Garip hakim kararı
Merhabalar,
13.05.2004 tarihinde çalışmaya başladığım bir ilaç firmasından 3 gün işe gitmediğim gerekçesiyle 15.09.2006 tarihimnde haksız yere işten çıkarıldım.Halbuki işten çıkarıldığım hafta pazartesi günü bölge müdürü(11.09.2006 akşamı) bir takım şahsi gerekçelerle benimle çalışmak istemediğini söyledi bende kendisine bu şekilde düşündüğü için çalışmak istemediğimi telefonda söyledim bana tüm haklarımın verileceğini ,kendisinden haber beklememi söyledi.. daha önceden beri sürekli üzerimde baskı, tartışma kısacası mobbing uyguladığı için kabul ettim.daha sonra ertesi gün akşamı beni aradı daha karar vermediğini kırık olan palm cihazını hp servisinin teslim aldığını hp yi aramamı ve şahsımdan teslim almalarını söylememi istedi.bende kendisine nerenin adresini vermem gerekiyor diye sordum çünkü bizim işimiz sabit bir yerde bulunulan bir iş değil ...ofisin adresini mi vereyim dedim bana kendisinin ofiste olmayacağını evin adresini vermem gerektiğini söyledi bende çarşamba günü öğlen hp servisini aradım ve evimin adresini verdim.perşembe günü sabahtan öğlene kadar da hp nin gelmesini bekledim fakat gelen giden olmayınca bölgeme gidip vedalaşmak için dr ve eczanelerimi ziyaret ettim. haftanın bu 4 günü işten çıkacağımı bilmeme rağmen vedalaşmak amacıyla ziyaretlerimi yaptım..cuma günü üzerime zimmetli bulunan araç ,kredi kartları ,palm cihazı,vs bunları teslim etmek ve işten ayrılmak üzere şirketin maltepe ofisine çağrıldım yanıma kızkardeşimi alarak ofise gittim. ofiste bölge müdürü ve daha önce hiç görmediğim personel müdürü bizi karşıladı burada bana 3 gün işe gitmediğim için iş akdimin fesh edildiğini istifa mektubu imzalamam gerektiğini,ve üzerime zimmetli olan şirket eşyalarını teslim etmem gerektiğini söylediler. bende kabul etmedim ziyaretlerimi yaptığımı ki bana işten çıkarılacağımı ve tazminatım verileceği konusundakendisiyle anlaştığımızı zaten kendisi orda olan bölge müdürüne bana bu şekilde konuşmadınız haklarımı vereceğinizi söylediniz bende bu şartlarda iş aktimin fesh edilmesini kabul ettiğimi bu olmayacaksa hiç bir yere imza atmayacağımı belirttim ve hala iş yerinin çalışanı olduğumu bu yüzdende avukat aracılığıyla üzerime zimmetli olaniş yerine ait olan araba ,şirket kartı vs bunları teslim edeceğimi belirttim Beni bunları teslim etmemekle gasp etmiş olursun ,polisi ararız şeklinde tehdit ettiler,personel müdürü bir tanıdığını polismi bilmiyorum bak polisi arıyorum diyerek bir gasp olayı var diye aradı bende bunun üzerine 155 i aradım telefondaki polise durumu anlattım bana üzerinize zimmetliyse bir yere imza atmadıysanız oradan teslim etmeden çıkmanız en doğal hakkınız gasp olayı çok farklı bir olay olduğunu söyledi. bende bunun üzerine personel müdürüne ve bölge müdürüne 155 konustuğumu bunun gasp olmadığını öğrendiğimi bunlarıda avukat aracılığıyla teslim edeceğimi söyledim ve böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilseydim avukatımla gelirdim dedim. bunun üzerine personel müdürü üzerime yürüdü çantamı çekiştirdi elimden arabanın anahtarını almaya çalıştı.Kız kardeşimle Ofisin kapısına kadar bir çekiştirme, zorla ulaştığımızda kapıyı açmaya çalıştım ve personel müdürünün kapıyı ittirdiğini gördüm o anda artık kendimi kaybettim ve çığlık atmışım bırakın imdaat diye ben bağırınca adam kapıyı bırakmış hızla ofisten