Yanılmışım Çok Özür Dilerim
Ben https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=40808 formunda '' Ergenekon denen ne olduğu belirsiz olaydan bir şey çıkmayacak içi boş bir balon '' diye söz ettim. Yanılmışım hemde çok yanılmışım. Ben bu kadar büyük bir ''şeyler'' çıkacağını beklemiyordum.
Bu iletiyi oraya yazacaktım ama içim elvermedi. İnsan hata yaptımı bunu özel olarak belirtmeli.
Öncelikle bu olaya hangi şeref yoksunu ergenekon adını taktı bilmiyorum ama Türklüğün ulusal bir destanını da küçük düşürme amaçlı bir yöneltim olduğunu psikolojik savaş olduğunu çok net anlayabiliyorum. Buna rağmen ben bundan bir şey çıkmaz demiştim. Hemde kaç kere... Ne kadar yanılmışım. Çıktı
Kuddusi Okkır öldükten sonra bu işlemin altından ne çıkarsa çıksın değerini bir anda yitirdi. Devlet bile bile bir takım hakim ve savcılar aracılığı ile elini kana buladı. Cinayet işledi. Kuddusi Okkır ın o resmini gördükten tv de o görüntüleri izledikten sonra düşündüklerimi buraya yazamam. İşin garibi adamı tanımıyorum bile, tutuklandığını bu garabetle ilişkilendirildiğini ''devletin bir hastahanede yerden 15 cm yukarda pis bir sedyede aç susuz bırakıp kaçtıktan'' sonra öğrendim. Belkide milyonlar öyle öğrendi.
Sonra bu kişinin örgütün para kasası olduğunu öğrendik yani tutuklanma gerekçesi oymuş. Öyle bir para kasası çıktı ki cenazesini belediye kaldırdı, işlemleri için gazeteciler arasında para topladı bugün itibarıylada hastabane parasınıda adalet bakanlığı üstlendi. Bağkur borçları yüzünden zor durumda olduğuda ortaya çıktı. Ne kasaymış ha ? Sadece buna bakıp parakasası diye tutukladıkları adamın beş parası yoksa gerisinin nesine inanalım diyesi geliyor insanın ama diyemiyoruz.
Bu dava bizim ortaçağ karanlığındaki engizisyon mahkemelerine çok benziyor. Cadı diyer insanları yakarlardı ama ortada cadı yoktu !!! Ben inanç dışında yeryüzünde şeytana inanmam şeytanı görmek istediğim zaman dışarıya çıkar insanlar arasına karışırım. Çünkü en büyük şeytan insanın ta kendisidir. Kendi yaptığı salaklıkları dangalaklıklarıda ''dini misyonundan '' dolayı şeytana yükler. Zavallı şeytan onun aklına gelmez böyle hainlikler kötülükler. Zaten bilinen tüm suçuda topu topu '' havva yı kandırıp ademle elma yemesini sağlamak olmuş'' cennetten kovulmuş her kötülük ona bağlanmış... Kimse de düşünmemiş Adem le havva biraz akıllı olsaymışta kanmasaymış demek. Yasaklayan bizzat ALLAH ken !!! Belki sadece şeytan içlerindeki duyguyu açığa çıkarmış kim bilir ? Ama neticede olan şeytana olmuş. O gün bugün insan kendi iradesiyle ne kötülük yapsa suçu şeytana atmış. ''Şeytana uydum....'' Zaten akıllı insanlar da bıkmış bundan sözü yapıştırmış '' Şeytanın aklına gelmeyecek kötülük.....'' İnsanoğlunun bu kötülüğü çıkar uğruna her şeyi yapması sonucunda '' şeytan pabucunu ters giymiş'' ve kaçmış. İnsanlardan korkan şeytan bir daha yer yüzüne uğramamış ama adı kalmış yadigar....
Bu davadan ne çıkacak ?
A.Öncelikle büyük bir utanç çıktı .
