Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir.

Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

01-08-2008 22:43:09 Gökhan Kartal #

Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/11378
K. 2005/14093
T. 3.10.2005

• BOŞANMA ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu )

• BOŞANMANIN EKİ ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu )

• HARCA TABİ DAVA ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu )
4721/m.174/1

ÖZET : Davacı-davalı koca; kadın tarafından açılan boşanma davasına verdiği 17.10.2003 havale tarihli cevap dilekçesinde, kadın tarafından halen çalıştırılan dükkan için 20.000.000.000.-TL. harcadığını ileri sürerek bu miktarın maddi tazminat olarak tahsilini istemiştir. Bu istek boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde yazılı maddi tazminat isteği niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma ve peşin nisbi harç yatırılmamıştır. Usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından bu istek hakkında "karar verilmesi yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturmak tarzdan ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan hadiselerde eşlerin eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalı-davacı kadın müşterek gelirleri ile satın alınan evin davacı-davalı koca tarafından 7.7.2003 tarihinde satılması ve çeyiz olarak getirdikleri de dahil olmak üzere eşyaların kaçırılması nedeniyle 30.000.000.000.-TL. maddi tazminat istemiştir. Bu istek Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi anlamında bir istek olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma harcı yatırılmıştır. Peşin nisbi harç ikmal ettirilmeden ( Harçlar K.m.30-32 ) yargılamaya devam edilerek kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

3-Davacı-davalı koca; kadın tarafından açılan boşanma davasına verdiği 17.10.2003 havale tarihli cevap dilekçesinde, kadın tarafından halen çalıştırılan dükkan için 20.000.000.000.-TL. harcadığını ileri sürerek bu miktarın maddi tazminat olarak tahsilini istemiştir. Bu istek boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde yazılı maddi tazminat isteği niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma ve peşin nisbi harç yatırılmamıştır. Usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından bu istek hakkında "karar verilmesi yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturmak tarzdan ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazacı Bilişim.
01-08-2008 22:44:08 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2037
K. 2004/2972
T. 10.3.2004

• YAŞI KÜÇÜK KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİREREK SUÇ İŞLEYEN DAVALI ( Manevi Tazminat Sorumluluğu - )

• MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Doğan Çocuğun Babasından Yaşı Küçük Annenin )

• EVLİLİK DIŞI CİNSEL İLİŞKİ ( Yaşı Küçük Annenin Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu )

• ZAMANAŞIMI DEF'İNDE BULUNMAYAN DAVALININ SORUMLULUĞU ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Kişilik Hakları Tecavüze Uğrayan Yaşı Küçük Kadının Manevi Tazminat Talebi )

• CİNSEL İLİŞKİ SONUCU KİŞİLİK HAKLARI HALELDAR OLAN YAŞI KÜÇÜK KADIN ( Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu )

743/m.305
818/m.49,60,140

ÖZET : 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "..baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir. Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır. O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Küçük İbrahim, 1.4.1996 tarihinde davacı ile davalının evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiş ve davalı ( baba ) ile çocuk arasındaki soybağı, babalık hükmüyle kurulmuş, babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı anne, kendisi için manevi tazminat çocuğu için nafaka istemiş dava ise 14.3.2002 tarihinde açılmıştır.

Davalının, davacı ile cinsi münasebetinin suç teşkil etmesi nedeniyle, davalı, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla, Türk Ceza Kanununun 416/son, 80. maddeleri gereğince hapis cezasına mahkum olmuş, mahkumiyet kararı 24.4.2001 tarihinde kesinleşmiştir.

Tazminat talebinin dayandırıldığı maddi hadiseler 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken gerçekleşmiştir. Manevi tazminat talebine ilişkin bu dava ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 14.3.2002 tarihinde açılmıştır.

4722 Sayılı Yürürlük Kanununun 1. maddesine göre "...Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır."

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "...baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir.

Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır.

O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.

2-Çocukla davalı arasındaki soybağı babalık hükmüyle kurulduğuna ve babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleştiğine göre, soybağının kurulmuş olmasının tabi sonucu olarak babanın bakım borcu doğmuştur. ( TMK.327/1 ) O halde, çocuğun bakımı ve eğitimi için Türk Medeni Kanununun 329. ve 330. maddeleri gereğince, hayat koşulları ve tarafların ödeme güçleri de dikkate alınarak çocuk için uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankası.
01-08-2008 22:45:32 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1778
K. 2004/2441
T. 1.3.2004

• BOŞANMA DAVASI ( Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedileceği )

• AZ KUSURLU EŞ LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanma Davasında )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine )

• HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gereği )

• YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine )

• NAFAKA TALEBİ ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği )

4721/m.4,174/1-2
818/m.42,44


ÖZET : 1- Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Diğer taraftan davacı eş de evi terk ettikten sonra kocasının barışma girişimlerini kabul etmemiştir. Boşanma sonucu az kusurlu davacı eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Öte yandan boşanmada ağır ve eşit kusurlu olmayan davacı taraf için, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden hakkaniyet prensibi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Yine Davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Davalı tanığı Nalan'ın davacının kocasına hakaret ettiğine yönelik ifadesinde geçen olayın zaman ve saiki açıklanmadığından hükme dayanak oluşturmaz. Kaldi ki; davalı tanıkları Suha ve Murat'ın ifadelerinden, davacının evi terk etmesinden sonra, davalının barışma girişiminde bulunduğu karısının eve dönmesini istediği de anlaşılmaktadır. O halde koca tarafından hoşgörüldüğünün kabul edilmesi gereken bir olay nedeniyle davacı kadına kusur yüklenmesi doğru değildir.

Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

3- Davacının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 01.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancıdan alınmıştır.
01-08-2008 22:46:32 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/9437
K. 2003/10111
T. 3.7.2003

• BOŞANMA ( Maddi Ve Manevi Tazminat Talepleri - Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği )

• MADDİ TAZMİNAT ( Tarafların Ekonomik Ve Sosyal Durumları - Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Kişilik Haklarına Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği )

• BEKLENEN MENFAAT ( Hakkaniyet İlkesi - Borçlar Kanunu Hükümlerine Uygun Tazminat Takdiri Gereği )

4721/m.4, 174
818/m.42, 44

ÖZET : Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 388/son maddesi; hüküm sonuç kısmında, istek sonuçlarından herbiri için, taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğunu hükme bağlamıştır. Hüküm fıkrasının bir numaralı boşanmaya ilişkin bölümü infazda karışıklık yaratmayacak şekilde hükme alınmaması usul ve yasaya aykırıdır.

3- Koca eşini muhtelif zamanlarda dövmüştür.

Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK. md. 174/1 ) ve manevi ( TMK. md. 174/2 ) tazminat taktiri gerekir.

Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 21 maddesi; bu tarifede yer alan ücretlere 3065 sayılı kanun hükümleri gereğince Katma Değer Vergisinin ayrıca ilave edilebileceğini hükme bağlamıştır. Vergi, resim, harç ve benzeri mail yükümlülükler kanunla konulur ve kaldırılır. ( Anayasa md. 73 ) Bu açıklama karşısında kanuni dayanağı olmadan tarife ile vergi getirilmesine imkan olmadığı gibi, belli bir tarifeye göre alınan ücrette katma değer vergisinin dahil olması gerekir. ( KDVK. Md. 20/4 ) Mahkemece yalnızca tarife uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, yazılı şeklide ayrıca Katma Değer Vergisine de hükmedilmesi yerinde değildir. ( 10. H.D 25.02.2003 gün ve 2003/889 - 1123, 21. H.D 22.1.2003 gün ve 2003/1300 - 2154 Sayılı Kararları )

