Re: SGK Kanuna aykırı genelge ile binlerce isteğe bağlı sigortalısının hakkını gaspetti
SGK KANUNA AYKIRI 2009/5 SAYILI GENELGESİ İLE BİNLERCE İSTEĞE BAĞLI SİGORTALISINI MAĞDUR ETMEKTEDİR.
Bilindiği üzere, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanunla, sosyal güvenlik kurumlarına tabii geçen hizmetlerin statüsü yediden düzenlenmiştir.
Buna göre 506, 1479,2926 ve 5434 sayılı kanunlara tabii isteğe bağlı sigortalılık kaldırılmış, bunların yerine 01.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere tüm isteğe bağlı sigortalılıklar 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin “b” bendi kapsamına alınmıştır.
Ama, anılan düzenleme ile kanunun yürürlüğünden önce 506 sayılı kanuna tabii isteğe bağlı sigortalı olup primlerini düzenli olarak ödemeye devam ederek, SSK dan emekli olmak için aranan son 1260 gün primini tamamlamaya çalışan isteğe bağlı sigortalılar mağdur olmasın diye Kanunun Geçici 1inci maddesine;
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c ) bendi kapsamında kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışmaya başlayıp bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, birinci fıkrada belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tâbi olanlara yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarından hangisinin uygulanacağı, en son sigortalı sayıldığı tarihten geriye doğru son yedi yıllık fiilî hizmet süresi içinde en fazla hizmetin geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise son sigortalılık durumu esas alınarak belirlenir.
Şeklinde hüküm koyarak, kanunun yürürlüğünden önce 506 sayılı kanuna tabi olanların (85 inci maddeye göre isteğe bağlı sigortalılar da dahil) yaşlılık aylığı sigortası yönünden 5510 sayılı kanunun 4üncü maddesinin (a) bendi kapsamında kalmaları sağlanmıştır. Nitekim anılan geçici hükmün ikinci fıkrasında da, kanunun yürürlüğünden sonra tahsis talebinde bulunacaklara birinci fıkra hükümleri doğrultusunda uygulama yapılacağı açıkça belirtilmiştir.
Yukarıda açıkça belirtildiği üzere 5510 sayılı kanunun geçici 1 inci maddesinin ilk iki fıkrası uyarınca gerçekten de, bu yeni kanunun hiç kimsenin planladığı ve beklediği emeklilik tarihine ve süresine dokunmadığı kimsenin kazanılmış haklarına zarar vermediği ve herkesin beklediği ve planladığı tarihte emekli olabileceği sonucu çıkmaktadır.
AMA NE VAR Kİ!
Sosyal Güvenlik Kurumu 5510 sayılı kanunun yukarıda zikredilen geçici 1inci maddesine açıkça aykırı olan 2009/5 sayılı genelgesi ile binlerce isteğe bağlı sigortalısını mağdur etmektedir.
Bakınız 2009/5 sayılı genelgenin “isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin değerlendirilmesi”
Başlıklı 8 inci maddesinde ne deniyor!
“8.1- 01/10/2008 Tarihinden Sonra İsteğe Bağlı Sigortalılık Statüsü
5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesi gereğince 01/10/2008 tarihinden itibaren ilk defa isteğe bağlı sigortalı olanlar ile 506, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi isteğe bağlı sigorta primi ödeyen sigortalıların 01/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.”
Görüldüğü gibi, bu genelge ile 506 sayılı kanuna tabii isteğe bağlıların 01.10.2008 tarihinden sonra yatırdığı primler resen bağkura yatırılmış primlerden sayılıyor. Oysa kanunun geçici 1. inci maddesinde ne deniyordu hatırlayalım;
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında,
İşte herkesin anlayabileceği dille SGK nın kanuna açıkça aykırı bir genelgesi ile nasıl binlerce sigortalısının emeklilik süresini uzattığı açıkça anlatıldı.
Peki, emeklilik süresinin kanuna aykırı bu genelge ile nasıl uzatıldığına veya ne kadar süre uzatıldığına ilişkin örnek görmek isteyenler olabilir.
Hemen söyleyelim; bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506 sayılı kanuna tabii isteğe bağlı sigortalı olupta bu kanunun yürürlüğünden 1 gün önce en geç 1259 gün sonra emekli olabilecek yani 3,5 yıl sonra emekli olabilecek kişiler, SGK nın kanuna aykırı bu genelgesi ile ancak 8.5 yıl sonra emekli olabileceklerdir.
Kayıpları sadece bu 5 yıl değil, aynı zamanda ssk dan değil de bağkurdan emekli olduklarından maaşları da düşük bağlanacaktır.
Bir de örnek verelim;
1947 doğumlu Ahmet 1983 te sigortalı işe başlamış olsun ve 180 günlük primi bulunsun.
1993-1999 tarihleri arasında da 6 yıllık bağ kur hizmeti olsun.
Bu kişinin 2006 yılı ocak ayından beri de SSK isteğe bağlı sigortalı olsun,
SGK nın kanuna aykırı genelgesi olmasıydı; bu kişi;
2006 yılı ocak ayından itibaren 1260 günü tamamladığı 01.07.2009 tarihinden itibaren SSK dan emekli aylığı almaya başlayacaktı. (5 ay sonra)
SGK nın kanuna aykırı genelgesi nedeniyle; bu kişi;
15 yıllık hizmeti doldurduğu 01.07.2014 yılından itibaren emekli olabilecektir. (5 yıl 5 ay sonra)
OYSA KURUM KAMUOYUNA VE GÖRSEL VE YAZILI BASIN ARAÇLARINA VERDİĞİ AÇIKLAMALARDA NE DİYOR?
“BU KANUNLA HİÇ BİR VATANDAŞIN EMEKLİLİK SÜRESİ UZAMIYOR KAZANILMIŞ HAKLARA DOKUNULMUYOR”
Sonuç; belirtmek isterim ki SGK nın bu kanuna aykırı genelgesi biraz da ALİ TEZEL’in kamuoyuna yanlış bilgi vermesi ve yanlış yönlendirmesi ile olmuştur. Kendi sitesinden verdiği cevaplarda 5510 sayılı kanunun geçici 1 inci maddesini değerlendirmemiş, ve insanları 506 sayılı kanunun 85 inci maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalılıktan çıkmaya teşvik etmiştir. İnsanlar bu kişiye güvenip isteğe bağlılıklarına son vermişler tanıdıkları iş yerlerinden gerçeğe aykırı işçi olarak bildirilmeye tevessül etmişlerdir. Bu ise çok vahimdir,
Kurum şuan yasaya aykırı genelgesini uygulamaya koymuş, tahsis taleplerini geri çevirmeye başlamışlardır. Ama bu yanlışlık elbette yargıda düzeltilebilecektir. Ama Sayın Ali TEZEL’in yanlışının telafisi yok. Zira sistemden çıkarmaya teşvik ettiği kişiler yeniden sisteme dönecek olurlarsa artık eski statülerini kaybedecek doğrudan 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin “b” bendi kapsamına gireceklerdir ve bunda da bir yanlış söz konusu olmayacaktır.
İlgililere ve kamuoyu dikkatine özellikle SGK ya saygı ile sunulur.