Hücreye kapatılan sekiz ay içinde devlet tarafından önce böbrek sonra ciğer ve en son kanser edilen birisini öldürdük. Neyle suçlandığını bilmeden ölmek ??? Eğer suçlandığı iddia edilen fısıltı doğruysada öyle olmadığını görmek !!! Hasta olduğu doktor raporuyla üç ay önce ispatlanan tahliyesi istenen birisi hakkında ''delilleri karatma tehlikesi'' öne sürülerek tahliye edilmemesi HUKUK sa ben artık hukuk istemiyorum. Öleceği büyük olasılıkla kesinleşince ''Aman üzerimize kalmasın '' diye apar topar savcı tarafından tahliye edilerek dört hastahane dolaştırıkıp bırakılıp gidilmesini hukuk olarak görmüyorum. Bu tahliyeyi yapan daha önceki tahliye taleplerini reddeden hakim ve savcıların yargılanması ve çok ama çok ağır cezaya çarptırılması bile vicdanımı tatmin etmeye yetmeyeceğine inanıyorum. Bu kişilerin bilerek ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak, insan haklarını hiçe saymak, memuriyet görevlerini kötüye kullanmak, hukuka olan güveni zedelemek, suçlarından yargılanmalarını ve derhal görevden alınmalarını istemek sanırım az bile olacaktır.
AİHM sinin muhtemelen milyom dolara varacak cezasını bu vatandaş değil hukuku hiçe sayanların ödemesi gerekmektedir. Binlerce kez dediğim gibi hukukun üstünlüğü savcı ve hakimin üstünlüğü değildir Olmamalıdır. Ancak bu dava bu yöndedir. Tedbir cezaya dönüştüğü yada infaza girdiği an hukuksal olmaktan çıkar. Tedbir olarak tutuklanan kişilerin hakkında büyük kanıtlar somut deliller kaçma olasılığı delil karartma gibi çok belirgin özellikler olması gerekir. Eğer 13 ayda tedbir koyduğunuz kişinin iddianamesini hazırlayamıyorsanız zaten koyduğunuz tedbirin gerekçesiz olduğunu kabul etmiş olursunuz.
B. Muhtemelen Büyük Bir para Cezası Çıkacak
AİHM si bir çok örnek davasında; iddianamesi olmadan bu kadar uzun süre tutuklu tutan devletlere sonuç ne olursa olsun büyük para cezaları veriyor. Hele böyle topluma mal olmuş kişiler olursa ve ihmal sonucuda ölüm çıkarsa...
Görünende o ki bu davanın ciddi bir hukuki sonuca asla olamayacak. Van Yüzüncü Yüzyıl Üniversitesinde ki fiyaskodan daha büyük bir fiyasko ile bitecek. Bunun işaretleride artık alenen gelmeye başladı.
Benim vergimden bir kuruş bile alınmamalı Türkiye mahkum olduğunda bu olaylardan sonra. Bunu bize yaşatanlar ödemeli, ödemeli ki daha ciddi çalışıp insan onuru ile oynamanın insanları gir içeri yat demenin mantığının yanlışlığı anlaşılsın...
C. Hukuk Onanması Güç Bir Yara Alacak
Gürültü çok koparmalarına karşın belirli bir azınlık kesim haricinde toplumun büyük bir bölümü bu olanlardan rahatsız. Soruşturma gizli denilirken sanık avukatları ifadelere ulaşamazken bir takım paçavra gazeteler doğru yanlış iddianameyi yazıyorlar , daha vahimi kimin gözaltına alınacağını ne olacağını söylüyorlar işin acısıda oluyor ! Ama ortada ki gariplikler birbirini kovalıyor.
Veli Küçük-E. Tuğgeneral (27 Ocak 2008)
Doğu Perinçek-İP lideri (24 Mart 2008)
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon (07 Temmuz 2008)
Emekli Orgeneral Şener Eruygur (07 Temmuz 2008)
Bu dört kişide ''örgütün Lideri olmak'' suçundan tutuklu!! Ama aynı zamanda 1 numara hala yok ( Tahminim Ahmet Necdet SEZER yada Deniz BAYKAL ama söyleyemiyorlar birde hukuki lidervar!!! Sabih kanadoğlu) Bir iki ne olduğunu bilmediğimiz dışında 60 yaş klübünü andıran bu büyük ''TERÖR'' yada ''DARBE'' örgütünün bir numarasıda olsa olsa 92 yaşında olur ......