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün iki, üç ve dördüncü bentlerde gösterilen sebeplerle taraflar yararına BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyiz sebeplerinin ise reddine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.07.2003

Kazanci.
01-08-2008 22:47:35 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/5169
K. 2002/6179
T. 9.5.2002

• MANEVİ TAZMİNAT ( Kocanın Sadakatsizliğinin Kadının Şahsiyet Haklarına Tecavüz Sayılacağı )

• KOCANIN SADAKATSİZLİĞİN KADININ ŞAHSİYET HAKLARINA TECAVÜZ SAYILACAĞI ( Manevi Tazminat )

• BOŞANMA ( Kocanın Sadakatsizliğinin Kadının Şahsiyet Haklarına Tecavüz Sayılacağı - Manevi Tazminat )

4721/m.174

ÖZET : Kocanın sadakatsiz olup, tam kusuru gerçekleşmiştir.Bu durum kadının şahsiyet haklarına ağır bir tecavüz teşkil eder. Bu durumda manevi tazminata hükmetmek gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.

2-Rize Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/64-44 esas ve karar sayılı davada davacı kocanın sadakatsiz olup, tam kusuru gerçekleşmiştir.Bu durum kadının şahsiyet haklarına ağır bir tecavüz teşkil eder. Şartları oluşan manevi tazminatın kabulü gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen gerekçeyle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 9.5.2002 per.

Kazanci.com.tr
01-08-2008 22:53:56 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1778
K. 2004/2441
T. 1.3.2004

• BOŞANMA DAVASI ( Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedileceği )

• AZ KUSURLU EŞ LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanma Davasında )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine )

• HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gereği )

• YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine )

• NAFAKA TALEBİ ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği )

4721/m.4,174/1-2

818/m.42,44

ÖZET : 1- Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Diğer taraftan davacı eş de evi terk ettikten sonra kocasının barışma girişimlerini kabul etmemiştir. Boşanma sonucu az kusurlu davacı eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Öte yandan boşanmada ağır ve eşit kusurlu olmayan davacı taraf için, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden hakkaniyet prensibi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Yine Davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Davalı tanığı Nalan'ın davacının kocasına hakaret ettiğine yönelik ifadesinde geçen olayın zaman ve saiki açıklanmadığından hükme dayanak oluşturmaz. Kaldi ki; davalı tanıkları Suha ve Murat'ın ifadelerinden, davacının evi terk etmesinden sonra, davalının barışma girişiminde bulunduğu karısının eve dönmesini istediği de anlaşılmaktadır. O halde koca tarafından hoşgörüldüğünün kabul edilmesi gereken bir olay nedeniyle davacı kadına kusur yüklenmesi doğru değildir.

Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

3- Davacının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 01.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
01-08-2008 22:54:30 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4597
K. 2004/5394
T. 27.4.2004

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Bu Tür Tazminatlara İlişkin Ödeme Şeklinin Maddi Tazminat İçin Toptan veya İrat Biçiminde Manevi Tazminat için Sadece Toptan Olarak Ödenebilmesinin Mümkün Olması )

• HÜKMÜN AÇIK OLMASI ( Hüküm Fıkrasının İnfazda Karışıklık Yaratmayacak Şekilde Olması ve Tazminatların Hangi Tarihlerde Ödeneceğinin Açık Biçimde Belirlenmesinin Gerekmesi )

• TAZMİNATLARIN ÖDENME TARİHİ ( Hüküm Fıkrasının İnfazda Karışıklık Yaratmayacak Şekilde Olması ve Tazminatların Hangi Tarihlerde Ödeneceğinin Açık Biçimde Belirlenmesinin Gerekmesi )

• TOPTAN VE İRAT ŞEKLİNDE ÖDEME ( Maddi ve Manevi Tazminatlara İlişkin Ödeme Şeklinin Maddi Tazminat İçin Toptan veya İrat Biçiminde Manevi Tazminat için Toptan Olarak Ödenebilmesi )

