Re: 'Evlilik Akdi' tam olarak nedir?
Merhabalar,
Birincisi, "evlenmek istediğimi" söylemedim. Şu anda evlilik, hatta tekeşlilik sorguladığım bir kavram. Pek çok insanın, bir peri masalına inanır gibi, "ideal eşini bulup ömrünün sonuna kadar mutlu mesut yaşayacağına" hatta ve hatta "kendisini mutlu etmenin eşinin sorumluluğu" olduğuna inandığını, sonra da herkesin ilk önceliğinin kendi mutluluğu olduğunu, eşinin de kendisi gibi sıradan, sorunları olan bir insan olduğunu farkettiğinde kendisini "kandırılmış" hissettiğini ve yine inandığı bu hurafeyi sorgulamak yerine eşini suçladığını falan gözlemliyorum. Ve bu zihniyet ve psikolojinin de, 5 yıl içinde evliliklerin yarıdan fazlasının boşanmayla sonuçlanmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Bir de evlendikten sonra "nasılsa ayrılamaz benden" diye eşini anlayıp tatmin etmek yerine tepesine çıkıp her istediğini yaptırma tavrına girmek de ayrı bir etken.
Bence dürüst bir ilişki "fantezilere", adı konmamış, konuşulmamış beklentilere değil, iyi bir iş ortaklığı sözleşmesi gibi, kimin görevinin, rolünün ne olduğu, kimin kimden ne beklediğinin açıkça anlaşıldığı bir sözleşmeye dayanmalı. Ve her an "istemiyorsan ayrılabiliriz" seçeneği de masada olmalı. "Çantada keklik" psikolojisine girmemek için...
Ben bir iş ortaklığı kurarken, nasıl ki anlaşamaz ortaklığı bitirirsek, neyin kimin olacağını (marka hakları, taşınır taşınmaz mallar, müşteri ve potansiyel müşteri listesi vs) baştan belirlemeyi tercih edersem, bunun gibi, bir ayrılık halinde, mal mülk çoluk çocuk ne olacak net bir şekilde bilmeyi tercih ederim.
Benim gördüğüm toplumun çoğundaki "evlilik beklentisi" şu şekilde özetlenebilir (bilerek aşırı basite indirgiyorum):
Erkek sürekli seks yapabileceği birisi olduğundan, kadın sürekli olarak, eve ekmek geldiğinden (eşinin para kazanıp evin ihtiyaçlarını karşıladığından) emin olmak istiyor. Sorunlar da, erkek için düzenli seks birkaç ay sonra heyecan verici olmaktan çıktığında, eşi çocuk yapıp kilo aldıktan sonra çekici gelmediğinde, kadın için de, reklamlarla pohpohlanan tüketim ekonomisi sonucunda, adamın gelir elde etme kapasitesi, kadının zamanla artan isteklerini karşılamaya yetmediğinde ortaya çıkıyor.
Elbette istisnalar olabilir, ama genelgeçer gözlemlerim bunlar.
Bence herkes, hem kendi maddi geçiminin, hem kendi mutluluğunun sorumluluğunu %100 aldığı zaman ancak sağlıklı ilişkiler kurulabilir. Karşındaki insana muhtaç olmadığın, kendin de mutlu olduğun, ama kendi başına 1 birim mutluysan, iki kişi biraraya geldiğinde, 1+1=2 değil 11 olacağını düşündüğün için kurduğun ilişki sağlıklı olur.
Kendim şahsen özgürlüğüme düşkün bir insanım (mesajımdan anlaşılabileceği üzere). Çeşitli uluslararası işleri olan, dolayısı ile, hiçbir ülkede birkaç aydan fazla kesintisiz kalmayan, gezgin bir hayat planlıyorum. Bana ayak uydurabilecek bir eş bulmayı geçtim (bu biraz çaba ve biraz eğitimle yapılabilir, olmayacak iş değil), asıl sorun çocuklar konusunda çıkıyor. Çocuklar için sürekli seyehat, çok daha zor, bilhassa küçükken. Bu şekilde "sözleşmeli annelik" gibi bir durumu onun için düşündüm.
Neyse benim "evlilik ve ilişki felsefemi" bir kenara bırakırsak, şimdi ikinci sorum şu: Evlilik sözleşmesi nedir? Nelere dikkat etmelidir? Birkaç örneği varmı, internnete bir yerlerde?
Benim anladığım, mal paylaşımı veya ayrılığını, ayrılma durumunda malın mülkün ve çocukların durumu vs ile ilgili evlilik öncesi yapılan bir sözleşme. Yine evlilik akdini tamamen değiştiremiyor (mesela çokeşli bir evlilik sözleşmesi yapılamıyor), ama evliliğin belirli koşullarını netleştirebiliyor. Böyle midir? düzeltmek, eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Not: adalet bakanlığı sitesinden medeni kanunu buldum, evlilik ve boşanma kısımlarını okudum, ve zaten kafamdaki pek çok soru yanıtlandı. Beni benzer online kaynaklara da yönlendirebilirsiniz.
Sevgiler, ve teşekkürler...
Wizozz.