safhalarını ben iyi bilirim. Gazaba uğrayanlardanım. Sağlık Bakanlığı’nın anlayışlı bir müsteşarı olmasa, tehlikeli fikirleri bile, yaşımın gereği, düşünür duruma girmiştim. İnsanlar kendisini anlatamayınca, aklına gelenleri, akıl içi veya akıl dışı, düşünebiliyor. İnsan insan değil midir!
Bütün sağ iktidarlar boyunca, parti başkanlığı saltanatı devam etmiştir. Otomobil kazasında hayatını kaybeden, bizim Alaca’nın eski kaymakamı da olan, cesur bir valimiz, kendisi de vali iken, yetkilerini, bir an önce, asıl sahiplerine, iktidar partisinin il başkanlarına devretseler, daha iyi olmaz mı diye de itirafta bulunmuştu. Muhatabı olan İçişleri Bakanımız ise, valisinin bu isteğini cevapsız bırakmıştı.
İşte, Türkiye’de, Avrupa ülkelerinde olmayanlar bunlardır. CHP tek parti devrinde, Devletin Valileri CHP il başkanlıklarını yapmışlar; bütün sağ iktidarlar zamanında da, iktidar partisinin il başkanları, valilerin gölgesinde, hakiki valilik görevi görmüşlerdir. Bunları bilmeyen yok da, yine de üstün gelme yarışında, herkes, işine geldiği şekilde kullanmaktadır.
Sayın Başbakanımızın yaşları, bu yazdıklarımı bilmelerine izin vermez. Bunları kitaplardan okumasına da vakitleri bulunmaz. Sanıyorum ki, eski sayılması gereken bazıları bunları kendisine iletmiş olmalıdır. İletme doğrudur da, iletiliş şekli ve mahiyeti yanlıştır.
Valilerin partinin il başkanı olduğu devirlerde, parti ve devlet birbirinin içine girmiştir. İşler birlikte yürütülür durumdadır. Partili olmanın külfetinden başka bir avantajı yoktur. Söz sahibi Devlet ve onun temsilcisi Valilerdir. Demokrasi henüz yoktur.
Demokrasiye ayak basmamızdan sonra, parti mensupları Devletin müfettişleri görevlerini yüklenmişlerdir. Bu işler, görünüşte fahridirler. Aslında, çıkarları için, Devlet de, valiler de acımasız şekilde kullanılmışlardır. Bir ocak başkanı için, Vali dahil, bütün Devlet memurlarının sürgün edilmesi işten bile değildi. Sürülen vali ve memurların sicilleri ise, daha Vali veya memur yerine varmadan, partililerce oradaki partililere bildirilirdi.
İşte bunları kullanarak, sayın Başbakan CHP’yi eleştirmektedir. Bunu da tek taraflı yapmaktadır. Sorunları doğru bilse, belki böyle sere serpe konuşmaya da kalkmış olmazdı.
Bu cins tartışma konuları, sağ partilerin yetkililerine bir şey getirmez. Karşılık verecekler, sağ parti yetkililerinden daha bilgilidirler. İnsan önce kendisine zarar vermemelidir..
Ali Emiroğlu / Çorum Haber