Alıntı:
Dr.Mehmet Yılmaz rumuzlu üyeden alıntı
Değerli Hukukçular,
Neticesi itibariyle enteresan bir örnek olduğu için bilgi almak istiyorum.
1)Şüpheli dükkana girerek işyeri sahibinin göğsüne doğru ateş etmek istiyor. Silah tutukluk yapıyor ve mermi kovanı patlamıyor.(balistik raporu bu şekilde.silahın tetik düşürdüğü fakat patlamadığı) (şüpheli göğsüne ateş etmek istemediğini korkutmak amacıyla yere doğru ateş etmek istediğini bildiriyor.Mağdurun ve 3 görgü tanığının ifadesi göğsüne doğru silah doğrultulduğu)
2)Şüpheli dükkandan çıkar çıkmaz polis tarafından ayağından vurularak etkisiz hale getiriliyor ve yakalanıyor. Silahta parmak izi çıkmıyor ve mahkemede kendi silahının kuru sıkı olduğunu iddia ediyor.
3)Benim nacizane görüş talep ettiğim 2 husus mağdurun burnunun bile kanamadığı böyle bir örnek olayda öldürmeye teşebbüsten 9-15 yıl ceza alınması normal midir? Yargıtayın buna benzer yaralamanın bile oluşmadığı olaylarda içtihat kararları var mıdır?
4)Parmak izi bulunmayan silahı olay yerinde polis raporu ile yakalanmasına rağmen şüpheli mahkemede kabul etmeyince ne olabilir?
Değerli görüşleriniz için teşekkürler.
5237 S TCK m 36
GÖNÜLLÜ VAZGEÇME
Fail,suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse,teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz;fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde,sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır.
ÖRNEKLER :
Sanığın tabanca ile etkili mesafeden mağdurun göğüs bölgesine 1 el ateş ederek toraks yaralanması,perikardiaktomi,hemostas ve tüp torokostomi yapılmasına neden olduğu olayda,sanığın mağdurun ölmesini engellemek amacıyla zaman geçirmeksizin sağlık kuruluşuna götürerek tedavisinin yapılmasını sağladığı ve bu nedenle ölümün gerçekleşmediği anlaşılmakla,5237 Sayılı TCK m 36 nın uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmaması bozmayı gerektirmiştir.
1 Cd 21.3.2007 1825-1786
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
... Sanığın iki el ateş ederek yaraladığı mağdurenin ölmesini engellemek amacıyla zaman geçirmeksizin sağlık kuruluşuna götürerek tedavisinin yapılmasını sağladığı ve mağdurenin bu nedenle ölmediği anlaşılmakla,sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olduğu kabul edilmekle birlikte,anılan madde gereğince sanığın tamamlanmış olan yaralama suçundan cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmemiş,bozma düşüncesi bu nedenle benimsenmemiştir.
1 CD 7.2.2007 3317-249
Tartışmayı takiben mağdurun kendisini tokatlaması üzerine tokatla karşılık verip önce bıçak çeken sanığın bıçağın elinden alınmasından sonra çektiği tabancasını mağdura yöneltip iki el ateş ederek onu sol karın ve sol bacak bölgelerinden vurup yaralamasında hedef alınan bölge,kullanılan silahın niteliği,ateş mesafesi ve olayın cereyan tarzı gözetilerek adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerekirken,merminin kas dokusuna isabet etmesinin sanığın yaralama kastı ile hareket ettiğini kabule medar olamayacağı düşünülmeden suça yaralama vasfı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
1 CD 6.10.2005 2756-2728
Daha önceden eşine şiddet uyguladığı ve bu nedenle eşi yönünden koruma kararı verilen sanığın,olay günü eşinin boynunu tülbentle sıkmaya başladığı sırada durumu farkedip odaya gelen çocuklarının müdahalesi üzerine eyleme devam edemediği,mağdurenin yarı baygın sağlık ocağına götürüldüğü,ancak mağdurede darp ve cebir izine rastlanmamasının,tülbent gibi yumuşak materyallerle boyun sıkıldığında iz kalmayabileceğine,fakat ölümün husule gelebileceğine dair fenni rapor karşısında öldürme kastının bulunmadığına dair mahkeme kabulü yerinde değildir,suça yaralama vasfı verilerek şikayetten vazgeçmeye binaen kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi bozma sebebidir.
Sanık Sinan"ın balta sapı ile sanık Songül"ün de sopa ile müdahilin başını hedef alıp şiddetle vurmaları sonucu başın üç ayrı yerinde hayati tehlike tevlit edecek şekilde kırık husule getirdiklerinin anlaşılmış olması karşısında sanıkların öldürmeye teşebbüs suçundan tecziyeleri yerine yaralama vasfı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 1 CD 10.10.2005 2979-2748
Tartışmayı takiben mağdurun kendisini tokatlaması üzerine tokatla karşılık verip önce bıçak çeken sanığın bıçağın elinden alınmasından sonra çektiği tabancasını mağdura yöneltip iki el ateş ederek onu sol karın ve sol bacak bölgelerinden vurup yaralamasında hedef alınan bölge,kullanılan silahın niteliği,ateş mesafesi ve olayın cereyan tarzı gözetilerek adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza verilmesi gerekirken,merminin kas dokusuna isabet etmesinin sanığın yaralama kastı ile hareket ettiğini kabule medar olamayacağı düşünülmeden suça yaralama vasfı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
1 CD 6.10.2005 2756-2728