Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

İstihkak Davası

06-11-2008 14:42:06 alex28 #

İstihkak Davası

İşlerimiz bozulduğu için 6. ayda borçlu olan A firmamızın tüm makinalarını resmi olarak yeni kurduğumuz B firmasına sattık. Yeni kurduğumuz B firmasının adresi A firmasınınki ile aynı. Daha sonra B firması noterden kira sözleşmesi yapıp satın aldığı makinaları A firmasına belirli bir ücret ile kiraladı. Bu tüm işlemler usulüne uygun olarak yapıldı. B firmasının kurucusu A firmasında bir dönem ( 1 sene ) imza yetkili görev yapmış bir kişi. C. tesi günü icra geldi. Biz bulunduğumuz yerin B firması olduğunu belirttik. B firmasının vergi levhasını gösterdik, kira sözleşmesini sunduk. Tüm bunları ve itirazlarımızı haciz zaptına geçirttik. İcra memuru avukatın talebi üzerine yinede haciz işlemi yaptı. Haciz uygulayan avukat dün icra hakimliğine başvurup istihkak davası açmış. ( Normalde bunu bizim yapmamız gerekmiyormu.? ) Sizce kazanma şansları olurmu.? Dava yaklaşık ne kadar sürer.? ( Bu arada icra memuru makina bedellerini tüm ısrarlarımıza rağmen 10 da 1 fiyatına yazdı ).

Şimdiden teşekkürler.
08-11-2008 02:41:20 MehmetMer #

Re: İstihkak Davası

Çok tipik bir "mal kaçırma" operasyonu bu. Mahkemeler , Yargıtay'ın bu konulardaki sıradışı yaklaşımları nedeniyle artık bu aksiyonlara -altı ne kadar sağlam olsa da- itibar etmiyor. Hatta o kadar ki, gerçekten mağdur olan 3. şahıslar olabiliyor. İşçi davaları gibi diyebiliriz.Kazanılmış istihkak davası (istihkak iddia eden taraf açısından) çok nadirdir. Kazanılan örneklerde de alacaklı avukatının genelde hatası vardır.Agresif bir tutumla ve baskı kurmak amacaıyla riski alarak haciz yapmıştır da ondandır mesela. Ancak bir avukat sorumluluğu alıp bilinçli olarak ve kararlılıkla hacizi talep ediyorsa (sizin örneğinizde olduğu gibi) genelde bir bildiği vardır.
Sizin durumunuzda Alacaklı avukatının agresifliği, başarısı ve delil temin etme kabiliyetine göre davanız şekillenecektir.Davayı etkileyecek onlarca faktör var. Ancak haczin A firmasının eski adresinde yapılması, makinelerin mülkiyetinin A ya ait olması , yapılan işlemin (kiralama eyleminin) hacizden kısa bir süre yapılmış olması, A'nın takibe düştüğü tarihe yakın olması, A ve B arasında organik bağ (B'nin kurucusu A'da yetkili idi diyorsunuz) gibi nedenlerden dolayı , veya A ve B'deki çalışanların aynı olması, adreste A 'ya ait evrak-dosya bulunmuş olması, kira bedelinin rayiç değerde olup olmadığı, faturaların kesilip kesilmediği, defterlere işlenip işlenmediği, her iki tarafın kanuni defterlerinin tastik durumu,ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, her iki firmanın mali müşavirlerinin aynı veya farklı olması gibi faktörler de önemlidir. İstihkak davalarında hakimlerin delilleri serbest takdir etme yetkisi vardır. Dosyanız mutlaka bir bilirkişiye gidecektir. İstanbul şartlarında ort. 1 yıl sürer.
Salt vergi levhası veya kira sözleşmesi istihkak iddiasında yeterli değildir. Bu adreste A'ya ait herhangi bir yazı-belge bulunup haciz tutanağına işlenmiş olsaydı davayı kanımca % 100 kaybederdiniz. Alacaklı avukatı sadece B'nin kurucusunun A'dan eski imza yetkilisi olduğunu ispat etmesi bile kanımca istihkak iddiasının sizin tarafından kaybedilmesine yeterlidir. Zaten ticaret odalarına yazı da yazacaktır mahkeme. Bilirkişi de görüş belirtecektir.
Özetle hakim B firmasının gerçekten iyiniyetli ve mağdur olup olmadığını araştıracaktır. Diğer ifadeyle şu soruya cevap arayacaktır. B firması A'nın borçları olduğunu bilebilir miydi? Karşı taraf "bilebileceğini" ispatlaması yeter. Demek ki mal kaçırma, muvazaalı yani danışıklı işlem var diyecek. Bunu da imza yetkilisi o kişinin B'nin kurucu ortak olması ispatlıyor.
İcra memurunun makine bedellerini düşük yazması bu aşamada çok önemli değildir. Ama bazen toplam tutarın (kanunda sürekli değişen bir üst limit var) belli bir limitin altında kalması için özellikle yazıyorlar ki temyiz edilemesin. Konusu belli bi tutarın altında olan istihkak davalarının yerel mahkeme kararları kanun gereği temyiz edilemiyor. Davada hem A hem de B firması taraf olacaktır.Her ikisinin de iki ayrı avukatla temsil edilmesi gerekecek. Davanın masrafları olacak. Ve bu masraflar kaybeden tarafın üstünde kalacak.
08-11-2008 04:17:49 litigation #