çıktım arabaya bindik ve 155 i aradım polis geldi tutanak tuttu ve bizi savcılığa yönlendirdi. savcı yazılı basvuru yapmamı söyledi bunun üzerine avukat olan teyzemi aradım bana bir arkadasının tandığı iş davaları avukatını önerdi hemen ondan randevu aldım. Avukatla görüştüğümde olayları kendisine anlattım bana işe dönmek istiyormusun dedi bende tekrar orda çalışmak istemediğimi söyledim. ( Beni İşe dönüş davası hakkında bilgilendirmeyerek asıl açmam gereken davayı açtırmayan avukatımada kızgınım)Bana ihtar çekmek gerek şirket eşyaları için dedi ,sözleşme yaptıktan sonra elime evrakları verip notere yolladı ve bir daha ki görüşmeye geldiğimde dosyaya koyacak bir şeyler istedi. Bu arada kız kardeşim ofiste personel müdürü ve bölge müdürünün konusmalarının bir kısmını cep telefonuna kaydetmiş bu kayıtlarıda çözdürün dedi.notere gidip ihtarı çektik ve süreç başladı şirket avukatına eşyaları teslim ettim. Bu süreçte 15 günlük maaş dahil hiç bir ödeme almadım sonra küçük bir miktar hesabıma bir para yattı ne olduğunu sorduğumuzda bozuk olan palm cihazının tamir ücretinin maaşımdan kesildiğini söylediler ve normalde çalışırken bozulan araç veya palm cihazı vs başına gelen sorunlardan bizden para talep edilmezdi...daha sonrada yaptığım araştırma sonucunda cihaz hp nin kendi servisinde değilde özel bir serviste tamir edilmişti..
Bunun dışında ziyaret ettiğim drlardan eczanelerden kaşeli imzalı, kendi yazılarıyla onları ziyaret ettiğim hakkında yazı aldım bunlar mahkeme dosyasına konuldu,polis raporu,ses kaydında kaydedilen konuşmalar, sağlık bakanlığının o tarihlerde mesai saatlerinde dr ziyaretlerini yasaklakladıklarını belirten resmi yazıyı uygulandığına dair de hastane müdürünün imzası ve hastane kaşesiyle aldım bir ecz çalışanı, bir dr ve kızkardeşim şahit olarak dinlendi...
Davalı taraf ta bölge müdürü ve 3 şirket çalışanı düz kağıda kendi kafalarına göre tutanak tutmuşlar imzalamışlar. Bizim çalışma sistemimizde mesai saatleri için sabit bir yerde olmadığımız için kart basma ,imza atma gibi bir şey yok..1 ay önceden ziyaret planı yapılır ve bu ziyaret bölge müdürüne verilir ama bu plana % 100 uymak dahi her zaman mümkün olamamaktadır dr izinli olabilir, toplantıda olabilir,yoğun olduğu için göremeyebilirsiniz yada bir dr daki işiniz uzun sürebilir dolayısıyla yetiştiremeyebilirsiniz dolayısıyla çalışıp çalışmadığımızı böyle bir durumda iki tarafında kanıtlaması gerekmekte.. ve firmanın bunu 3 gün bir notere ziyaret planındaki dr ları ziyaret ederek bölgeye geldimi gelmedimi kontrol ettirerek şirketin antetli kağıdına daha resmi bir yolla yapması gerekir.Hem ben bölgemdeydim Hemde bu şekilde tutulan resmi bir tutanak yok şirket çalışanlarına imzalatılan evraklardan başka evrak yok bana üst üste aynı tarihli 2 tane ihtar ulaştı birinde2 gün işe gitmediniz birindede 3 gün işe gitmediniz diye ,2 aynı tarihli ihtar gönderdiler ...2 senedir dava sürüyor en sonunda bilir kişiye gitti
