Aşk var mı aşk?!!!
acılara batmamış bir aşk söyle bana
yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle
bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
inan ki senden artık değil yurt sevgisi de
bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına
mutlu aşk yok ki dünyada
ama şu aşk ikimizin öyle de olsa
Aragon'un o güzelim şiirinden alıntılanan dizeler Cemal Süreya'nın özgün çevirisi ile yeniden aklıma geldi.
Yok düşündüğünüz gibi değil... Sevgili eşim ile ne tartıştık, ne de romantik bir an yaşadık da aklıma geldi bu dizeler. İnanmayacaksınız belki ama bir gazete haberi okudum, dizeler dilimden dökülüverdi hırçınca...
"Devlet Din İşleri açıklamış : Malezya'da Sevgililer Günü haram gün ilan edilmiş."
Türkiye, Malezya olur mu? diye soruyorduk bir ara. Bana sorarsanız beteri olur.
Sevgililerimiz; eş, çocuk, ana-baba, kardeş ve diğer yakınları geçelim, daha da genelleyelim. Bu ülkede insana, hayvana, doğaya sevgi kaldı mı acaba?
40-50 sene önce evet fakirdik (farkında değiliz ancak şimdi daha fakiriz-borç tahsil etmeye görsünler) ancak biz böyle miydik? Fakir ama onurlu genç yaftası nasıl çıktı boynumuzdan da, gazete ikinci sayfalarında türlü rezillikler diz boyu ve sıradan hale geldi?
Kimilerine göre bu ülke 40-50 sene öncesine göre, sayelerinde daha dindar?!!! Sosyoloji ve ekonomi öyle demiyor nedense. Aç açık, eğitimsiz ve sevgisiz bırakılan toplumlarda; bir de Dini, insanlar arası hoşgörü ve sevgi aracı değil, korku ve çıkar amacı haline getirdiğinizde başınıza gelecekler bellidir. Sevgi imparatorluğu yerine korku hükümdarlığının hüküm sürdüğü yerlerde kimi anasını keser, kimi kızını önce zehirleyip sonra boğar, kimi oğlunu 6 parçaya ayırır, kimi karısını yakar, kimi 14 yaşında kızı taciz eder. Vaka-i adiyeden sayılır böyle şeyler. Bunlar magazinleştirilmedikçe artık haber değerleri bile yoktur.
Hangi alanda olursa olsun, Radikalizmin girdiği yer yozlaşmaya, rezilleşmeye mahkumdur. İşte biz tam da bunu yaşıyoruz.
* "Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız."
Mutlu aşkı var etmek elinizde, yeter ki sevin ve sevilecek, insana dair şeyler yapın, acıma duygunuz yanıltıcı olmasın. "Acılara batmamış bir aşk söyle bana" derken şair, nedense Malezya'yı değil, ülkemi düşündüm.
Sevgililer Günü'nüz şimdiden kutlu olsun...
*Halil Cibran'dan
yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle
bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
inan ki senden artık değil yurt sevgisi de
bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına
mutlu aşk yok ki dünyada
ama şu aşk ikimizin öyle de olsa
Aragon'un o güzelim şiirinden alıntılanan dizeler Cemal Süreya'nın özgün çevirisi ile yeniden aklıma geldi.
Yok düşündüğünüz gibi değil... Sevgili eşim ile ne tartıştık, ne de romantik bir an yaşadık da aklıma geldi bu dizeler. İnanmayacaksınız belki ama bir gazete haberi okudum, dizeler dilimden dökülüverdi hırçınca...
"Devlet Din İşleri açıklamış : Malezya'da Sevgililer Günü haram gün ilan edilmiş."
Türkiye, Malezya olur mu? diye soruyorduk bir ara. Bana sorarsanız beteri olur.
Sevgililerimiz; eş, çocuk, ana-baba, kardeş ve diğer yakınları geçelim, daha da genelleyelim. Bu ülkede insana, hayvana, doğaya sevgi kaldı mı acaba?
40-50 sene önce evet fakirdik (farkında değiliz ancak şimdi daha fakiriz-borç tahsil etmeye görsünler) ancak biz böyle miydik? Fakir ama onurlu genç yaftası nasıl çıktı boynumuzdan da, gazete ikinci sayfalarında türlü rezillikler diz boyu ve sıradan hale geldi?
Kimilerine göre bu ülke 40-50 sene öncesine göre, sayelerinde daha dindar?!!! Sosyoloji ve ekonomi öyle demiyor nedense. Aç açık, eğitimsiz ve sevgisiz bırakılan toplumlarda; bir de Dini, insanlar arası hoşgörü ve sevgi aracı değil, korku ve çıkar amacı haline getirdiğinizde başınıza gelecekler bellidir. Sevgi imparatorluğu yerine korku hükümdarlığının hüküm sürdüğü yerlerde kimi anasını keser, kimi kızını önce zehirleyip sonra boğar, kimi oğlunu 6 parçaya ayırır, kimi karısını yakar, kimi 14 yaşında kızı taciz eder. Vaka-i adiyeden sayılır böyle şeyler. Bunlar magazinleştirilmedikçe artık haber değerleri bile yoktur.
Hangi alanda olursa olsun, Radikalizmin girdiği yer yozlaşmaya, rezilleşmeye mahkumdur. İşte biz tam da bunu yaşıyoruz.
* "Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız."
Mutlu aşkı var etmek elinizde, yeter ki sevin ve sevilecek, insana dair şeyler yapın, acıma duygunuz yanıltıcı olmasın. "Acılara batmamış bir aşk söyle bana" derken şair, nedense Malezya'yı değil, ülkemi düşündüm.
Sevgililer Günü'nüz şimdiden kutlu olsun...
*Halil Cibran'dan