Tutuklanan askerlerin ortak bir özelliği var ki o çok acı verici. Her biri öyle yada böyle bir şekilde ya PKK ya karşı çok sivrilmiş; yada İRTİCAYA karşı sivrilmiş, mutlaka onlara yönelik bir eylemde en kilit isim olmuşlar İlginç bir tesadüf ;
Bir kaç kişi haricinde ( Onlarıda hiç tanımıyorum ilginç tipler nasıl ilgi var bilmiyorum.) hepsinin bir ortak özelliğide ATATÜRK çü olmak zaten sorularda ilginç ATATÜRK çü olmak sorgulanmış alenen....
Devam edecek.
Bu iletiyi oraya yazacaktım ama içim elvermedi. İnsan hata yaptımı bunu özel olarak belirtmeli.
Öncelikle bu olaya hangi şeref yoksunu ergenekon adını taktı bilmiyorum ama Türklüğün ulusal bir destanını da küçük düşürme amaçlı bir yöneltim olduğunu psikolojik savaş olduğunu çok net anlayabiliyorum. Buna rağmen ben bundan bir şey çıkmaz demiştim. Hemde kaç kere... Ne kadar yanılmışım. Çıktı
Kuddusi Okkır öldükten sonra bu işlemin altından ne çıkarsa çıksın değerini bir anda yitirdi. Devlet bile bile bir takım hakim ve savcılar aracılığı ile elini kana buladı. Cinayet işledi. Kuddusi Okkır ın o resmini gördükten tv de o görüntüleri izledikten sonra düşündüklerimi buraya yazamam. İşin garibi adamı tanımıyorum bile, tutuklandığını bu garabetle ilişkilendirildiğini ''devletin bir hastahanede yerden 15 cm yukarda pis bir sedyede aç susuz bırakıp kaçtıktan'' sonra öğrendim. Belkide milyonlar öyle öğrendi.
Sonra bu kişinin örgütün para kasası olduğunu öğrendik yani tutuklanma gerekçesi oymuş. Öyle bir para kasası çıktı ki cenazesini belediye kaldırdı, işlemleri için gazeteciler arasında para topladı bugün itibarıylada hastabane parasınıda adalet bakanlığı üstlendi. Bağkur borçları yüzünden zor durumda olduğuda ortaya çıktı. Ne kasaymış ha ? Sadece buna bakıp parakasası diye tutukladıkları adamın beş parası yoksa gerisinin nesine inanalım diyesi geliyor insanın ama diyemiyoruz.
Bu dava bizim ortaçağ karanlığındaki engizisyon mahkemelerine çok benziyor. Cadı diyer insanları yakarlardı ama ortada cadı yoktu !!! Ben inanç dışında yeryüzünde şeytana inanmam şeytanı görmek istediğim zaman dışarıya çıkar insanlar arasına karışırım. Çünkü en büyük şeytan insanın ta kendisidir. Kendi yaptığı salaklıkları dangalaklıklarıda ''dini misyonundan '' dolayı şeytana yükler. Zavallı şeytan onun aklına gelmez böyle hainlikler kötülükler. Zaten bilinen tüm suçuda topu topu '' havva yı kandırıp ademle elma yemesini sağlamak olmuş'' cennetten kovulmuş her kötülük ona bağlanmış... Kimse de düşünmemiş Adem le havva biraz akıllı olsaymışta kanmasaymış demek. Yasaklayan bizzat ALLAH ken !!! Belki sadece şeytan içlerindeki duyguyu açığa çıkarmış kim bilir ? Ama neticede olan şeytana olmuş. O gün bugün insan kendi iradesiyle ne kötülük yapsa suçu şeytana atmış. ''Şeytana uydum....'' Zaten akıllı insanlar da bıkmış bundan sözü yapıştırmış '' Şeytanın aklına gelmeyecek kötülük.....'' İnsanoğlunun bu kötülüğü çıkar uğruna her şeyi yapması sonucunda '' şeytan pabucunu ters giymiş'' ve kaçmış. İnsanlardan korkan şeytan bir daha yer yüzüne uğramamış ama adı kalmış yadigar....
Bu davadan ne çıkacak ?
A.Öncelikle büyük bir utanç çıktı .