bilir kişinin raporu sonucunda akdin feshi-kıdem ve ihbar tazminatı kısmında Davacı hakkındaki dedikodular(var olamayan dedikodular,kişisel sebebler dediğim bu tarz şeylerden benimle çalışmak istemediğini söylemişti müdür..sürekli böyle saçma sapan şeylerle beni arayıp rahatsız ediyordu) nedeniyle haklı bir nedene dayanmaksızın iş akdinin feshedildiğini davalı davacının 12,13 ve 14.09.2006 tarihlerinde habersiz ve mazeretsiz olarak işine devam etmemesi nedeniyle 4857 S.K.25/2 md.uyarınca haklı nedenle feshedildiğini idda etmektedir.İşçinin iş akdinin haklı nedenle feshedildiği işveren tarafından ispatlanması zorunludur.Davacı vekili davacının 13.09.2006 tarihinde palm cihazı tamiri nedeniyle işverenin talimatı doğrultusunda evde beklediğini beyan etmiş 11-12-13-14 eylül 2006 da ziyaret ettiğine dair yazılar ibraz etmiştir. Davalı işveren tarafından 12,13 ve 14eylül 2006 tarihinde mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediğine dair tanzim edilen tutanaklar ibraz edilmiştir.Bunların dışında ibraz edilen tutanak ve şikayet dilekçeleri, iş akdinin feshi nedeni olarak belirtilen nedenin dışındaki olaylara ilişkindir.Davalı niş veren tarafından davacının işe devam etmemesi hususunda savunmasının alındığına,mazeretini bildirmek üzere süre verildiğini ve yahut işe davet edildiğine dair belge ibraz edilmemiştir.bu nedenle ,davacının iş akdinin 4857 S.K.25/II Bendi kapsamında haklı neenle iş veren tarafından yeterli kanıtla ispatlanamadığı düşünülmektedir.Ancak,davacının iş akdinin feshi sebebi hususunda takdir sayın mahkemeye ait olmakla hak edeceği tazminat vs.... diye devam etmekteydi... olay bu şekildeydi Avukatım bilirkişinin fazla mesai hariç kıdem, ihbar,kötü niyet tazminatlarını hesapladığını manevi tazminatı da mahkemeye bıraktığını sonucun lehimize olduğunu söyledi..benden ıslak dilekçesi için harç parası istedi araya adli tatil girdi..Bugün mailimi açtığımda avukatımdan şöyle bir mail geldi hakim tarafından ilginç karar;
....hanım merhaba
Bugün duruşmanız vardı. Hakim dosyayı karara çıkardı.
Dava kısmen kabul edildi, sadece ücret alacağınız olduğu, diğer kıdem, ihbar, fazla mesai, kötüniyet ve manevi tazminat istemlerinizin ise kanıtlanamadığı şeklinde bir karar verildi.Kararı temyiz etmemiz gerekiyor. Çünkü işveren vekilini bile şaşırtan bir karar oldu. Henüz gerekçesi yazılmadı.
Temyiz süresini geçirmemek adına süre kesim dilekçesi verdim.
Gerekçeli karar yazılınca tarafınıza haber vereceğim
sizin öneriniz nedir??? neden ? nasıl bu şekilde karar verilebilir avukatıma sorduğumda karşı tarafın şahitlerini daha ikna edici bulmuşlardır dedi karşı tarafın şahitleride şirkette çalışan kişiler ve yalancı şahitlerdi bunların yetkisi dahi yok benim işimi yapıp yapmadığımı kontrol etmekle... resmi bir tutanak yok .. o zaman her iş yerinde müdür gıcık olduğu elemanına diğer çalışan elemanları örgütleyip kafasına göre tutanak tutarak işten çıkarır üstelik şahitlerin mesai saatleri konsundaki söylemleri dahi çelişiyordu...Daha nasıl kanıtlayabilrim işe gittiğimi kü üstelik bana işten çıkarılacağım söylendiği halde gittim gittiğim hastanelerden birinden antetli hastane müdür ve drlarından kendilerini o tarihte ziyaret ettiğime dair yazım var toplam 9 kişinin imzalı yazısı var daha da alırdım ama yeterli olur diye bıraktım her tarihten bir kaç kişiden aldım yazıları..... Avukatın bana duruşmayı haber vermemesi de cabası...haberim yoktu ben hala adli tatil var falan sanıyorum harç için parayı verdikten sonra bana hiç bilgi falan vermedi...zaten beni yeterince bilgilendirmeyerek işe dönüş davası açmadığı için bir sürü hakkımın kaybolmasına neden olmuş ...Avukatımın, hakkıma sahip çıkması beni bilgilendirmesi ve benim için en uygun davayı açması gerekmezmiydi..