Re: İstihkak Davası

Sayın MehmetMer'e katılıyor ve bazı ekler yapmak istiyorum.
İcra iflas kanunu değişti, eskisine göre 44 cü madde idi sanırım (şu an geçerli olan maddeyi hatırlayamadım). Ticareti terkeden kişi bunu ticaret sicil gazetesinde ilan etmezse sonuçlarına katlanır. Bahsettiğiniz firma bunu ilan etmediyse sonuçlarına katlanır.
Sorunuza gelince, istihkak davasını siz değil, alacaklı açmalıdır. Eski IIK.44 e göre davayı kazanma ihtimalleri var. Bir davanın ne kadar sürebileceğini söylemek bir hukukçunun alanına girmez...
08-11-2008 12:01:21 alex28 #

Re: İstihkak Davası

Mehmet Bey ve diğer değerli üye,

Zaman ayırıp bunca detaylı açıklamalar yapıp beni bilgilendirdiğiniz için minnettarım.

Alacaklının makinaları haciz edip istihkak davası açması ve bunca masrafa girmesi bence anlamsız olacak. Çünkü mallar A firmasındayken ve B ye satılmadan önce SSK tarafından haciz edilmişti. Ve bunu haciz zaptına geçirttim. Devlet alacakları işçi alacaklarından önce gelir. E bu durumda karşı taraf istihkak davasını kazansa ve satış istese bile ( Ki onca masraf yapacak ) satılan malların bedelleri SSK ya gidecek. Yani karşı taraf yapacağı masrafları bile satıştan tahsil edemeyecek. Bu durumda sizce karşı tarafın avukatı sırf kızgınlıkla bunları yapıp bunca masrafa niye katlanacak olsun.?
08-11-2008 14:36:34 MehmetMer #

Re: İstihkak Davası

Alacaklı avukatının kafasında tasarladığı bir çok neden olabilir. Örneğin makineler üzerinde SSK dışında başka bir haciz olmadığını inanıp, diğer yandan son çıkan SSK yapılandırma kanunundan istifade ettiğinizi, bunu kaçırmadığınızı ve taksitlerini ihmal etmeyi göze almayacağınızı düşünerek bu davayı umutla neticelendirmek isteyebilir. Bu yorumu, son yıllarda çıkmış en büyük ve cazip af kanunundan faydalandığınızı, bunu kaçırmadığınızı düşünerek yapıyorum.Dava neticelenene kadar SSK taksitleri de bitmiş olacak. İhlal edilirse borçlar hiç taksitlendirilmiş sayılacak. Yapılan ödemelerde eski yüksek faizli tutarlardan düşülecek. SSK borcu bir amme alacağıdır. Ve vergi dairesi gibi etkin takip yöntemlerine kavuşmuş bir kurumdur. Şirket ortaklarının ( şirket limited ise) şahsi malvalırlığına başvurabilecektir.

Kaldı ki davanız tüm masrafları faizleriyle birlikte kaybeden tarafın üstünde kalacak. Diğer haciz işlemlerine emsal teşkil edebilecek.

Ortada bir imkan vardır ve bu da doğal olarak alacaklı taraf tarafından kullanılmaktadır. Borçlu A için aciz vesikası alıp " e tahsil edemedim", firma batak diyip kenara çekilmek istemez. B ile uğraşacaktır. O haczedilen makineleri muhafaza etme (kaldırma) hakkı bile vardır. İstese yarın bunu yapabilir.