4721/m.176
1086/m.388

ÖZET : Boşanmanın eki niteliğinde hükmedilecek tazminatların ödenme biçimi Türk Medeni Kanununun 176. maddesinde açıklanmış olup, maddi tazminatın toptan veya irat biçiminde, manevi tazminatın ise sadece toptan olarak ödenmesine karar verilebilir. Ayrıca, mahkemece kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde dört eşit taksitle tahsiline karar verilmiştir. Hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. ( HUMK.388.md. ) Tazminatlar dört eşit takside bağlandığına göre ödeme tarihlerinin açık biçimde gösterilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının nafakalara ilişkin temyiz talebi yersizdir.

2-Davalının tazminatlara yönelik temyizine gelince;

a-Boşanmanın eki niteliğinde hükmedilecek tazminatların ödenme biçimi Türk Medeni Kanununun 176. maddesinde açıklanmıştır. Bu maddeye göre maddi tazminatın toptan veya irat biçiminde, manevi tazminatın ise sadece toptan olarak ödenmesine karar verilebilir. ( TMK.176/1-2. mad. ) Mahkemece yasada belirtilen ödeme biçimi dışına çıkılarak hükmedilen maddi ve manevi tazminatın dört taksit şeklinde ödenmesine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki davacının bu yönde temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

b-Mahkemece kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde dört eşit taksitle tahsiline karar verilmiştir. Hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. ( HUMK.388.md. ) Tazminatlar dört eşit takside bağlandığına göre ödeme tarihlerinin açık biçimde gösterilmesi gerekir. Bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Temyize konu kararın 2/b bendinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen diğer yönlerinin 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, 2/a bendindeki yanlışlığa ise işaret edilmekle yetinilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı.
01-08-2008 22:55:11 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2898
K. 2004/3769
T. 25.3.2004

• BOŞANMANIN FER'İ NİTELİĞİNDE OLAN YOKSULLUK NAFAKASI VE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ ( Harca Tabi Olmaması ve Vekalet Ücretine Hükmedilememesi )

• YOKSULLUK NAFAKASI VE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki - Harca Tabi Olmaması ve Vekalet Ücretine Hükmedilememesi )

• HARCA TABİ OLMAMA ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Yoksulluk Nafakası ile Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri )

• VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Yoksulluk Nafakası ile Maddi ve Manevi Tazminat Taleplerinin Kabulünde )

• AİLE MAHKEMELERİ KURULMADAN ÖNCE VERİLEN KARARIN YARGITAY'DA BOZULMASI ( Dosyanın Görevli ve Yetkili Aile Mahkemesine Devredilmesi Gereği )

• GÖREVLİ MAHKEMENİN YENİDEN TESBİTİ GEREĞİ ( Aile Mahkemeleri Kurulmadan Önce Verilen Kararın Temyizde Bozulması )

4721/m.174,175
4787/m.4/1,Geç.1

ÖZET : Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. İsteğin boşanma ile ilgili karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir. Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur. Mahkemece hükme bağlanan maddi ve manevi tazminat üzerinden bu isteği kabul edilen yararına nispi vekalet ücreti tayin edilip, nispi harç alınması bozma sebebi sayılmıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174. maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir.

İsteğin boşanma ile ilgili karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir. ( Y.2.H.D.nin 3.11.1992 günlü 10487-10704 S.kararı )

Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur.

Mahkemece hükme bağlanan maddi ve manevi tazminat üzerinden bu isteği kabul edilen yararına nispi vekalet ücreti tayin edilip, nispi harç alınmıştır.Bu konuda yukarıda açıklanan kurala uyulmaması bozma sebebi sayılmıştır.