dava ettiğim firma ,Türkiyenin en büyük ilaç firmalarından ,Sanovel ,arada para olayları dönmüş olabilirmi???bu firmaya çok dava açan kişi var bu şekilde ve benzer şekilde çalışanlara karşı problem çıkaran bir firma hatta hatırlarsanız işçilerini sendikaya kaydolup haklarını istedikleri için bir kaç işçiyi işten atınca iş bırakma eylemi yaptılar diye toplu işten atmaya kalkmış ve 1-2 ay süren dava sonucunda işçilerin davayı kazanmasıyla sonuçlanan basına yansıyan olayları olmuştu...
Nasıl verebilir Hakim böyle bir karar???? Temyiz ,,ne olacak???çok canım sıkkın lütfen yardım edin ...haklıyken haksız duruma düşüyorum Bu arada personel müdürü ve bölge müdürü yalan beyanlarla önce arabayı çaldı diye sonra bize hakaret etti bütün bunlarda yetmeyince ben güya personel müdürüne bana tecavüz etti dersem sizi işten atarlar diye tehdit etti gerekçesiyle dava açmıştı bunlardan da beraat ettim inanılmaz saçma sapan şeyler yaşıyorum sadece hakkım olanı istiyorum ve inanılmaz hqayal kırıklığımna uğradım .....Bir türlü bitmiyor bu kabus.....Lütfen doğpru bilgilendirilmek yönlendirilmek istiyorum....napıyım??? nereye kime başvurayım.....çok uzun oldu kusura bakmayın ama anlatmalıydım.....
13.05.2004 tarihinde çalışmaya başladığım bir ilaç firmasından 3 gün işe gitmediğim gerekçesiyle 15.09.2006 tarihimnde haksız yere işten çıkarıldım.Halbuki işten çıkarıldığım hafta pazartesi günü bölge müdürü(11.09.2006 akşamı) bir takım şahsi gerekçelerle benimle çalışmak istemediğini söyledi bende kendisine bu şekilde düşündüğü için çalışmak istemediğimi telefonda söyledim bana tüm haklarımın verileceğini ,kendisinden haber beklememi söyledi.. daha önceden beri sürekli üzerimde baskı, tartışma kısacası mobbing uyguladığı için kabul ettim.daha sonra ertesi gün akşamı beni aradı daha karar vermediğini kırık olan palm cihazını hp servisinin teslim aldığını hp yi aramamı ve şahsımdan teslim almalarını söylememi istedi.bende kendisine nerenin adresini vermem gerekiyor diye sordum çünkü bizim işimiz sabit bir yerde bulunulan bir iş değil ...ofisin adresini mi vereyim dedim bana kendisinin ofiste olmayacağını evin adresini vermem gerektiğini söyledi bende çarşamba günü öğlen hp servisini aradım ve evimin adresini verdim.perşembe günü sabahtan öğlene kadar da hp nin gelmesini bekledim fakat gelen giden olmayınca bölgeme gidip vedalaşmak için dr ve eczanelerimi ziyaret ettim. haftanın bu 4 günü işten çıkacağımı bilmeme rağmen vedalaşmak amacıyla ziyaretlerimi yaptım..cuma günü üzerime zimmetli bulunan araç ,kredi kartları ,palm cihazı,vs bunları teslim etmek ve işten ayrılmak üzere şirketin maltepe ofisine çağrıldım yanıma kızkardeşimi alarak ofise gittim. ofiste bölge müdürü ve daha önce hiç görmediğim personel müdürü bizi karşıladı burada bana 3 gün işe gitmediğim için iş akdimin fesh edildiğini istifa mektubu imzalamam gerektiğini,ve üzerime zimmetli olan şirket eşyalarını teslim etmem