Ders Kitaplarına Konu Olacak Bir Ecri Misil Davası
Öncelikle kullandığım başlık için beni affedin, belki de ne davalar var bu da bir şey mi diyecektir bazı dostlarımız, ancak dediğim gibi bu konu da lütfen beni bağışlayın.
Uzun zamandır anlaşmazlıklar söz konusu olan bir taşınmaza ait iki kişi arasında geçen iki ayrı ecri misil davası hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.Aşağıdaki satırlarda kişilerden A ve M şeklinde bahsedeceğim.
M kişisi anlaşmazlık söz konusu olan binanın 4 dairesinden 3 ünü 1999-2006 yılları arsında kira geliri almak ve kullanmak suretiyle işgal etmiş bulunmaktadır. Aynı süre zarfında A kişisi de kalan diğer daireden kira geliri almaktadır. A kişisi 2002 tarihinde M kişisi adına ecri misil davası açmış ve bu davayı 2005 yılında kazanmıştır. M kişisi tarafından hesaplama yöntemlerine yapılan itirazlar sonucunda dava Yargıtay da (yada bir üst mahkemede) görüşülmüş ve 2006 yılında karara bağlanmıştır.Bunun neticesinde M kişisinin kullanmakta olduğu ve kira geliri elde ettiği 3 dairede bulunan kiracılara kira bedellerini bu tarihten sonra A adlı kişi için açılan icra dosyasına yatırılması gerektiği söylenmiştir( Bu işlem kiracılara gelen bir belge – mahkeme kararı olduğundan bahsedilen- ile ulaştırılmıştır.. Kira bedelleri ilk aya mahsus olarak bu icra dosyasına yatırılmıştır. Aradan 2 yıl geçtikten sonra yani 2008 yılı itibariyle M kişisi tarafından bu icra dosyasına bakılmak suretiyle icra müdürlüğünden kalan borcun belirlenmesi istenmiştir. Ancak yapılan incelemede sadece ilk ay ilgili dosyaya bir bedel yatırıldığı ancak geri kalan aylarda bu paraların elden alındığı belirlenmiştir. Tam bu sırada, yani ilgili icra dosyasına bakılmadan önce bu seferde M kişisi A kişisine bu kişinin kullandığı tek daire için karşı bir ecri misil davası açmıştı (Geriye dönük 5 yıl için 2003-2008 yılları arası). Bu davanın celbi eline ulaşan A kişisi, hazır icra dosyasında herhangi ödeme görünmediğinden dolayı kötü niyet olduğu aşikar bir şekilde, M kişisi hakkında o gün icra takibi başlatmıştır. Bunun sonucunda M kişisinin evine icra memurları gelmiş ve 2 yıl süreyle hiçbir işlem yapılmamış olan dosyayı göstermemişlerdir. Bunun sonucunda A ve M kişileri, araya hatırlı kişilerin girmesiyle ödenmemiş gözüken borcun aylık taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaşmaya varmışlardır. 2008 Ocak ayı itibariyle 15000 YTL olan bu borç bugün itibariyle faizleriyle birlikte 20000 YTL ye ulaşmış ve 17000 YTL lik kısmı aylık taksitler halinde ödenmiştir. Ancak bu sırada 2008 Ocak ayında M kişisi tarafından açılan ikinci davayı da (geriye dönük 5 yıllık ecri misil davası) M kişisi kazanmıştır. Mahkeme heyeti bilirkişi raporlarına dayanarak 9500 YTL lik bir bedelin dönem sonları itibariyle faizlerinin hesaplanarak bu bedelin A kişisinden tahsil edilmesine karar vermiştir.
Bu gün itibariyle;
• M kişisinin A kişisine 4000 YTL lik bir borcu kalmıştır
• A kişisinin M kişisine karşı kaybettiği dava sonucunda faizleri ve mahkeme masrafları hariç 9500 YTL bir borcu bulunmaktadır.
• A kişisi şu gün itibariyle, 2006 yılı ocak ayından bu yana almayı sürdürdüğü 4 dairelik binanın tüm dairelerinden kira geliri elde etmektedir.
Sonuç olarak;
M kişisinin bu olaylardan kesin kes mağdur olduğu ve A kişinin icra dosyasına yatırılması gerekirken kira gelirlerini elden alıp bunun sonucunda mahkemeyi yanıltarak suç işlediği aşikardır.
Bu durumda yapılması gerekenler nelerdir? Örneğin M kişisi kalan 4000 YTL lik bedeli bir seneden bu yana ödemeyi sürdürdüğü şekliyle aylık taksitler halinde ödemeye devam etmeli midir? Yani M kişisi A kişisinin bu karara itiraz hakkı olduğunu düşünüp yasal süreyi beklemeli midir?
Ayrıca yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere M kişisi; hem kira gelirlerinden yoksun bırakılmış hem de A kişisi bu kira gelirleri fazlasıyla elde ederken M kişisi üstüne üstlük borcunu kuruşu kuruşuna ödemektedir. İlk ecri misil davası sonucunda borcunu ödeyen M kişisi bu süre zarfında tüm kira gelirlerini alan A kişisi hakkında nasıl bir işlem yaptırmalıdır? Bu süre ve ilgili daireler için tekrar yeni bir ecri misil davası mı açmalı yoksa icra dosyasında gözükemeyen bu kira gelirlerini bilirkişi raporu dışında hesaplatmanın (yani dava açmadan) bir yolu var mıdır?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler…
Uzun zamandır anlaşmazlıklar söz konusu olan bir taşınmaza ait iki kişi arasında geçen iki ayrı ecri misil davası hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.Aşağıdaki satırlarda kişilerden A ve M şeklinde bahsedeceğim.
