Esrar satıcılığı iddiaları hakkında
Merhabalar.
1,5 yıl kadar önce esrar içerken yakalanmıştım, ve denetimli serbestliğe hükmedilmişti. Daha sonra esrar kullanmayı bıraktım, ve Amatem'den mezun oldum tabiri caiz ise. Ancak henüz 1 yıl olmadığı için, denetimli serbestlik şube müdürlüğünde psikoloğum ile ayda 1 sefer görüşüyorum.
Neyse gelelim asıl konuya.
Yaklaşık 1 hafta önce, mahallemizde kahvehane'de otururken polisler geldi. Kimliklerimizi istediler. Arkadaşlarla birlikte kimliklerimizi verdik. O esnada kahvehanenin önünde, mahalleden tanımış olduğum esrar satıcısı bir genç, polise uyuşturucu satmak isterken yakalanmış. Neyse polis arkadaş aradığımız adamı bulduk dedi ve dışarı çıktı. Biz de hayırdır inşallah dedik ve dışarı çıktık. Polis başka bir arkadaşımı yanına çağırdı ve biraz konuştu. Daha sonra araca bindiler. Biraz uzaklaştıktan sonra geri geldiler. Ve ismimi söyleyerek beni çağırdılar. Bende yanlarına gittim.
Daha önceden kaydın varmı dediler. Evet var dedim. Neyden var dediler. Esrar içiciliğinden dedim. Tamam o halde, senin aracın hangisi diye sordular. Ben de aracımı gösterdim. (Aracım modifiyeli ve çok dikkat çekici bir araç)
Aç bakalım torpidosunda ne var dedi polis. Bende açtım. Aracımda veya üstümde herhangi bir şekilde suç unsuru bulunmadı. Zaten üstte de yazdığım gibi uyuşturucu madde ile herhangi bir ilgim yoktu uzun zamandır.
Neyse polis arkadaş bana, adamını yakaladık dedi. Öyle dediğinde bende masum olduğum için sinirlenerek, "sen benim adamımı yakalayamazsın" dedim. O halde bin aracına gidelim dedi. Peki dedim ve emniyete gittik. Tabii benim herhangi bir şekilde yakalanan kişi ya da yakalanma nedeni ile ilgim olmadığından polis ile rahat rahat, geniş geniş konuştum. Açıkçası birbirimize sinir olduk polis ile.
Neyse emniyete gittik. Yakalanan çocuğu gördüm. Beni görünce çocukta şaşırdı. Akşam saatleriydi ve beni beklettikçe beklettiler. Sonra diğer çocuk ile birlikte beni çağırdılar. İddiaların yazıldığı kağıtları imzalamamızı söylediler. Kağıtlara baktığımda aracımın plakasını gördüm. Okuduğumda ise çok şaşırdım. Yakalanan uyuşturucu satıcısı ile ben, aracımla birlikte Hacıhüsrev'e gitmiş satmak için esrar satın almışız. İddialarda yazan buydu. Sözde bu ifadeyi yakalanan çocuk vermiş. Ama ben o çocuğun böyle bir ifade vermeyeceğini adım gibi biliyorum. Çünkü o kişi ile çok az samimiyetim vardır. Ve aracıma binmişliği dahi yoktur.
Neyse kağıtları imzalamamız söylendi. Ben imzalamayacağımı söyledim. Çocuğa da, eğer benimle birlikte gittiysen imzala dedim. Seninle gitmedim dedi. İmzalama o zaman dedim. Polis beni odadan dışarı çıkarttı. Ve çocuğa nasıl imzalattıysa o ifadeyi imzalattı. Daha doğrusu ifade değil, iddia.
Daha sonra kağıtlar benim önüme geldi ve imzalamam söylendi. Bende olayla ilgim olmadığı için imzalamayacağımı söyledim. Ve imzalamadım. Gece sabaha kadar işlemediğim bir suç için nezarette kaldım. Ayrıca ellerim arkadan kelepçelenerek hastaneye rapor almaya götürüldüm.
