Ceza mahkemesinin iki büyük hatası
Özür dilerim konuyu burda açmam gerekirken borçlar hukukunda açmışım.
Bir tanıdığım iki ayrı firma sahibi. ( A ve B ) İki firmanında adresleri aynı fakat numaraları farklı. ( Biri No : 12, diğeri No : 18 ) ikiside aynı kişiye ait olmakla birlikte tamamen farklı tüzel kişilikler. Adam B firmasının fabrika binasına ek ruhsatsız 1.000 m2 yer kapatıyor. Belediye cezayı B firmasına kesmesi gerekirken A firmasına kesiyor ve A firması sahibi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Asliye ceza mahkemesinde imar kanununa muhalefet suçundan 1 yıl hapis 12.000.-YTL para cezasına çevriliyor. Bu arada o dönemde yetkili sulh ceza mahkemesine idari para cezasının yanlış yere kesildiği konusunda dava açılıyor ve mahkeme idari para cezasını ortadan kaldırıyor. Dava süreci boyunca cezanın yanlış yere kesildiği hususunda mahkeme defalarca uyarılıyor ancak mahkeme tapu kayıtlarını incelemiyor. Ve hükmü kuruyor.
Verdiği hükümde sabıka olmamasına rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusuna hiç değinmiyor. ( Gerekçeli kararda ).
Adam ilk önce süre tutum dilekçesi vererek dosyayı temyiz ediyor. Yargıtaydan savcılık numarası ve masasını bulduktan sonra ek 1 ve ek 2 olmak üzere iki adet temyiz dilekçesi gönderiyor.
1. Temyiz dilekçesine Sulh ceza mahkemesi kararını ekliyor ve idari para cezasının ve hapis cezasının farklı bir tüzel kişilik olan A firmasına kesildiğini detayları ile anlatıyor.
2. Temyiz dilekçesinde ise mahkemenin gerekçeli kararında hükmün açıklanmasının uygulanıp uygulanamayacağı konusuna değinmediğini belirtiyor.
Yargıtayda tetkik hakimlerinin dosya başına ne kadar süre ayırabildikleri malüm. Bu durumda yargıtay ek temyiz dilekçelerini incelemeyi atlarmı.? Fark ederse ilk önce hangi yönden bozma kararı verir.?
Bir tanıdığım iki ayrı firma sahibi. ( A ve B ) İki firmanında adresleri aynı fakat numaraları farklı. ( Biri No : 12, diğeri No : 18 ) ikiside aynı kişiye ait olmakla birlikte tamamen farklı tüzel kişilikler. Adam B firmasının fabrika binasına ek ruhsatsız 1.000 m2 yer kapatıyor. Belediye cezayı B firmasına kesmesi gerekirken A firmasına kesiyor ve A firması sahibi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Asliye ceza mahkemesinde imar kanununa muhalefet suçundan 1 yıl hapis 12.000.-YTL para cezasına çevriliyor. Bu arada o dönemde yetkili sulh ceza mahkemesine idari para cezasının yanlış yere kesildiği konusunda dava açılıyor ve mahkeme idari para cezasını ortadan kaldırıyor. Dava süreci boyunca cezanın yanlış yere kesildiği hususunda mahkeme defalarca uyarılıyor ancak mahkeme tapu kayıtlarını incelemiyor. Ve hükmü kuruyor.
Verdiği hükümde sabıka olmamasına rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusuna hiç değinmiyor. ( Gerekçeli kararda ).
Adam ilk önce süre tutum dilekçesi vererek dosyayı temyiz ediyor. Yargıtaydan savcılık numarası ve masasını bulduktan sonra ek 1 ve ek 2 olmak üzere iki adet temyiz dilekçesi gönderiyor.
1. Temyiz dilekçesine Sulh ceza mahkemesi kararını ekliyor ve idari para cezasının ve hapis cezasının farklı bir tüzel kişilik olan A firmasına kesildiğini detayları ile anlatıyor.
2. Temyiz dilekçesinde ise mahkemenin gerekçeli kararında hükmün açıklanmasının uygulanıp uygulanamayacağı konusuna değinmediğini belirtiyor.
Yargıtayda tetkik hakimlerinin dosya başına ne kadar süre ayırabildikleri malüm. Bu durumda yargıtay ek temyiz dilekçelerini incelemeyi atlarmı.? Fark ederse ilk önce hangi yönden bozma kararı verir.?