Bir Meksikalı
Bir Meksikalı ne yapar?
Uyur...
İki Meksikalı ne yapar?
Kavga eder...
Üç Meksikalı ne yapar?
Biri uyur, ikisi kavga eder...
Dört Meksikalı ne yapar?
Okey oynar...
Beş Meksikalı ne yapar?
Biri uyur, dördü okey oynar...
Altı Meksikalı ne yapar?
“İsyan çıkarır, ihtilal yapar...”
Çoğunuzun bildiği bu tekerlemeyi Adalet Bakanı’nın açıklaması aklıma getirdi...
"Bir mahkum"un yanına 5-6 mahkum daha vereceklermiş. Avrupalı dostlarımızın ne zamandır ısrarla teklif ettikleri bir şeydi, gerekçesi de “bir mahkumun akıl sağlığının korunması...”
"Bir mahkum" ne yapar?
Vallahi uyumaz...
Hapishaneden örgüt yönetir, “demokratik Cumhuriyet?!!!”e fikir babalığı yapar, siyasi parti kurar, yöneticilerine talimatlar verir, gazeteye köşe yazıları, farkedilmese basılıp yayınlanacak kitap yazar, önce “beni zehirliyorlar” sonra “saçlarımı kazıttılar” daha sonra da “fiziki şiddet uyguladılar” diye iftira atar, üç beş çapulcuyu sokaklara döküp isyan provası yaptırır. Yani on parmağında on marifet vardır bir akıllı mahkumun...
Bu nedenle; bir akıllı mahkumun yanına bir mahkum vermeyin, sonra kavga çıkar.
İki mahkum vermeyin, diğer ikisi kavga ederken bizim bir akıllı mahkum can sıkıntısından eski marifetlerine yenilerini ekler.
Üç mahkum verirseniz bir akıllı mahkum “bana okeyde hile yapıyorlar, çaktırmadan taş çalıyorlar” diyebilir, maazallah çapulcular yine sokaklara dökülürler.
Neyse uzatmayalım lafı, bir akıllı mahkumun yanına beş mahkum verin. Toplamda altı olurlarsa tekerlemeye de gidişata da uyar.
Yöneticilerimizde bu akıl oldukça, bir mahkum akıl sağlığını korur.
Bari sen bizim aklımıza mukayyet ol ey Allahım...
Uyur...
İki Meksikalı ne yapar?
Kavga eder...
Üç Meksikalı ne yapar?
Biri uyur, ikisi kavga eder...
Dört Meksikalı ne yapar?
Okey oynar...
Beş Meksikalı ne yapar?
Biri uyur, dördü okey oynar...
Altı Meksikalı ne yapar?
“İsyan çıkarır, ihtilal yapar...”
Çoğunuzun bildiği bu tekerlemeyi Adalet Bakanı’nın açıklaması aklıma getirdi...
"Bir mahkum"un yanına 5-6 mahkum daha vereceklermiş. Avrupalı dostlarımızın ne zamandır ısrarla teklif ettikleri bir şeydi, gerekçesi de “bir mahkumun akıl sağlığının korunması...”
"Bir mahkum" ne yapar?
Vallahi uyumaz...
Hapishaneden örgüt yönetir, “demokratik Cumhuriyet?!!!”e fikir babalığı yapar, siyasi parti kurar, yöneticilerine talimatlar verir, gazeteye köşe yazıları, farkedilmese basılıp yayınlanacak kitap yazar, önce “beni zehirliyorlar” sonra “saçlarımı kazıttılar” daha sonra da “fiziki şiddet uyguladılar” diye iftira atar, üç beş çapulcuyu sokaklara döküp isyan provası yaptırır. Yani on parmağında on marifet vardır bir akıllı mahkumun...
Bu nedenle; bir akıllı mahkumun yanına bir mahkum vermeyin, sonra kavga çıkar.
İki mahkum vermeyin, diğer ikisi kavga ederken bizim bir akıllı mahkum can sıkıntısından eski marifetlerine yenilerini ekler.
Üç mahkum verirseniz bir akıllı mahkum “bana okeyde hile yapıyorlar, çaktırmadan taş çalıyorlar” diyebilir, maazallah çapulcular yine sokaklara dökülürler.
Neyse uzatmayalım lafı, bir akıllı mahkumun yanına beş mahkum verin. Toplamda altı olurlarsa tekerlemeye de gidişata da uyar.
Yöneticilerimizde bu akıl oldukça, bir mahkum akıl sağlığını korur.
Bari sen bizim aklımıza mukayyet ol ey Allahım...