3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

SONUÇ : Temyize konu kararın 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün diğer yönlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı.
01-08-2008 22:55:52 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/1793
K. 2004/2619
T. 3.3.2004

• KADININ EVLENMEYLE İŞİNİ TERK ETMESİ NEDENİYLE UĞRADIĞI KAZANÇ KAYBI ( Tazminat Talebinin Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmaması )

• BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDE OLAN VE OLMAYAN TAZMİNAT ( Evlenmeyle İşini Terk Eden Kadının Uğradığı Kazanç Kaybı ve Boşanmayla Eşinin Sağlık Sigortasından Yoksun Kalacağı İçin Tazminat Talebi )

• TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayan - Evlenmeyle İşini Terk Eden Kadının Uğradığı Kazanç Kaybı İçin )

• KOCANIN SAĞLIK SİGORTASINDAN YOKSUN KALACAK KADININ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olması )

4721/m.174/1

ÖZET : Kadın, açtığı boşanma davasında, hem evlenme nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldığından bahisle yoksun kaldığı kazanç kaybı ve sigortalılık haklarını yitirmesine karşılık ve hem de, boşanma sonucu eşinin sigortasından yararlanarak ücretsiz muayene hakkını yitireceğinden, bu sebeple maddi kayıpları olacağından söz ederek 20 milyar lira maddi tazminat istemiştir. İsteğin ikinci bölümü "..boşanma yüzünden mevcut menfaatin kaybı.." kapsamında olup, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamına girer ise de, evlenme yüzünden yoksun kalınan kazanç ve sigortalılık kaybı, bu kapsamda değildir. Bu bakımdan, maddi tazminat talebinin ne kadarının 174/1. maddesi kapsamında, ne miktarının bu kapsam dışında olduğunun açıklattırılması ve hasıl olarak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Kadın, açtığı boşanma davasında, hem evlenme nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldığından bahisle yoksun kaldığı kazanç kaybı ve sigortalılık haklarını yitirmesine karşılık ve hem de, boşanma sonucu, eşinin sigortasından yararlanarak ücretsiz muayene hakkını yitireceğinden, bu sebeple maddi kayıpları olacağından söz ederek 20 milyar lira maddi tazminat istemiştir. İsteğin ikinci bölümü "..boşanma yüzünden mevcut menfaatin kaybı.." kapsamında olup, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamına girer ise de, evlenme yüzünden yoksun kalınan kazanç ve sigortalılık kaybı, bu kapsamda değildir. Bu bakımdan, maddi tazminat talebinin ne kadarının 174/1. maddesi kapsamında, ne miktarının bu kapsam dışında olduğunun davalı-davacı vekiline sorulup açıklattırılması ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maddi tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.

3-Maddi ve manevi tazminatın, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle muaccel hale geleceği ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, dava tarihinden geçerli olacak şekilde faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı.
01-08-2008 22:56:26 Gökhan Kartal #

Re: Maddi-Manevi Tazminat - Yargıtay Kararları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/8513
K. 2003/9530
T. 25.6.2003

• BOŞANMA ( Yargılamanın Her Aşamasında Maddi Tazminat İstenebileceği - Harca Tabi Bulunmadığı )

• MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma - Yargılamanın Her Aşamasında İstenilebileceği/Harca Tabi Bulunmadığı )

4721/m.174

ÖZET : Maddi tazminat isteği boşanmanın eki ( ferisi ) niteliğindedir. Yargılamanın her aşamasında istenilmesi de imkan dahilinde olup, harca da tabi bulunmamaktadır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davalı ( kadın ) cevap layihasının 3 numaralı paragrafında Medeni Kanununun 174/1. maddesinde ifadesini bulan maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki ( ferisi ) niteliğini taşımaktadır. Yargılamanın her aşamasında istenilmesi de imkan dahilindedir. Harca da tabi bulunmamaktadır. Mahkemece istenilen tazminat konusunda olumlu olumsuz karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, Temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı.




™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.

♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.

Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.

Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi vd.

® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir.

‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.

📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.

This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.