Sorunlu Arazi
Selam Sayın Site Yetkilileri.. Güzel hizmetinizden dolayı tebrikler.
Durum şu:
4 ortaklı bir arazi; bu vereselerin ikisinin sözlü onayını alarak; diğer 2 veresenin, emlakçının ve müşterinin katılımıyla oluşturulan bir protokol imzalanmştır. Protokol sırasında; emlakçı neredeyse tüm arazi bedelinin yarısı kadar bir miktara karşılığı "pişmanlık seneti" imzalatmış ve müşteriye neredeyse arazi bedelinin 2/3 ünün ödemesini yaptırmıştır. (Oldukça fazla bir miktar) Bir diğer durumda şu; TAPU da bedel çok cüzzü, çok komik bir bedel gösterilmiştir. (bu her ne kadar gayrı yasalda olsa genelde böyle yapılıyor biliyorsunuz.)
Bir süre sonra diğer 2 verese söz verdikleri gibi yapmayıp, satışdan vaz geçiyorlar. (Aslında tamamını kendileri almak istiyor, ancak seneti imzalayanlar ön ödeme aldıklarını yanlış düşünülmesinden korktukları için saklıyorlar; ve almış oldukları bu paranın bir müktarınıda harcadıkları için satışın tamamlanmasında ısrar ediyorlar) Seneti imzalayan diğer 2 kişi vaz geçmeleri halinda yüklü bir ödeme yapacaklarını düşündüklerinden bir avukata danışarak "Hisse Satışı" yapılabileceklerini öğrenir ve öylede yaparlar.
Bunu öğrenen diğer 2 verese mahkeme kararı ile bunu resmiyette gösterilen bedel ile "Yasal bir alım önceliği" ne göre arazinin tamamını alabileceklerini düşünüp mahkemeye başvuruyorlar. Diğer tarafdan bunun farkına varan müşteri de (ki müşteriye satılan hisse arazinin 13/16 sıdır) ortakları sakinleştirmeye çalışıyor ve böylece 2 ay zaman doldurmanın yolunu arıyor çünkü, 2 ay sonra bu "Satış Önceliği" avantajı lehine dönüşeceğini öğrenmiştir (Böyle bir hukuki avantajı varmış !!)
Sonuç: Daha hızlı ve kararlı olan diğer 2 verese mahkeme kararı ile arazinin tamamını almıştır.. Bundan sonra müşteri çok fena bir işletmenin içine düştüğünü düşünerek "bedelin düşük gösterildiğini ve böyle bir yöntemle sistemli bir şekilde dolandırıldığı" iddası ile tüm vereselerden davacı olmuştur. Bu arada müşteri emlakçıdan da, satışda "ortaklar hazır bulunmadan bir senet ile ön ödeme yaptırıldığı" iddasıyla şikayetçi olmuştur. Emlakçıda TAPU da bedelin düşük gösterilmesini müşterinin istediğini iddaa etmektedir. (Aslında Emlakçı aldığı komisyondan memnundur çünkü o 16/16 satışı olasılığını düşünerek komisyonunu almıştır (nasıl olsa hepsini alacağım hesebı..), bu parayı alırken hiç kimsenni aklında satışda pürüz çıkacağı yoktur.)
-Acaba bundan sonra olası sonuç yada sonuçlar nelerdir?
-Şayet senet imzalayan vatandaş, aksi bir durumda; bedelin düşük ama "pişmanlık parası" nın yüksek olması noktasından yola çıkarak zararız çıkabilir mi?
Teşekkür ederim satırlarıma tahammül ettiğiniz için.
Durum şu:
4 ortaklı bir arazi; bu vereselerin ikisinin sözlü onayını alarak; diğer 2 veresenin, emlakçının ve müşterinin katılımıyla oluşturulan bir protokol imzalanmştır. Protokol sırasında; emlakçı neredeyse tüm arazi bedelinin yarısı kadar bir miktara karşılığı "pişmanlık seneti" imzalatmış ve müşteriye neredeyse arazi bedelinin 2/3 ünün ödemesini yaptırmıştır. (Oldukça fazla bir miktar) Bir diğer durumda şu; TAPU da bedel çok cüzzü, çok komik bir bedel gösterilmiştir. (bu her ne kadar gayrı yasalda olsa genelde böyle yapılıyor biliyorsunuz.)
Bir süre sonra diğer 2 verese söz verdikleri gibi yapmayıp, satışdan vaz geçiyorlar. (Aslında tamamını kendileri almak istiyor, ancak seneti imzalayanlar ön ödeme aldıklarını yanlış düşünülmesinden korktukları için saklıyorlar; ve almış oldukları bu paranın bir müktarınıda harcadıkları için satışın tamamlanmasında ısrar ediyorlar) Seneti imzalayan diğer 2 kişi vaz geçmeleri halinda yüklü bir ödeme yapacaklarını düşündüklerinden bir avukata danışarak "Hisse Satışı" yapılabileceklerini öğrenir ve öylede yaparlar.
Bunu öğrenen diğer 2 verese mahkeme kararı ile bunu resmiyette gösterilen bedel ile "Yasal bir alım önceliği" ne göre arazinin tamamını alabileceklerini düşünüp mahkemeye başvuruyorlar. Diğer tarafdan bunun farkına varan müşteri de (ki müşteriye satılan hisse arazinin 13/16 sıdır) ortakları sakinleştirmeye çalışıyor ve böylece 2 ay zaman doldurmanın yolunu arıyor çünkü, 2 ay sonra bu "Satış Önceliği" avantajı lehine dönüşeceğini öğrenmiştir (Böyle bir hukuki avantajı varmış !!)
Sonuç: Daha hızlı ve kararlı olan diğer 2 verese mahkeme kararı ile arazinin tamamını almıştır.. Bundan sonra müşteri çok fena bir işletmenin içine düştüğünü düşünerek "bedelin düşük gösterildiğini ve böyle bir yöntemle sistemli bir şekilde dolandırıldığı" iddası ile tüm vereselerden davacı olmuştur. Bu arada müşteri emlakçıdan da, satışda "ortaklar hazır bulunmadan bir senet ile ön ödeme yaptırıldığı" iddasıyla şikayetçi olmuştur. Emlakçıda TAPU da bedelin düşük gösterilmesini müşterinin istediğini iddaa etmektedir. (Aslında Emlakçı aldığı komisyondan memnundur çünkü o 16/16 satışı olasılığını düşünerek komisyonunu almıştır (nasıl olsa hepsini alacağım hesebı..), bu parayı alırken hiç kimsenni aklında satışda pürüz çıkacağı yoktur.)
-Acaba bundan sonra olası sonuç yada sonuçlar nelerdir?
-Şayet senet imzalayan vatandaş, aksi bir durumda; bedelin düşük ama "pişmanlık parası" nın yüksek olması noktasından yola çıkarak zararız çıkabilir mi?
Teşekkür ederim satırlarıma tahammül ettiğiniz için.