gerektiğini söylediler. bende kabul etmedim ziyaretlerimi yaptığımı ki bana işten çıkarılacağımı ve tazminatım verileceği konusundakendisiyle anlaştığımızı zaten kendisi orda olan bölge müdürüne bana bu şekilde konuşmadınız haklarımı vereceğinizi söylediniz bende bu şartlarda iş aktimin fesh edilmesini kabul ettiğimi bu olmayacaksa hiç bir yere imza atmayacağımı belirttim ve hala iş yerinin çalışanı olduğumu bu yüzdende avukat aracılığıyla üzerime zimmetli olaniş yerine ait olan araba ,şirket kartı vs bunları teslim edeceğimi belirttim Beni bunları teslim etmemekle gasp etmiş olursun ,polisi ararız şeklinde tehdit ettiler,personel müdürü bir tanıdığını polismi bilmiyorum bak polisi arıyorum diyerek bir gasp olayı var diye aradı bende bunun üzerine 155 i aradım telefondaki polise durumu anlattım bana üzerinize zimmetliyse bir yere imza atmadıysanız oradan teslim etmeden çıkmanız en doğal hakkınız gasp olayı çok farklı bir olay olduğunu söyledi. bende bunun üzerine personel müdürüne ve bölge müdürüne 155 konustuğumu bunun gasp olmadığını öğrendiğimi bunlarıda avukat aracılığıyla teslim edeceğimi söyledim ve böyle bir şeyle karşılaşacağımı bilseydim avukatımla gelirdim dedim. bunun üzerine personel müdürü üzerime yürüdü çantamı çekiştirdi elimden arabanın anahtarını almaya çalıştı.Kız kardeşimle Ofisin kapısına kadar bir çekiştirme, zorla ulaştığımızda kapıyı açmaya çalıştım ve personel müdürünün kapıyı ittirdiğini gördüm o anda artık kendimi kaybettim ve çığlık atmışım bırakın imdaat diye ben bağırınca adam kapıyı bırakmış hızla ofisten çıktım arabaya bindik ve 155 i aradım polis geldi tutanak tuttu ve bizi savcılığa yönlendirdi. savcı yazılı basvuru yapmamı söyledi bunun üzerine avukat olan teyzemi aradım bana bir arkadasının tandığı iş davaları avukatını önerdi hemen ondan randevu aldım. Avukatla görüştüğümde olayları kendisine anlattım bana işe dönmek istiyormusun dedi bende tekrar orda çalışmak istemediğimi söyledim. ( Beni İşe dönüş davası hakkında bilgilendirmeyerek asıl açmam gereken davayı açtırmayan avukatımada kızgınım)Bana ihtar çekmek gerek şirket eşyaları için dedi ,sözleşme yaptıktan sonra elime evrakları verip notere yolladı ve bir daha ki görüşmeye geldiğimde dosyaya koyacak bir şeyler istedi. Bu arada kız kardeşim ofiste personel müdürü ve bölge müdürünün konusmalarının bir kısmını cep telefonuna kaydetmiş bu kayıtlarıda çözdürün dedi.notere gidip ihtarı çektik ve süreç başladı şirket avukatına eşyaları teslim ettim. Bu süreçte 15 günlük maaş dahil hiç bir ödeme almadım sonra küçük bir miktar hesabıma bir para yattı ne olduğunu sorduğumuzda bozuk olan palm cihazının tamir ücretinin maaşımdan kesildiğini söylediler ve normalde çalışırken bozulan araç veya palm cihazı vs başına gelen sorunlardan bizden para talep edilmezdi...daha sonrada yaptığım araştırma sonucunda cihaz hp nin kendi servisinde değilde özel bir serviste tamir edilmişti..