Neyse sonraki gün adliyeye sevk edildik. Savcı ifademizi aldı. Ben kesinlikle suçlamaları kabul etmediğimi söyledim. Savcı ise tutuklama talebi ile hakime sevketti bizi. Bu arada uyuşturucu satıcısı olan şahıs savcı bey'e bu olayla benim kesinlikle ilgim olmadığını söyledi.
Daha sonra hakim karşısına çıktık. Hakim şahısa benimle birlikte gidip gitmediğini sordu. Şahıs bu konudaki iddiaları reddetti. Benimle bir ilgisi olmadığını söyledi. Hakim bana da aynı soruları sordu. İlgim olmadığını, söyledim ve emniyette verdiğim ifadeyi tekrarladım. İfademde ayrıca aracımın ogs kayıtlarının incelenebileceğini söyledim.
Sonuç olarak hakim benim tahliyeme, diğer şahsın tutuklanmasına karar verdi. Emniyete aracımla gittiğim için aracımın verilmesi için savcıya dilekçe verdim. Aracım bana yediemin olarak teslim edildi. Bugün bulunduğum semtte gösteriler vardı. Bu yüzden polis gbt sorguluyordu. Gbt sorgulanırken, polisin elindeki alete baktığımda hakkımda "uyuşturucu satıcılığı" yazısını gördüm ve adeta çıldırdım. Polis bana mahkemenin devam ettiğini, hakkımda takipsizlik kararı çıkana kadar bu durumun silinmeyeceğini söyledi.
Sizlerden nasıl ifade vermem gerektiği konusunda yardım istemiyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Ama bu durum uykularımı kaçırıyor. Ve beni inanılmaz rahatsız ediyor.
Siz değerli arkadaşlarımdan ricam, bu davanın seyrinin ne yönde olacağı konusunda bana bilgi vermenizdir.
Okuduğunuz, zaman ayırdığınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
1,5 yıl kadar önce esrar içerken yakalanmıştım, ve denetimli serbestliğe hükmedilmişti. Daha sonra esrar kullanmayı bıraktım, ve Amatem'den mezun oldum tabiri caiz ise. Ancak henüz 1 yıl olmadığı için, denetimli serbestlik şube müdürlüğünde psikoloğum ile ayda 1 sefer görüşüyorum.
Neyse gelelim asıl konuya.
Yaklaşık 1 hafta önce, mahallemizde kahvehane'de otururken polisler geldi. Kimliklerimizi istediler. Arkadaşlarla birlikte kimliklerimizi verdik. O esnada kahvehanenin önünde, mahalleden tanımış olduğum esrar satıcısı bir genç, polise uyuşturucu satmak isterken yakalanmış. Neyse polis arkadaş aradığımız adamı bulduk dedi ve dışarı çıktı. Biz de hayırdır inşallah dedik ve dışarı çıktık. Polis başka bir arkadaşımı yanına çağırdı ve biraz konuştu. Daha sonra araca bindiler. Biraz uzaklaştıktan sonra geri geldiler. Ve ismimi söyleyerek beni çağırdılar. Bende yanlarına gittim.
Daha önceden kaydın varmı dediler. Evet var dedim. Neyden var dediler. Esrar içiciliğinden dedim. Tamam o halde, senin aracın hangisi diye sordular. Ben de aracımı gösterdim. (Aracım modifiyeli ve çok dikkat çekici bir araç)
Aç bakalım torpidosunda ne var dedi polis. Bende açtım. Aracımda veya üstümde herhangi bir şekilde suç unsuru bulunmadı. Zaten üstte de yazdığım gibi uyuşturucu madde ile herhangi bir ilgim yoktu uzun zamandır.