Devlet alacaklarının işçi alacaklarından önce geleceği fikrine çok itimat etmeyin. Burası Türkiye. 2009'da SSK bir tebliğ yayınlar, alacaklı olduğu firmalardan alacaklı olan işçiler varsa, xx şartlar dahilinde, kendi alacağından x oran kadar feragat ediyorum der. Neler olur bu ülkede.

Burada amaç her zaman borçları ödemek olmalıdır. Değerin kime gittiği önemli değildir. Amaç etkin bir borç yönetimi ve borçların tasfiyesi olursa firma lehine çok daha sağlıklı kararlar alınabilir, uzun vadede.
09-11-2008 01:37:32 MehmetMer #

Re: İstihkak Davası

Alıntı:

litigation rumuzlu üyeden alıntı
Sayın MehmetMer'e katılıyor ve bazı ekler yapmak istiyorum.
İcra iflas kanunu değişti, eskisine göre 44 cü madde idi sanırım (şu an geçerli olan maddeyi hatırlayamadım). Ticareti terkeden kişi bunu ticaret sicil gazetesinde ilan etmezse sonuçlarına katlanır. Bahsettiğiniz firma bunu ilan etmediyse sonuçlarına katlanır.
Sorunuza gelince, istihkak davasını siz değil, alacaklı açmalıdır. Eski IIK.44 e göre davayı kazanma ihtimalleri var. Bir davanın ne kadar sürebileceğini söylemek bir hukukçunun alanına girmez...

Sizin epizodta bir terk-i ticaret veya bağlantıları sözkonusu değil. Borçlu A firması hala faal ve B'ye sattığı makineleri B'den kiralayarak tekrar kullanmaya devam ediyor. Bu arada borçlu A'nın alacaklıları makineleri haczediyor, borçlu A makineleri B'den kiraladığını, mülkiyetinin kendisine ait olmadığını iddia ediyor. Bu yüzden kafanız karışmasın. Şu aşamada sadece önümüzdeki günlerde gelecek olası tebligatları kaçırmamaya dikkat edin.
10-11-2008 00:01:31 EKREM ÖZBEK #

Re: İstihkak Davası

Benim de bir sorum olacak ve soruma doğru yerde mi cevap arıyorum bunu bilemiyorum ama ilgilenen olursa çok memnun olacağım.
Sorum şu ki bir borçlunun borcunun icra yoluyla tahsil edilmesi gerektiğinde, haciz olayı kimlerin mekanlarında yapılır. Yani borçlunun babasının, kayınbabasının, amcasının, halasının,dayısının yada ayrılalı 13 yıl olmuş eski eşinin evinde bu şekilde bi haciz yapmaya ve yaptırmaya bi davacı vekilinin hakkı varmıdır. Bir avukat bu şekilde ki bi olayda davacı vekilinin göstereceği adreslerde icra işlemi yapılır diye kanun maddesi var ve ben buna dayanarak istediğim yerden istediğim eşyaya haciz işlemi yaparım, eşyaları kaldırırım diyor. Borçlunun babasının yapacağı itiraz 3 ayda sonuçlanır gelen mahkeme kararını da ben temyize gönderirim 2 yılda da temyiz sonuçlanır ve ben bu arada haciz edilen malları satışa çıkartırım diye söylüyor. Bu işin hukuki prosedürü ve süreci bu şekildemidir. Eğerki asıl boçlu olmayan baba yada kayınbaba bu şekildeki bi olayda ne yapmalıdırki bu kendileriyle uzaktan yakından alakası olmayan bi olaydan uzak kalabilsin? İstihkak ispatı için illaki evlerindeki eşyalara ait fatura beyan etmelimidir.Borçlunun kendileriyle birlikte yaşamadığını söz ile beyan etmeleri yeterlimidir?
Bir diğer sorum da eğerki ben bu borcumu belirli taksitlerle ödemek istiyorum dersem ve avukatta bu taksit miktarlarını kabul etmezse icra memurundan haciz yoluyla eşyanın kaldırılmasını hemen talep edebilirmi?
Saygılarımla...
14-11-2008 12:13:25 MehmetMer #

Re: İstihkak Davası

Alıntı:

