Alıntı:
sevcanakay rumuzlu üyeden alıntı
Boşanma davasında Mahkemede şahit gösterilen kişilerin hiçbirini tanımıyorum , eşim malesef' ki kendini kurtarmak adına şahit bulamadığı için ( bulamazda çünkü yok) yalancı şahitlik yapacak 3 insanı bulmuş.
1: DURUŞMA gününe 1 ay var, bu şahitler gelicek ama ben şahitleri ne gördüm nede tanımıyorum ne yapmam lazım?
2: Daha duruşma olmadı ama kesinlikle yalancı şahit olduğu için atıp tutucaktır yoksa neden hiç hayatımızda görmediğim bir insan beni tanımayan biri şahitlik yapsın?
3: Bu durumda yapmam gereken kanuni haklarım varmıdır , varsa nelerdir ?
Saygılarımla.
HAYATIM CEHENNEM OLDU BİR TÜRLÜ BİTMEK BİLMEYEN BU BOŞANMA DAVASINDA...
AMA EN BÜYÜK İLAÇ SABIR SABIR SABIR... ALLAHIM SABIR İHSAN EYLE ...
Sevgili Akay sanırım şu aşağıdaki bilgiler bir işe yarayabilir.. Bende benzer durumla karşlı karşıyayım yalan yere tanıklık eden, olayları saptıran, bildiklerini mahkemeden saklayan, bildiği halde haberim yok diyen tanıklarla karşı karşıyayım.. Bu tür kişilere karşı acaba aşağıdaki kanun maddeleri uygulanabilirmi..
Yalan yere yemin
Madde 275 - (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, cezaya hükmolunmaz.
(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi hâlinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.
acaba yalan yere tanıklık yapmak da aşağıdaki madde içinde değerlendirilebilirmi ?
Suçluyu kayırma
Madde 283 - (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkân sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi hâlinde, cezaya hükmolunmaz.
birde bu madde var yalan yere tanıklık eden kişi yada kişiler sizce nasıl değrlendirmeli acaba..tabii tümü boşanma davası içinde geçen durumlara göre değerlendirilmeli..
İftira
Madde 267 - (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilân olunur. İlân masrafı, hükümlüden tahsil edilir.