Neyse polis arkadaş bana, adamını yakaladık dedi. Öyle dediğinde bende masum olduğum için sinirlenerek, "sen benim adamımı yakalayamazsın" dedim. O halde bin aracına gidelim dedi. Peki dedim ve emniyete gittik. Tabii benim herhangi bir şekilde yakalanan kişi ya da yakalanma nedeni ile ilgim olmadığından polis ile rahat rahat, geniş geniş konuştum. Açıkçası birbirimize sinir olduk polis ile.
Neyse emniyete gittik. Yakalanan çocuğu gördüm. Beni görünce çocukta şaşırdı. Akşam saatleriydi ve beni beklettikçe beklettiler. Sonra diğer çocuk ile birlikte beni çağırdılar. İddiaların yazıldığı kağıtları imzalamamızı söylediler. Kağıtlara baktığımda aracımın plakasını gördüm. Okuduğumda ise çok şaşırdım. Yakalanan uyuşturucu satıcısı ile ben, aracımla birlikte Hacıhüsrev'e gitmiş satmak için esrar satın almışız. İddialarda yazan buydu. Sözde bu ifadeyi yakalanan çocuk vermiş. Ama ben o çocuğun böyle bir ifade vermeyeceğini adım gibi biliyorum. Çünkü o kişi ile çok az samimiyetim vardır. Ve aracıma binmişliği dahi yoktur.
Neyse kağıtları imzalamamız söylendi. Ben imzalamayacağımı söyledim. Çocuğa da, eğer benimle birlikte gittiysen imzala dedim. Seninle gitmedim dedi. İmzalama o zaman dedim. Polis beni odadan dışarı çıkarttı. Ve çocuğa nasıl imzalattıysa o ifadeyi imzalattı. Daha doğrusu ifade değil, iddia.
Daha sonra kağıtlar benim önüme geldi ve imzalamam söylendi. Bende olayla ilgim olmadığı için imzalamayacağımı söyledim. Ve imzalamadım. Gece sabaha kadar işlemediğim bir suç için nezarette kaldım. Ayrıca ellerim arkadan kelepçelenerek hastaneye rapor almaya götürüldüm.
Neyse sonraki gün adliyeye sevk edildik. Savcı ifademizi aldı. Ben kesinlikle suçlamaları kabul etmediğimi söyledim. Savcı ise tutuklama talebi ile hakime sevketti bizi. Bu arada uyuşturucu satıcısı olan şahıs savcı bey'e bu olayla benim kesinlikle ilgim olmadığını söyledi.
Daha sonra hakim karşısına çıktık. Hakim şahısa benimle birlikte gidip gitmediğini sordu. Şahıs bu konudaki iddiaları reddetti. Benimle bir ilgisi olmadığını söyledi. Hakim bana da aynı soruları sordu. İlgim olmadığını, söyledim ve emniyette verdiğim ifadeyi tekrarladım. İfademde ayrıca aracımın ogs kayıtlarının incelenebileceğini söyledim.
Sonuç olarak hakim benim tahliyeme, diğer şahsın tutuklanmasına karar verdi. Emniyete aracımla gittiğim için aracımın verilmesi için savcıya dilekçe verdim. Aracım bana yediemin olarak teslim edildi. Bugün bulunduğum semtte gösteriler vardı. Bu yüzden polis gbt sorguluyordu. Gbt sorgulanırken, polisin elindeki alete baktığımda hakkımda "uyuşturucu satıcılığı" yazısını gördüm ve adeta çıldırdım. Polis bana mahkemenin devam ettiğini, hakkımda takipsizlik kararı çıkana kadar bu durumun silinmeyeceğini söyledi.
Sizlerden nasıl ifade vermem gerektiği konusunda yardım istemiyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Ama bu durum uykularımı kaçırıyor. Ve beni inanılmaz rahatsız ediyor.
Siz değerli arkadaşlarımdan ricam, bu davanın seyrinin ne yönde olacağı konusunda bana bilgi vermenizdir.
Okuduğunuz, zaman ayırdığınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.