Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım her büyük yenilgi sonrası olduğu gibi gündemi değiştirecek çıkışlar yaptı. İstiklal Marşı'nda küfür eden Beşiktaşlıların "Türklükleri"nden şüphe ettiğini söylerken, G.Saray'ın UEFA Kupası'ndaki başarısının da tesadüf olduğunu ileri sürdü. Sonra da "Yanlış anlaşılmasın, bu sene bizim UEFA Kupası'nı almamız da tesadüf olurdu" dedi. Bir de Beşiktaş'ın 4- 3'lük galibiyetinin tek maçlık bir çıkış olduğunu, tarihe geçmeyeceğini ileri sürdü. Sözlerini deşifre edersek; rakipleri tahrik edip mücadeleyi farklı platformlara taşımak istediği sonucuna ulaşabiliriz. Hem Beşiktaş, hem de Galatasaray öyle düşünmüş olacak ki, başka bir dönemde kıyametler koparacak bu sözlere yanıt vermediler. Belli ki Yıldırım konuşmasındaki boşlukları bilerek bırakmıştı! Çünkü Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılamama olasılığı bile belirdi. Galatasaray ve Trabzonspor (Eğer Kadıköy'de, ilk maçın dezavantajını silebilirse) tüm maçlarını kazanırsa Fenerbahçe'ye UEFA Kupası yolu görünecek. Yani matematik öyle diyor... İstiklal Marşı'nda edilen küfürlerden başlayalım. Yıldırım, kendi stadında küfür yediğini söylüyor. Ki bu serzenişinde sonuna kadar haklı. Ancak Beşiktaş tribünlerinin müdavimi olan servisteki bir arkadaşımız, küfür eden grubun 15-20 kişiden ibaret olduğunu, Beşiktaş seyircisine haksızlık yapıldığını söyledi. Yani 4 zıpırın açtığı parkart gibi küfür olayının da münferit olduğunu ileri sürüyor. Olabilir de. İkincisi; Aziz Yıldırım tek maçlık zaferlerin tarihe mal edilemeyeceğini söyleyerek aslında kendi tarihini de inkar ediyor. 4- 3'lük, 4-4'lük, 6-0'lık Galatasaray maçlarını, Avrupa'daki M.City ve M.United zaferlerini aradan çekip alırsanız, Fenerbahçe tarihinden de bir şeyler eksilmez mi diye sormak gerekir sayın başkana. Üçüncüsü de; Galatasaray'ın UEFA Kupası'nın tesadüf olduğunu söylüyor. Öyle olmadığını aslında kendisi de biliyor. Şampiyon Kulüpler'de yarı final, Kupa Galipleri'nde çeyrek final ve Şampiyonlar Ligi'ndeki önemli tecrübeler, bu başarıların altyapısını oluşturmuştu. Bir sezonda 17 Avrupa maçı oynamanın neresi tesadüf? Barcelona, PSV, Milan, B.Dortmund, Arsenal, E.Frankfurt, Roma, PSG, Monaco, Deportivo, Real Madrid... Bu takımlar karşısında alınan galibiyetlerin tesadüf olduğu söylenebilir mi? Üstelik de UEFA'da şampiyonluğa giderken G.Saray'ın hiç yenilmediğini de unutmamak gerekir. Sayın Yıldırım'ın haklı olduğu bir nokta da var kuşkuşuz. G.Saray, Milan karşısında 4 dakikada 2-1 yenilgiden 3-2'lik üstünlüğe geçmese bunların hiçbiri olmayabilirdi. Ama buna tesadüf değil, alınterinin karşılığı denir. Unutmamalıdır ki, kendisi de bir tesadüf sonucu, sadece 1 oy farkla başkan olmuştur! Ali Şen'in Vefa Küçük'e arkadaş ortamında yaptığı o şaka olmasa bugün belki de kimsenin hatırlamadığı eski bir futbol şube sorumlusu olarak kalacaktı.
Bülent Tuncay Fotomaç