Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
5. Sayın Stj.Av.Ferhat Büyükada bir eylemin niçin ''suç'' sayıldığını bilmeden ''21. yy'da böylesine basit bir fiilden dolayı hapis cezası veriliyor olması son derce ilginç ve yalnızca bizm ülkemizde olabilir denecek cinsten.'' yargısına varmanız genç bir avukat adayı olmanız nedeniyle beni çok şaşırttı. Size bu kanunun gerekçelerini anlatmak benim haddime değilde sadece şunu söyleyeyim. ''Pentagona girmeyi deneyin bakalım cep telefonu ile üzerinize kaç kişi atlayacak '' Lütfen gerekli donanıma sahip olmadan yorum yapmayalım. Benden size abi tavsiyesi...
Sayın commodore1tr;
Verdiğiniz tavsiye için teşekkür ederim. Verdiğiniz tavsiyenin abi tavsiyesi olduğunu belirttiğiniz ve dolayısıyla beni kardeşiniz olarak gördüğünüz için de ayrıca teşekkür ederim. Bu yasağın sebebini gerçekten sizden öğrenmek isterim ama önce şunları ifade etmem gerekirse:
Tartışılması gereken hukuki soruna gelecek olursak, okuduğum-incelediğim onlarca askeri ceza dosyasının içinde öyleleri var ki... Bunlarda asta müessir fiil, üste hakaret, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, zimmet, askeri eşyayı çalmak vs. başı çekmekte. Mahkemelerce verilen hükümlere baktığımızda ise, örneğin eylemi asta müessir fiil olarak nitelendirilen ve mahkemece bu eylemi sabit görülen sanığa, takdiren ve teşdiden 1 yıl hapis cezası verildiğini, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını görüyoruz. Aynı dosyada 9 ayrı suçla yargılanıp, tüm eylemleri sabit görülen fakat hepsinden de mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen bir şahsın (üst rütbeli sayılabilecek) elini kolunu sallayarak TSK'da gezmesi, ancak çok masum sebeplerle cep telefonunu birliğe sokan erin-yedek subayın hapis cezasına mahkum edilmesi beni gerçekten yaralıyor ve adalete olan inancımı sarsıyor.
Üstelik bilinen bir gerçek var ki, çoğu birlikte cep telefonu kullanımına ses çıkarılmıyor, ama bazı art niyetli komutanlar gerektiğinde bu tür kozları erlere karşı çok güzel kullanıyorlar (tabi ki hepsi değil, ama bu kurumda da kötü niyetli insanlar var). Şimdi elinizi vicdanınıza koyup tekrar düşünün, askerde hasbelkader herkesin elinde cep telefonunu görüp birliğe telefonunu getiren, bir şekilde binbaşı veya albay'a yakalanan, hakkında soruşturma başlatılan, terhis olduktan sonra aniden ellerine iddianame tutuşturuluveren, sonra yargılama sürecinin ve çarptırılacağı hapis cezasının manevi yükünü omuzlarında taşıyan, sabıkası olduğu için ya da alacağı muhtemel hapis cezası yüzünden işe giremeyen-iş bulmakta zorlanan üniversite mezunu pırıl pırıl gençleri.. Sizin gözünüzde adalet bu mudur? 21. yüzyılda herkes özgürlükleri savunurken siz yasakları savunuyorsunuz, bu sizin hukukçu kişiliğinize yakışıyor mu?
Stratejik noktalarda bazı güvenlik önlemlerinin alınması tabi ki mantıklıdır (örneğin Genel Kurmay, MSB vs.) ama örneğin astsubay gazinosunda çalışan, ordu evinde çalışan askerin böyle yasaklara maruz bırakılması hiç de anlamlı gelmiyor bana. Ayrıca illa da ceza verilecekse disiplin cezası verilmesi suç ve cezanın orantılılığı açısından daha doğru olacaktır, bunu askeri suç olarak nitelendirmek bence ceza hukukunun temel ilkelerine de (orantılılık-ıslah edicilik) aykırıdır.
Anladığım-duyduğum kadarıyla askeri ceza hakimlerinin bu konuda fikirleri eskisine nazaran daha yumuşak, en azından emekli olanların. Yakında Askeri Yargıtay da görüş değiştirirse hiç şaşırmam, bence siz de şaşırmayın. Hukuku insanlar yapar ve gerektiğinde değiştirir, bunu da unutmamak gerekir. Saygılar.