Re: "Mustafa" 29 Ekim'de sinemalarda
Film gündeme geldiğinde, tartışma koparacağını sezmiş, ancak önyargılı olmamak adına bu forumda fikir beyan etmemiş, bir arkadaşım ile sohbette çekincelerimi belirtmiştim.
Atatürk hakkında bir film yapılması elbette çok güzel. Ne yazık ki; edebiyatta, sanatta, sinemada bizim olan bir değeri , Atatürk'ümüzü yeterince anlatamadık, bu işi de yabancılara tahvil ettik. Can Dündar'ın bu girişimi sırf bu nedenle bile önemlidir. Ancak, Atatürk etten kemikten, hataları da olabilen bir ademoğlu olmakla birlikte, kesinlikle filmde altı çizilmeye çalışıldığı gibi sıradan biri değildir.
Atatürk'ün askeri dehası, devlet adamlığı, ileri görüşlülüğü, pragmatik zekası ve diğer üstün meziyetleri , özel hayatının çok daha önünde gelen nitelikleridir. Kaldı ki; Atatürk "Mustafa" filminde abartılı ve yönlendirici bir şekilde tasvir edildiği gibi bir özel hayata sahip de değildir.
Filmdeki; Vahdettin, bir etnik kimliğe muhtariyet, yalnız içki sofraları, yalnız ölüm vb. tartışmalı konular Can Dündar'ın deyimi ile "belgelere dayandırılmaktaysa" bu belgeleri ve içeriklerini merak ederim doğrusu...
Çok patırtı koparan sponsor konusunu ise, konunun tarafları dışındaki bir medya grubundan bir yazar bence aşağıda çok iyi özetlemiş.
Selamlar,
Reklam için şantaj
Hürriyet Gazetesi, daha doğrusu Doğan Grubu Turkcell’in “Mustafa” filmine sponsor olmamasını diline doladı gidiyor.
Günlerdir bu yönde yayınları var.
İddialarına göre Turkcell “İktidardan” korktuğu için, Atatürk filmine sponsor olmamış.
Oysa olayın bununla alakası yok.
Turkcell’in Can Dündar’ın Mustafa filmine sponsor olmamasının nedeni iktidar korkusu değil, tam tersine Atatürk’ü sevenler.
Çünkü film, dün bir yandan Turkcell’i karalayan Vatan’ın da yazdığı gibi tartışmalı.
İçinde Atatürk’ü sevenleri üzecek bölümler, bölücülerin “Bakın biz diyorduk” demelerine yol açacak iddialar var.
Turkcell de büyük ihtimalle bunlardan çekindiği ve “Tartışmalı” bir Atatürk filminde yer almamak için sponsor olmamış.
Atatürk’ü Can Dündar’ın gözüyle görmek, bu gözdeki olası bozukluklara ortak olmak istememiş.
Son derece normal, son derece sıradan bir davranış.
Hiç bir kurum önüne getirilen her projeye ortak olmak zorunda değil.
Turkcell, Doğan Grubunun iddialarının tam aksi bir nedenle Mustafa filmine sponsor olmayınca Doğan Grubu aradığı malı bulmuş.
Niye mi?
Çünkü Doğan’ın Turkcell’le ciddi bir hesabı var.
Turkcell yıllardır Doğan Grubu'na reklam vermiyor.
Doğan Grubu bundan rahatsız.
İki nedenle rahatsız. Birincisi ciddi bir para kaybediyorlar.
Reklam pazar paylarının yüzde 60 civarında olduğu düşünülür ve Turkcell’in yılda 100 milyon YTL harcadığı gözönüne alınırsa, parasal kayıp 60 milyon YTL.
Dahası Turkcell Doğan Grubu gazete ve televizyonlarına tek saniye veya sütun reklam vermeden reklamını yapabiliyor, pazar payını arttırabiliyor, pazar lideri olabiliyor, kalabiliyor.
Yani reklamverenlere “Doğansız da olabilir”i kanıtlıyor.
Bu iki durumdan rahatsız olan Doğan Grubu, Turkcell’e her fırsatta saldırıyor, kendisine reklam vermediğine pişman ediyor.
Mustafa filminde de aynen öyle oldu.
Önce Can Dündar çıktı, “Turkcell bana sponsor olmadı” dedi.
Ardından Doğan Grubu saldırıya geçti.
Can Dündar bundan sonraki projelerine sponsor olmayacak olanlara sıkı bir gözdağı verirken, Doğan Grubu da kendisine reklam vermeyenleri ne hale getirebileceğini göstermeye çalıştı.
Bunun adı “Şantaj gazeteciliğidir”.
Reklam vermeyenin karalanarak reklam vermeye yönlendirilmesidir.
Yayın yönetmeninden yazarına kadar toplu halde yapılan bir şantajdır.
Medyada gelinebilecek en aşağılık nokta budur.
Doğan Grubu'nu geldikleri bu noktadan dolayı kutluyorum.
Fatih ALTAYLI / Habertürk