Tartışma-lar?
Alıntı:
A - Münazara:
1.Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma,
2.Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü.
Örnek:"Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu
B - Müzakere:
1. Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma,
2. Sözlü sınav,
3. Etüt.
Örnek: "Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim."- Atatürk.
C- Mugalata:
1. Yanıltacak söz söyleme,
2.Yanıltmaca.
Örnek:
"Mugalataya imkân vermeyelim."- N. F. Kısayürek.
D- Münakaşa:
1. Tartışma.
Örnek: "Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz."- N. Hikmet.
E- Muhavere:
1. İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma.
Örnek: "Gündelik hayatın türlü safhalarına ait muhavereler ihtiva eden bu gibi eserler Türkçe için de öteden beri yazılagelmiştir."- F. İz.
F- Musahabe:
1. Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme,
2. Hesap işleriyle uğraşma,
3. Hesapların bütünü,
4. Hesap işlerinin yürütüldüğü yer.
Örnek:
1. "Muhasebe ile defter tutma işlerini de üzerine aldığından milleti burnundan yakalamıştı."- T. Dursun K.
2. "Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum"- O. Rıfat.
Mütalaa:
1. Etüt
2. Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı düşünme ile oluşan görüş ve yorum
3. Herhangi bir konu üzerinde ayrıntılı bir biçimde düşünme
Örnek:
1. "Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu."- Ç. Altan.
2. "Kolordu kumandanlarının fikir ve mütalaalarını bilmek, bence pek faydalı idi."- Atatürk.
Tartışma:
1. Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma:
Örnek: "Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi."- T. Buğra.
2. Karşılıklı ağır sözler söyleyerek yapılan çekişme, atışma, ağız dalaşı, dil dalaşı, dil kavgası, ağız kavgası, münakaşa:
Örnek: "Erkekler arasında sahte kadın olup olmadığı üstüne tartışmalar kızıştı."- L. Tekin.
3. Bir sorun üzerine sözle veya yazılı olarak karşılıklı, bazen de sertçe savunma:
Örnek: "Bir yazarın eserini anlamak için onun kişiliği üzerine bilgi edinmek gerekir mi sorunu öteden beri edebiyatçılar arasında geniş tartışmalara yol açmıştır."- A. Ş. Hisar.
***
Eleştiri:
1 . Bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit:
"Fırkacılık, karşıya sövüp saymadan çamur atmadan çok önce hatta karşıyı eleştiriden önce, kendi ilke ve amaçlarını, uygulama yöntemlerini anlatmak olmalıydı."- T. Buğra.
2 . edebiyat Bir edebiyat veya sanat eserini her yönüyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü, tenkit, kritik.
3 . felsefe Özellikle bilginin temellerini ve doğruluk durumunu inceleme, sınama, yargılama:
"Zengin seçenekleri dinlerken siz de muhayyilenizi, eleştiri bilincinizi bilemiş olurdunuz."- H. Taner.
Özeleşiri:
Bir kişinin kendi davranışları üzerine yönelttiği yargı, otokritik:
"Bizim yanlışlarımızın sonuçları yalnız bizi ilgilendirir olarak kaldıkça öz eleştirimiz güzel karşılanabilir."- M. C. Anday.