EKREM ÖZBEK rumuzlu üyeden alıntı
Benim de bir sorum olacak ve soruma doğru yerde mi cevap arıyorum bunu bilemiyorum ama ilgilenen olursa çok memnun olacağım.
Sorum şu ki bir borçlunun borcunun icra yoluyla tahsil edilmesi gerektiğinde, haciz olayı kimlerin mekanlarında yapılır. Yani borçlunun babasının, kayınbabasının, amcasının, halasının,dayısının yada ayrılalı 13 yıl olmuş eski eşinin evinde bu şekilde bi haciz yapmaya ve yaptırmaya bi davacı vekilinin hakkı varmıdır. Bir avukat bu şekilde ki bi olayda davacı vekilinin göstereceği adreslerde icra işlemi yapılır diye kanun maddesi var ve ben buna dayanarak istediğim yerden istediğim eşyaya haciz işlemi yaparım, eşyaları kaldırırım diyor. Borçlunun babasının yapacağı itiraz 3 ayda sonuçlanır gelen mahkeme kararını da ben temyize gönderirim 2 yılda da temyiz sonuçlanır ve ben bu arada haciz edilen malları satışa çıkartırım diye söylüyor. Bu işin hukuki prosedürü ve süreci bu şekildemidir. Eğerki asıl boçlu olmayan baba yada kayınbaba bu şekildeki bi olayda ne yapmalıdırki bu kendileriyle uzaktan yakından alakası olmayan bi olaydan uzak kalabilsin? İstihkak ispatı için illaki evlerindeki eşyalara ait fatura beyan etmelimidir.Borçlunun kendileriyle birlikte yaşamadığını söz ile beyan etmeleri yeterlimidir?
Bir diğer sorum da eğerki ben bu borcumu belirli taksitlerle ödemek istiyorum dersem ve avukatta bu taksit miktarlarını kabul etmezse icra memurundan haciz yoluyla eşyanın kaldırılmasını hemen talep edebilirmi?
Saygılarımla...

Çok kapsamlı bir soru. Bilgimin olduğu konularda kısmen cevap vereyim. X şahsın borcu için hacizin kimlerin mekanından yapılacağı sorusunun cevabı çok geniştir. Teşebbüs için herhangi bir sınır yoktur. Yani her adrese gidilebilir. Ancak bunun altının evrakla, beyanlarla, bilgilerle desteklenmesi lazım olur ki, yapılan işlem legal olabilsin. Teşebbüs başka, haciz başka ve haczedilen malları muhafaza etmek (kaldırmak) başka aşamalardır. Teşebbüs için sınır yoktur. Haciz ise avukatın sorumluluğu almasına bağlıdır. Muhafaza ise en az uygulanan, delil ve işaret olması durumunda cesaret edilebilecek bir eylemdir. Sizin örneğinizde, borçlunun babasının evine gidildi. Baba; borçlunun burada yaşamadığını, şu adreste yaşadığını, şu kadar zamandır bu adrese gelmediğini, evde kendisine ait bir diş fırçası bile olmadığını beyan eder (gösterirse) ve komşu ve kapıcılar da bu yönde beyan verirse, alacaklının da elinde delil niteliğinde bir bilgi-belge yoksa (herhangi bir duyum da olabilir, kredi kartı ekstre adresi, abonelik gerektiren fatura adresi de olabilir) icra memuru da burada haciz işlemi yapılmasına sıcak bakmayacaktır.Bu sadece süreci izah etmeye yarayan sanal bir örnektir.

İstihkak davaları (bahsettiğiniz itiraz) en süratli bir şekilde neticelendirilen dava türüdür. Mahkemeler hızlı bir şekilde karar verirler. Ayrıca belli bir tutarın altında kalan konular kanun gereği temyiz edilemez. Bu tutar belli periyodlarla değişiyor.

Diyelim ki 3 ay sürdü, istihkak iddia eden taraf davayı kazandı. Haciz edilen eşyaların değeri de yukarıda bahsedilen limitin üstünde olduğundan alacaklı tarafından temyiz edildi. Öncelikle 2 yıl süreceğini sanmıyorum. İkincisi ise bu aşamada sanmıyorum ki bir alacaklı veya vekili eşyaları satışa çıkarmaya cesaret etsin. Üçüncü şahıslar her zaman korunmuştur hukukumuzda. Daha sonra bu işten çok zararlı çıkmış, tazminat ödemek zorunda kalmış alacaklı örnekleri vardır.

Fatura ibrazı tabi ki önemli bir unsurdur. Ancak ondan önce ileri sürülmesi başkaca argümanlar vardır. Borçlunun orada yaşamadığı, burada ilgisinin olmadığı vs. gibi. Kapıcının ve komşuların beyanları da çok önemlidir.

