Adil olmayan para cezası hükmü hakkında
Söz konusu olan Apt. dairesinde 45 yıl önce yapılan bir tadilatla mülkiyeti daireye ait olan açık balkon belediyeden ruhsat alınmadan kapatılmıştır. yani ruhsata aykırılık vardır.(O yıllarda imar kanunuda yokmuş).
Bu daire birkaç yıl önce bu haliyle içindeki yeni malikine satılmıştır. Ancak
aynı apartmanda yine çok uzun yıllar oturan başka bir malik bu ruhsata aykırılığı belediye ye yeni şikayet etmiş, belediye de bu kaçak görünen kısma şimdiki imar kanununa göre hem yıkım cezası hemde para cezası vermiştir. Para cezası iptali için sulh cezada, yıkımın durdurulması için idare mahkemesinde dava açılmıştır.
İdare mahkemesi davası devam ederken, sulh ceza davası sonuçlanmıştır.
Sulh Ceza hakimi para cezasını kaldırmış, belediyenin itirazı üzerine Ağır ceza hakimi kararı bozmuştur. Ağır ceza kararının kamu yararına bozulması için Adalet bakanlığına gönderilmiş bakanlıkta Ağır cezanın kararını onamıştır.
45 yıl önce bu tadilatı yaptıran kişi hayatta değil çoktan ölmüştür. Şimdiki daire sahibide herhangi bir suç işlememesine rağmen para cezasıyla cezalandırılmıştır.
Para cezasının kaldırılması için iç hukuk sistemi tüketilmiştir. Ancak adil yargılanma olmadığı düşünülerek yeniden yargılanmak yada dostane çözüm için AİHM e başvurmak istenirse merak ettiğimiz soru şudur;
AİHM e başvurmak için para cezasıyla ilgili dava sonuçlanmasına rağmen idare mahkemesindeki yıkım davasınında sonuçlanmasını beklemek gereklimidir?
Eğer beklemek gerekli değil ise diğer soru şudur;
Kamu yararına bozulması için yapılan başvuruda Adalet bakanlığından olumsuz karar çıkalı 6 aydan fazla olmuş ve bakanlık kararın yazılı tebligatla bildirilmesini istemesine rağmen mahkeme özel kalemi tebligatta bulunmamıştır. Sonuç adliyeye telefonla sorularak öğrenilmiştir, ancak özel kalem yetkilileri tebligatın elden imza karşılığı alınmasını istemiştir. Bu durumda üzerinden 6 altı ay geçmesine rağmen şimdiki tarihli alınacak tebligat ile AİHM e başvuru yapılır mı ve başvuru kabul edilirmi?
Saygılarımla,
Bu daire birkaç yıl önce bu haliyle içindeki yeni malikine satılmıştır. Ancak
aynı apartmanda yine çok uzun yıllar oturan başka bir malik bu ruhsata aykırılığı belediye ye yeni şikayet etmiş, belediye de bu kaçak görünen kısma şimdiki imar kanununa göre hem yıkım cezası hemde para cezası vermiştir. Para cezası iptali için sulh cezada, yıkımın durdurulması için idare mahkemesinde dava açılmıştır.
İdare mahkemesi davası devam ederken, sulh ceza davası sonuçlanmıştır.
Sulh Ceza hakimi para cezasını kaldırmış, belediyenin itirazı üzerine Ağır ceza hakimi kararı bozmuştur. Ağır ceza kararının kamu yararına bozulması için Adalet bakanlığına gönderilmiş bakanlıkta Ağır cezanın kararını onamıştır.
45 yıl önce bu tadilatı yaptıran kişi hayatta değil çoktan ölmüştür. Şimdiki daire sahibide herhangi bir suç işlememesine rağmen para cezasıyla cezalandırılmıştır.
Para cezasının kaldırılması için iç hukuk sistemi tüketilmiştir. Ancak adil yargılanma olmadığı düşünülerek yeniden yargılanmak yada dostane çözüm için AİHM e başvurmak istenirse merak ettiğimiz soru şudur;
AİHM e başvurmak için para cezasıyla ilgili dava sonuçlanmasına rağmen idare mahkemesindeki yıkım davasınında sonuçlanmasını beklemek gereklimidir?
Eğer beklemek gerekli değil ise diğer soru şudur;
Kamu yararına bozulması için yapılan başvuruda Adalet bakanlığından olumsuz karar çıkalı 6 aydan fazla olmuş ve bakanlık kararın yazılı tebligatla bildirilmesini istemesine rağmen mahkeme özel kalemi tebligatta bulunmamıştır. Sonuç adliyeye telefonla sorularak öğrenilmiştir, ancak özel kalem yetkilileri tebligatın elden imza karşılığı alınmasını istemiştir. Bu durumda üzerinden 6 altı ay geçmesine rağmen şimdiki tarihli alınacak tebligat ile AİHM e başvuru yapılır mı ve başvuru kabul edilirmi?
Saygılarımla,