Bunun dışında ziyaret ettiğim drlardan eczanelerden kaşeli imzalı, kendi yazılarıyla onları ziyaret ettiğim hakkında yazı aldım bunlar mahkeme dosyasına konuldu,polis raporu,ses kaydında kaydedilen konuşmalar, sağlık bakanlığının o tarihlerde mesai saatlerinde dr ziyaretlerini yasaklakladıklarını belirten resmi yazıyı uygulandığına dair de hastane müdürünün imzası ve hastane kaşesiyle aldım bir ecz çalışanı, bir dr ve kızkardeşim şahit olarak dinlendi...
Davalı taraf ta bölge müdürü ve 3 şirket çalışanı düz kağıda kendi kafalarına göre tutanak tutmuşlar imzalamışlar. Bizim çalışma sistemimizde mesai saatleri için sabit bir yerde olmadığımız için kart basma ,imza atma gibi bir şey yok..1 ay önceden ziyaret planı yapılır ve bu ziyaret bölge müdürüne verilir ama bu plana % 100 uymak dahi her zaman mümkün olamamaktadır dr izinli olabilir, toplantıda olabilir,yoğun olduğu için göremeyebilirsiniz yada bir dr daki işiniz uzun sürebilir dolayısıyla yetiştiremeyebilirsiniz dolayısıyla çalışıp çalışmadığımızı böyle bir durumda iki tarafında kanıtlaması gerekmekte.. ve firmanın bunu 3 gün bir notere ziyaret planındaki dr ları ziyaret ederek bölgeye geldimi gelmedimi kontrol ettirerek şirketin antetli kağıdına daha resmi bir yolla yapması gerekir.Hem ben bölgemdeydim Hemde bu şekilde tutulan resmi bir tutanak yok şirket çalışanlarına imzalatılan evraklardan başka evrak yok bana üst üste aynı tarihli 2 tane ihtar ulaştı birinde2 gün işe gitmediniz birindede 3 gün işe gitmediniz diye ,2 aynı tarihli ihtar gönderdiler ...2 senedir dava sürüyor en sonunda bilir kişiye gitti
bilir kişinin raporu sonucunda akdin feshi-kıdem ve ihbar tazminatı kısmında Davacı hakkındaki dedikodular(var olamayan dedikodular,kişisel sebebler dediğim bu tarz şeylerden benimle çalışmak istemediğini söylemişti müdür..sürekli böyle saçma sapan şeylerle beni arayıp rahatsız ediyordu) nedeniyle haklı bir nedene dayanmaksızın iş akdinin feshedildiğini davalı davacının 12,13 ve 14.09.2006 tarihlerinde habersiz ve mazeretsiz olarak işine devam etmemesi nedeniyle 4857 S.K.25/2 md.uyarınca haklı nedenle feshedildiğini idda etmektedir.İşçinin iş akdinin haklı nedenle feshedildiği işveren tarafından ispatlanması zorunludur.Davacı vekili davacının 13.09.2006 tarihinde palm cihazı tamiri nedeniyle işverenin talimatı doğrultusunda evde beklediğini beyan etmiş 11-12-13-14 eylül 2006 da ziyaret ettiğine dair yazılar ibraz etmiştir. Davalı işveren tarafından 12,13 ve 14eylül 2006 tarihinde mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediğine dair tanzim edilen tutanaklar ibraz edilmiştir.Bunların dışında ibraz edilen tutanak ve şikayet dilekçeleri, iş akdinin feshi nedeni olarak belirtilen nedenin dışındaki olaylara ilişkindir.Davalı niş veren tarafından davacının işe devam etmemesi hususunda savunmasının alındığına,mazeretini bildirmek üzere süre verildiğini ve yahut işe davet edildiğine dair belge ibraz edilmemiştir.bu nedenle ,davacının iş akdinin 4857 S.K.25/II Bendi kapsamında haklı neenle iş veren tarafından yeterli kanıtla ispatlanamadığı düşünülmektedir.Ancak,davacının iş akdinin feshi sebebi hususunda takdir sayın mahkemeye ait olmakla hak edeceği tazminat vs.... diye devam etmekteydi... olay bu şekildeydi Avukatım bilirkişinin fazla mesai hariç kıdem, ihbar,kötü niyet tazminatlarını hesapladığını manevi tazminatı da mahkemeye bıraktığını sonucun lehimize olduğunu söyledi..benden ıslak dilekçesi için harç parası istedi araya adli tatil girdi..Bugün mailimi açtığımda avukatımdan şöyle bir mail geldi hakim tarafından ilginç karar;
....hanım merhaba
Bugün duruşmanız vardı. Hakim dosyayı karara çıkardı.