Böyle bir durumda baba ve kayınbaba mutlaka bu iddialarını haciz tutanağına geçirmeli, yapılan işlemin kanunsuz olduğunu dair şerh düşmeye çalışmalı ve ilk 24 saat içinde bir avukatla görüşmesi önemlidir.

Son sorunuza gelince, evet anlaşılmadığı sürece alacaklı avukatının takibi devam ettirmeye tabi ki hakkı vardır.O bir alacaklıdır ve teoride taksit, iskonto yapmak zorunda değildir. Aslolan kanuni alacağının bir an önce ödenmesidir.

Borçların tasfiyesinde, kanaatimce primer amaç her zaman ödemek olmalıdır.Aksi halde maddi-manevi sıkıntılar uzun yıllar devam edebiliyor ve borçlular bir şekilde bu işi halletmemiş olmanın pişmanlığını yaşıyor, daha sonraki zamanlarda... Bir hukukçu vasıtasıyla, iyi pazarlık yaparak, borçların iki tarafın da menfaatine olacak şekilde protokole bağlanması sanıyorum sizin için de en isabetli aksiyon olacaktır.
15-11-2008 22:31:19 Hakan Dikici #

Re: İstihkak Davası

İ.İ.K. 88. maddesine göre "ücüncü kişilerin elinde haczedilen mallar alacaklının ve ücüncü kişinin muafakatı ile üçüncü kişiye yediemin olarak teslim edilir".. Yani eğer alacaklı/alacaklı vekili adresin borçluya ait olduğunu, haczedilen malların borçlunun olduğunu beyan eder, muhafaza talep eder, sorumluluklarını kabul eder ve mahcuz malların üçüncü kişinin elinde kalmasına muafakat etmediğini bildirir ise haczedilen mallar muhafaza altına alınır. Sorumluluk gerektiren bir işlem olduğu için uygulamada çok büyük sıkıntılara sebep olan bu maddenin yeni kanun tasarısı ile değiştirilmesi gündemde.. Hacizde zaten İcra Müdürünün herhangi bir tasarrufu yoktur, gösterilen adreste haciz yapmak zorundadır, İcra Müdürü hacizden kaçınamaz, haczedilmezlik hususunda herhangi bir takdir yetkisi yoktur..
17-11-2008 03:59:35 SueM #

Re: İstihkak Davası

Selamlar, bu mevzu ile ilgli basimda bir problem bulundugu icin bu basliga yazma geregi hissettim.

Once hikayeyi yazayim.

Daha onceden limited sirket adresi olarak kullanilan bir apartman dairesinin mesken olarak kullanan simdiki kullanicisiyim. Dairem kardeslerimin kurmus oldugu xxx sirketinin merkez adresiydi. halada oyle..

Sirket islerinin kotu gitmesi nedeni ile borclarini odeyemez hale geldi ve iki alacakli ile davali durumdadir. Yakinda bu davalar sonuclanacak ve ortaya bir alacak cikacaktir. Bundan da kotusu kardesim safligina mi bilincsizligine mi dogru duzgun tanimadigi kisilere kagit uzerinde el yazisi ile yazilmis , soyle olursa boyle su olursa bu yapilacaktir tarzinda bir protokol yaparak kendilerine minimumu 5000ytl maksimumu 10.bin ytl tutarlarinda 4-5 adet cek yazip imzalayip kaseleyip tesim etmis. Amac, o ceklerle gereken alisveris neyse o yapilacak alinan mallar satilacak/pazarlanacak kazanilan para ile cek verilen yerlere nakit odenip vadeli cekler geri alinacak teoride bu olacak ama pratikte boyle olmadi haliyle. Protokol yapilan sahislar artik ortalikta yok. Durum malumunuzdur ki iyi bi kazik yemis kardesim.