M kişisi anlaşmazlık söz konusu olan binanın 4 dairesinden 3 ünü 1999-2006 yılları arsında kira geliri almak ve kullanmak suretiyle işgal etmiş bulunmaktadır. Aynı süre zarfında A kişisi de kalan diğer daireden kira geliri almaktadır. A kişisi 2002 tarihinde M kişisi adına ecri misil davası açmış ve bu davayı 2005 yılında kazanmıştır. M kişisi tarafından hesaplama yöntemlerine yapılan itirazlar sonucunda dava Yargıtay da (yada bir üst mahkemede) görüşülmüş ve 2006 yılında karara bağlanmıştır.Bunun neticesinde M kişisinin kullanmakta olduğu ve kira geliri elde ettiği 3 dairede bulunan kiracılara kira bedellerini bu tarihten sonra A adlı kişi için açılan icra dosyasına yatırılması gerektiği söylenmiştir( Bu işlem kiracılara gelen bir belge – mahkeme kararı olduğundan bahsedilen- ile ulaştırılmıştır.. Kira bedelleri ilk aya mahsus olarak bu icra dosyasına yatırılmıştır. Aradan 2 yıl geçtikten sonra yani 2008 yılı itibariyle M kişisi tarafından bu icra dosyasına bakılmak suretiyle icra müdürlüğünden kalan borcun belirlenmesi istenmiştir. Ancak yapılan incelemede sadece ilk ay ilgili dosyaya bir bedel yatırıldığı ancak geri kalan aylarda bu paraların elden alındığı belirlenmiştir. Tam bu sırada, yani ilgili icra dosyasına bakılmadan önce bu seferde M kişisi A kişisine bu kişinin kullandığı tek daire için karşı bir ecri misil davası açmıştı (Geriye dönük 5 yıl için 2003-2008 yılları arası). Bu davanın celbi eline ulaşan A kişisi, hazır icra dosyasında herhangi ödeme görünmediğinden dolayı kötü niyet olduğu aşikar bir şekilde, M kişisi hakkında o gün icra takibi başlatmıştır. Bunun sonucunda M kişisinin evine icra memurları gelmiş ve 2 yıl süreyle hiçbir işlem yapılmamış olan dosyayı göstermemişlerdir. Bunun sonucunda A ve M kişileri, araya hatırlı kişilerin girmesiyle ödenmemiş gözüken borcun aylık taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaşmaya varmışlardır. 2008 Ocak ayı itibariyle 15000 YTL olan bu borç bugün itibariyle faizleriyle birlikte 20000 YTL ye ulaşmış ve 17000 YTL lik kısmı aylık taksitler halinde ödenmiştir. Ancak bu sırada 2008 Ocak ayında M kişisi tarafından açılan ikinci davayı da (geriye dönük 5 yıllık ecri misil davası) M kişisi kazanmıştır. Mahkeme heyeti bilirkişi raporlarına dayanarak 9500 YTL lik bir bedelin dönem sonları itibariyle faizlerinin hesaplanarak bu bedelin A kişisinden tahsil edilmesine karar vermiştir.
Bu gün itibariyle;
• M kişisinin A kişisine 4000 YTL lik bir borcu kalmıştır
• A kişisinin M kişisine karşı kaybettiği dava sonucunda faizleri ve mahkeme masrafları hariç 9500 YTL bir borcu bulunmaktadır.
• A kişisi şu gün itibariyle, 2006 yılı ocak ayından bu yana almayı sürdürdüğü 4 dairelik binanın tüm dairelerinden kira geliri elde etmektedir.
Sonuç olarak;
M kişisinin bu olaylardan kesin kes mağdur olduğu ve A kişinin icra dosyasına yatırılması gerekirken kira gelirlerini elden alıp bunun sonucunda mahkemeyi yanıltarak suç işlediği aşikardır.
Bu durumda yapılması gerekenler nelerdir? Örneğin M kişisi kalan 4000 YTL lik bedeli bir seneden bu yana ödemeyi sürdürdüğü şekliyle aylık taksitler halinde ödemeye devam etmeli midir? Yani M kişisi A kişisinin bu karara itiraz hakkı olduğunu düşünüp yasal süreyi beklemeli midir?
Ayrıca yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere M kişisi; hem kira gelirlerinden yoksun bırakılmış hem de A kişisi bu kira gelirleri fazlasıyla elde ederken M kişisi üstüne üstlük borcunu kuruşu kuruşuna ödemektedir. İlk ecri misil davası sonucunda borcunu ödeyen M kişisi bu süre zarfında tüm kira gelirlerini alan A kişisi hakkında nasıl bir işlem yaptırmalıdır? Bu süre ve ilgili daireler için tekrar yeni bir ecri misil davası mı açmalı yoksa icra dosyasında gözükemeyen bu kira gelirlerini bilirkişi raporu dışında hesaplatmanın (yani dava açmadan) bir yolu var mıdır?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler…