Re: Sözleşmeli Memurluğumda Bittimi
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
ONİKİNCİ DAİRE 2001 4064 2001 2892 26/11/2001
KARAR METNİ
İDARENİN TAKDİR YETKESİNİ KALDIRACAK BİÇİMDE İDAREYİ BİR DERECE HAFİF CEZA VERMEYE ZORLAMANIN HUKUKEN MÜMKÜN OLMADIĞI HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): PTT Genel Müdürlüğü
Vekilleri : Av
Karşı Taraf : ?
Vekili : Av.
İsteğin Özeti : Ankara 5.İdare Mahkemesinin 22.2.2001 günlü, E:2000/218, K:2001/185 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Disiplin soruşturması evrakını içeren taahhütlü gönderinin kaybolması nedeniyle akıbetinin araştırıldığı, yoksa gönderinin içeriğinin öğrenilmediği,gönderinin mektup ve telgraf olmadığı, bu nedenle eylemin Yönetmeliğin 120/e maddesi kapsamına girmediği,anılan maddenin haberleşme özgürlüğünü birden fazla ihlal etmek durumunda uygulanabileceği öne
sürülmekte ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Bilgin Özbey
Düşüncesi : PTT Personel Yönetmeliği'nin 123.maddesi uyarınca bir alt ceza verilip verilmeyeceği idarenin takdirinde olduğundan aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Yaşar Uğurlu
Düşüncesi : Dava, başuzman olarak görev yapan davacının görevden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ? Posta İşletmesi Başmüdürü iken APK Daire Başkanlığına Başuzman olarak atanan davacının, Hukuk Müşavirliğince Telekom Başmüdürlüğü Hukuk Servisine gönderilen ve hakkında daha önce yapılmış olan disiplin soruşturması evrakı bulunan taahhütlü gönderinin posta dağıtım servisinde görevli personeli etkileyerek fotokopisini çektiği, sekreteri le genel ahlaka aykırı olarak duygusal ilişkiye girdiği ve emrinde çalışan personeli müfettiş aleyhine şikayette bulunmaya sevkettiği iddiaları ile başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, eylemlerin subut bulduğu sonucuna varılarak PTT Personel Yönetmeliğinin 120/d-e ve 121.maddeleri uyarınca Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile görevden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, bu cezaya yapılan itirazın reddedilerek yönetim kurulunca onaylandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacının üzerineatılı suçu işlediğinin subuta erdiği anlaşıldığından, hakkında tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasının gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince 2577 sayılı İdari YargılamaUsulü Kanununun 17/2.maddesi uyarınca duruşma isteği yerinde görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
Dava, başuzman olan davacının, PTT Personel Yönetmeliğinin 120/d-e ve 121.maddeleri uyarınca görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının onaylanmasına ilişkin Posta İşletmesi Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 5.İdare Mahkemesinin 22.2.2001 günlü, E:2000/218, K:2001/185sayılı karar ile;PTT Personel Yönetmeliğinin 120.maddesinin (d) bendinde, telgraf haberleşmelerini veya mektupları açıp okumak eyleminin görevden çıkarmacezasını gerektirdiğinin hükme bağlandığı, 121.maddesinde, disiplin suçununYönetmelikte öngörülen maddelerin hiçbirinde düzenlenmemiş ise, en yakın maddehükmü uyarınca cezalandırılacağının öngörüldüğü,123. maddesinde ise, geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan personele bir derece hafif cezanın uygulanabileceğinin düzenlendiği, olayda; Amasya Posta İşletmesi Başmüdürü iken APK Daire Başkanlığına Başuzman olarak atanan davacının, hakkında daha önce yürütülen disiplin soruşturmasına ilişkin taahhütlü gönderinin fotokopisini çektiği, sekreteri ile genel ahlaka aykırı olarak duygusal ilişkiye girdiği ve emrinde çalışan personeli müfettiş aleyhine şikayette bulunmaya sevkettiği gerekçesiyle Personel Yönetmeliğinin 120/d-e ve 121.maddeleri uyarınca Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile görevden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı,işlemin Yönetim Kurulu kararı ile onaylandığı,her ne kadar davacının üzerine atılıdisiplin suçlarını işlediği, yürütülen disiplin soruşturması ile sübut bulmuş ise de, 1995-1998 yıllarına ilişkin sicillerinin iyi ve çok iyi derecede olduğu, 1999 yılı sicilinin orta derecede düzenlenmesine ağmen bu yıl içinde disiplin soruşturması geçirdiği ve bu nedenle görevden uzalaştırıldığı hususlarının gözönünde bulundurulması gerektiği, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmadığı, görevi suistimal,Taşıt Kanununa muhalefet, memurun görevi sırasında yalan beyanda bulunması eylemi nedeniyle yürütülen ceza yargılamasının dava konusu işlemle ilgisinin bulunmadığı gibi bu suçlardan kesinleşmiş bir yargı kararı ile mahkum olmadığının anlaşıldığı, bu durumda geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan davacıya bir alt ceza uygulanması gerekirken, doğrudan eylemine uyan madde ile cezalandırılması yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, üç ayrı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile cezalandırılan, 1999 yılı sicili orta olan ve hakkında adli yargıda ceza davaları açılan davacının, geçmiş hizmetlerinin iyi ve sicillerinin olumlu olmadığı sonucuna ulaşıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozlmasını istemektedir.
PTT Personel Yönetmeliğinin 120.maddesinin (d) bendinde, "Telgraf haberleşmelerini. mektupları açıp okumak" fiili ile (e) bendinde her türlü muhabere maddesini zapt etmek eyleminin, görevden çıkarma cezasını gerektirdiği öngörülmüş olup, aynı Yönetmeliğin 121. maddesinde ise,kusurlu bir hareketin bu Yönetmelikte sayılan disiplin cezası verilmesini gerektiren hallerden
hiçbirisine uymamasının bu fiil ve hareketlerin cezasız kalmasını gerektirmeyeceği, kusurlu hareketin sayılmış olan suçlardan hangisine en yakın veya benzeri olarak görülürse o suça takdir edilen cezanın öngörüleceği,
hiçbirisine benzemeyen hallerde kusurun ağırlık derecesine göre bu Yönetmelikteki cezalardan birinin verileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, Yönetmeliğin 123.maddesinde ise, "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Amasya Posta İşletmesi Başmüdürü iken APK Daire Başkanlığına Başuzman olarak atanan davacının, Hukuk Müşavirliğince Telekom Başmüdürlüğü Hukuk Servisine gönderilen ve hakkında daha önce yapılmış olan
disiplin soruşturması evrakı bulunan taahhütlü gönderinin posta dağıtım servisinde görevli personeli etkileyerek fotokopisini çektiği,sekreteri ile genel ahlaka aykırı olarak duygusal ilişkiye girdiği ve emrinde çalışan personeli müfetiş aleyhine şikayette bulunmaya sevkettiği iddiaları ile
başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, eylemlerin sübut bulduğu sonucuna ulaşılarak PTT Personel Yönetmeliğinin 120/d-e ve 121.maddeleri uyarınca Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile görevden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, bu cezaya yapılan itirazın reddedildiği ve kararın Yönetim Kurulunca onaylandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda,davacının üzerine atılı disiplin suçlarını işlediği, yöntemine uygun olarak yürütülen disiplin soruşturması ile sübuta erdiğinden, eylemine uyan PTT Personel Yönetmeliği'nin 120/d-e ve 121.maddeleri uyarınca görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu işleminde bunun onaylanmasına diar Yönetim Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125.maddesinin
4. fıkrasının son cümlesinde, yer alan; "Takdir yetkisini kaldıracak biçimde
yargı kararı verilemez." buyurucu kuralına koşut olarak, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesinin 2.fıkrasında, "İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda
gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak
biçimde yargı kararı veremezler." kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda sözü edilen PTT Personel Yönetmeliği'nin 123.maddesinde yer alan
"uygulanabilir" ibaresi nedeniyle memurun geçmiş çalışmalarının başarılı veya sicillerinin çok iyi olması halinde ya da diğer hafifletici nedenlerin bulunması durumunda, daha hafif bir ceza verilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış olup, anılan Anayasal ve Yasal düzenleme karşısında, yargı yerlerince
idarenin yerine geçerek memurun geçmiş hizmetlerinin ve sicillerinin değerlendirilmesi sonucu, idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde idareyi bir derece hafif ceza vermeye zorlamak hukuken mümkün olmadığından, bir alt cezanın verilmesi gerektiği gerekçesiyl işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Ankara 5.İdare Mahkemesince verilen 22.2.2001 günlü, E:2000/218, K:2001/185 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3.fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 26.11.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
BŞ/ÖEK