Anlattigim hikayenin sonucu bir bir bu cekler karsiliksizlik ihbarnemelerini, bir bir gonderilen icra dairesi ihbarnameleri kovaladi. CEK alacaklisi olduklari icin kendilerine herhangi bir itiraz edecek bir durum ortada bulunmuyor. Asil sorun bu sirket adresi benim oturdugum ev oldugu icin iki cek alacaklisi benim evime icra memurlari ile gelip misafir oldular :(

ilk gelen alacakli ile olan hikayem; Avukata ve haciz memuruna burasinin ev oldugunu gordugunuz gibi ev esyalari bulundugunu dediginiz firma ile alakasinin bulunmadigini soyledim yinede iceri girip inceleme yapacagiz dediler. Neyse baktim icra memuru bir bir avukatin gosterdigi esyalari haciz tutanagina geciriyor napiyorsunuz siz dedim burasi ev yatak odasi salon koltuklar buzdolabi firin komidin gumusluk iste isyeri degil malum isyeri burda degil artik dedim. Tamam tamam dedi icra memuru ve avukat, biz prosedur geregi bu islemi yapiyoruz soylediklerinizide zapta gecirecegiz dediler. Herneyse alacakli avukatina bizim avukati arattim konustular konustular.

Herneyse, alacakli avukati borclu sirket ticaret sicilinde bu adreste bulunmaktadir. Birde borclu sirkete ait bazi fislerde buldular onlarida tutanaga islediler. gittiler.

Bende ertesi gunu istihkak dilekcesi verip ilgili icra mudurlugune basvurdum. Haczedilen faturalar hep benim adima kayitli( buzdolabi, C.makinesi, Firin, Televizyon vs. ) Avukat arkdas Allahtan insafli cikti muhafaza etme hakkini kullanmadi bana yedi emin olarak birakti. Ogrendigim kadari ile tum bunlara ragmen diledigi vakit gelip haciz edilen mallari muhafza altinada aldirabilirlermis. Anlayacaginiz cok vahim haldeyim.

Diger cek alacaklisida evde olmadigim bir sira cilingir ve polis gozetiminde iceri girmisler onlarda ne sansli insanlarmis vesselam hic bir zaman gelmeyen borclu sirkete ait bir ttnet faturasi bulup dosyaya eklemisler. Bu alacakli tarafla mecburiyetten anlasmak zorunda kaldim. Cunku ev esyalarini muhafaza altina alalim diye diretiyordu avukat, hic bir menfaat temin edilmemis, hic bir kazanc olmayan, hic bir ticari alisverisi olmayan bir cek yuzunden kismi bir odeme yapmak sureti ile mahcuz mallar yediemin olarak ustume birakilip hallettik.

İcra dairesinden tebligat gonderipte icraya gelmemis 3-4 tane daha cek alacaklisi var hala.

Anliyorum ki bunlarin her biri ile devamli istim uzerinde olacagiz. Firmanin adres degistirmesi yeni bir yere cikmasi maddi olanaksizlar yuzunden mumkun degil. Yeni adrese ciksa bile ortada mal varligi olmayan bir sirket sonucta gittikleri yerde bir masa bir sandalye bulacaklar ve donup dolasip ihbar tebligatinin geldigi adres olarak benim evi bulacaklar.

Benim sorularim :

Ne yapmaliyim.

Her gelen alacakliya yuz goz olup haketmedigim, safligimizdan yararlanmis sahtekarlarin aldiklari cekleri kullanip, onlarin borclarini, mallar haciz olmasin diye sagdan soldan borc alip odeyim mi?

Yoksa Bu daireyi bosaltip kiraya mi cikayim? Eger burdan cikarsam uzerime yedi emin olarak birakilmis mallar yuzunden yine basim belaya girer mi? Bu mahcuz mallari burada birakayim diger esyalarimi toparlim, beyaz esya mi alip yeni bir daireye mi cikayim mi?

Ben bunlardan, bu adresden cikmadan kurtulamayacagimi dusunuyorum.

Acikcasi bu kardeslerimin safligi yuzunden ulkemizde hem bosyere protesto edilmis cek sayisini yukseltmis olundu hemde saga sola cek yazip dolandirici imaji vermis olduk inanin bu hal cok zoruma gidiyor. Cekleri ciro eden sahsiyetler, ceklerin arkasina ne bir adres ne bir telefon yazmislar.

Alacaklilara Ciro edenlere neden gitmiyorsunuz dedigimde direk cek sahibi dururken neden onlara gidelim diyorlar.

Sanki bunlar danisikli dogus icindelermis gibi geliyor.

kardeslerimin sirketi ile bu alacaklilarin firmalari arasinda hic bir organiz inorganik bag yok aralarinda hic bir alisveris ticaret iliskisi yok.

Bu duruma yol acanlara herhangi bir dava acilamaz mi? hukiki bir bir yol yontem yok mudur?

Yardimlariniz icin simdiden tesekkurler.

Saygilarimla

Mahcuz bir vatandas.








™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.