Alıntı:
ykpbsrn rumuzlu üyeden alıntı
Benim boşanmam anlaşmalı boşanma oldu. Kusur aranmadı (En azından ben öyle biliyorum)? Nafaka karşılıklı rıza ile oldu.
Siz kolayca boşanabilmek için anlaşmalı boşanmışsınız. Bir anlaşmaya imza atarak nafaka ödeyeceğiniz taahhüdünde bulunmuşsunuz. Dolayısıyla kanunları, mahkemeleri değil kendinizi suçlayın.
Diğer opsiyon 1,5-2 yıl boşanmak için uğraşmak, belki de boşanamamak idi.
Nafakanın kaldırılmasına dair açılacak davadan bir başkası belki sonuç alabilir ama siz kesinlikle alamazsınız.
Alıntı:
ykpbsrn rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıca AİHM bu yönde bir karar alırsa TBMM bu karara uygun yasa çıkarmak zorundadır diye biliyorum, yanlış[mi soru eki ayrı yazılır]mıyım?
AİHM nafakanın bağlanmasının hukuki olup olmadığını değerlendirir.
25 AB ülkesinde de nafakaya dair kanunlar birbirinden farklıdır. AİHM ülkelerin kanunlarındaki detaylarla ilgilenmez. Kanunların hukukiliğine bakar.
Dolayısıyla siz "Ömür boyu nafaka ödemek adil değil" diye başvursanız, "Sen kendin kabul etmişsin zaten ödemeyi, kendi fiilinden dolayı mağduriyet iddiasında bulunamazsın." diye reddeder.
Bir çekişmeli boşanma sonucunda mahkeme kararıyla nafaka ödeyen biri başvursa onunki de reddedilir. Çünkü nafaka ile kanunun kendisinde hakkaniyete aykırı bir yön yok. Mağdur olduğunu söyleyenler üç grupta toplanıyor:
1. Boşanma açısından kusurlu erkekler. Onlar kusurlu olduğu için eşlerini mağdur etmişlerdir.
2. Kusurlu olmadığı halde davayı takip etmeyen, ciddiye almayan veya ilerisini düşünmeden nafakayı kabul edip çabuk boşanma derdinde olan erkekler. Burada da hata kimde?
3. Mahkeme ve hakim hataları. Bunlar çok azdır.
Asıl mağduriyet başka alanda:
Bir de yoksulluk nafakası ödemesi gerekmeyen, kusurlu olmayan, ama dava uzun sürdüğü ve ardından temyiz edildiği için haksız yere tedbir nafakası ödemek zorunda kalan erkekler var. Asıl bu konuda bir şeyler yapılmalı.
Mesela kadın davayı temyiz eder ama aynen onanırsa nafakanın geri ödenmesi için bir formül geliştirilmeli.