Dava kısmen kabul edildi, sadece ücret alacağınız olduğu, diğer kıdem, ihbar, fazla mesai, kötüniyet ve manevi tazminat istemlerinizin ise kanıtlanamadığı şeklinde bir karar verildi.Kararı temyiz etmemiz gerekiyor. Çünkü işveren vekilini bile şaşırtan bir karar oldu. Henüz gerekçesi yazılmadı.
Temyiz süresini geçirmemek adına süre kesim dilekçesi verdim.
Gerekçeli karar yazılınca tarafınıza haber vereceğim
sizin öneriniz nedir??? neden ? nasıl bu şekilde karar verilebilir avukatıma sorduğumda karşı tarafın şahitlerini daha ikna edici bulmuşlardır dedi karşı tarafın şahitleride şirkette çalışan kişiler ve yalancı şahitlerdi bunların yetkisi dahi yok benim işimi yapıp yapmadığımı kontrol etmekle... resmi bir tutanak yok .. o zaman her iş yerinde müdür gıcık olduğu elemanına diğer çalışan elemanları örgütleyip kafasına göre tutanak tutarak işten çıkarır üstelik şahitlerin mesai saatleri konsundaki söylemleri dahi çelişiyordu...Daha nasıl kanıtlayabilrim işe gittiğimi kü üstelik bana işten çıkarılacağım söylendiği halde gittim gittiğim hastanelerden birinden antetli hastane müdür ve drlarından kendilerini o tarihte ziyaret ettiğime dair yazım var toplam 9 kişinin imzalı yazısı var daha da alırdım ama yeterli olur diye bıraktım her tarihten bir kaç kişiden aldım yazıları..... Avukatın bana duruşmayı haber vermemesi de cabası...haberim yoktu ben hala adli tatil var falan sanıyorum harç için parayı verdikten sonra bana hiç bilgi falan vermedi...zaten beni yeterince bilgilendirmeyerek işe dönüş davası açmadığı için bir sürü hakkımın kaybolmasına neden olmuş ...Avukatımın, hakkıma sahip çıkması beni bilgilendirmesi ve benim için en uygun davayı açması gerekmezmiydi..
dava ettiğim firma ,Türkiyenin en büyük ilaç firmalarından ,Sanovel ,arada para olayları dönmüş olabilirmi???bu firmaya çok dava açan kişi var bu şekilde ve benzer şekilde çalışanlara karşı problem çıkaran bir firma hatta hatırlarsanız işçilerini sendikaya kaydolup haklarını istedikleri için bir kaç işçiyi işten atınca iş bırakma eylemi yaptılar diye toplu işten atmaya kalkmış ve 1-2 ay süren dava sonucunda işçilerin davayı kazanmasıyla sonuçlanan basına yansıyan olayları olmuştu...
Nasıl verebilir Hakim böyle bir karar???? Temyiz ,,ne olacak???çok canım sıkkın lütfen yardım edin ...haklıyken haksız duruma düşüyorum Bu arada personel müdürü ve bölge müdürü yalan beyanlarla önce arabayı çaldı diye sonra bize hakaret etti bütün bunlarda yetmeyince ben güya personel müdürüne bana tecavüz etti dersem sizi işten atarlar diye tehdit etti gerekçesiyle dava açmıştı bunlardan da beraat ettim inanılmaz saçma sapan şeyler yaşıyorum sadece hakkım olanı istiyorum ve inanılmaz hqayal kırıklığımna uğradım .....Bir türlü bitmiyor bu kabus.....Lütfen doğpru bilgilendirilmek yönlendirilmek istiyorum....napıyım??? nereye kime başvurayım.....çok uzun oldu kusura bakmayın ama anlatmalıydım.....