Hücreye kapatılan sekiz ay içinde devlet tarafından önce böbrek sonra ciğer ve en son kanser edilen birisini öldürdük. Neyle suçlandığını bilmeden ölmek ??? Eğer suçlandığı iddia edilen fısıltı doğruysada öyle olmadığını görmek !!! Hasta olduğu doktor raporuyla üç ay önce ispatlanan tahliyesi istenen birisi hakkında ''delilleri karatma tehlikesi'' öne sürülerek tahliye edilmemesi HUKUK sa ben artık hukuk istemiyorum. Öleceği büyük olasılıkla kesinleşince ''Aman üzerimize kalmasın '' diye apar topar savcı tarafından tahliye edilerek dört hastahane dolaştırıkıp bırakılıp gidilmesini hukuk olarak görmüyorum. Bu tahliyeyi yapan daha önceki tahliye taleplerini reddeden hakim ve savcıların yargılanması ve çok ama çok ağır cezaya çarptırılması bile vicdanımı tatmin etmeye yetmeyeceğine inanıyorum. Bu kişilerin bilerek ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak, insan haklarını hiçe saymak, memuriyet görevlerini kötüye kullanmak, hukuka olan güveni zedelemek, suçlarından yargılanmalarını ve derhal görevden alınmalarını istemek sanırım az bile olacaktır.
AİHM sinin muhtemelen milyom dolara varacak cezasını bu vatandaş değil hukuku hiçe sayanların ödemesi gerekmektedir. Binlerce kez dediğim gibi hukukun üstünlüğü savcı ve hakimin üstünlüğü değildir Olmamalıdır. Ancak bu dava bu yöndedir. Tedbir cezaya dönüştüğü yada infaza girdiği an hukuksal olmaktan çıkar. Tedbir olarak tutuklanan kişilerin hakkında büyük kanıtlar somut deliller kaçma olasılığı delil karartma gibi çok belirgin özellikler olması gerekir. Eğer 13 ayda tedbir koyduğunuz kişinin iddianamesini hazırlayamıyorsanız zaten koyduğunuz tedbirin gerekçesiz olduğunu kabul etmiş olursunuz.
B. Muhtemelen Büyük Bir para Cezası Çıkacak
AİHM si bir çok örnek davasında; iddianamesi olmadan bu kadar uzun süre tutuklu tutan devletlere sonuç ne olursa olsun büyük para cezaları veriyor. Hele böyle topluma mal olmuş kişiler olursa ve ihmal sonucuda ölüm çıkarsa...
Görünende o ki bu davanın ciddi bir hukuki sonuca asla olamayacak. Van Yüzüncü Yüzyıl Üniversitesinde ki fiyaskodan daha büyük bir fiyasko ile bitecek. Bunun işaretleride artık alenen gelmeye başladı.
Benim vergimden bir kuruş bile alınmamalı Türkiye mahkum olduğunda bu olaylardan sonra. Bunu bize yaşatanlar ödemeli, ödemeli ki daha ciddi çalışıp insan onuru ile oynamanın insanları gir içeri yat demenin mantığının yanlışlığı anlaşılsın...
C. Hukuk Onanması Güç Bir Yara Alacak
Gürültü çok koparmalarına karşın belirli bir azınlık kesim haricinde toplumun büyük bir bölümü bu olanlardan rahatsız. Soruşturma gizli denilirken sanık avukatları ifadelere ulaşamazken bir takım paçavra gazeteler doğru yanlış iddianameyi yazıyorlar , daha vahimi kimin gözaltına alınacağını ne olacağını söylüyorlar işin acısıda oluyor ! Ama ortada ki gariplikler birbirini kovalıyor.
Veli Küçük-E. Tuğgeneral (27 Ocak 2008)
Doğu Perinçek-İP lideri (24 Mart 2008)
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon (07 Temmuz 2008)
Emekli Orgeneral Şener Eruygur (07 Temmuz 2008)
Bu dört kişide ''örgütün Lideri olmak'' suçundan tutuklu!! Ama aynı zamanda 1 numara hala yok ( Tahminim Ahmet Necdet SEZER yada Deniz BAYKAL ama söyleyemiyorlar birde hukuki lidervar!!! Sabih kanadoğlu) Bir iki ne olduğunu bilmediğimiz dışında 60 yaş klübünü andıran bu büyük ''TERÖR'' yada ''DARBE'' örgütünün bir numarasıda olsa olsa 92 yaşında olur ......
Tutuklanan askerlerin ortak bir özelliği var ki o çok acı verici. Her biri öyle yada böyle bir şekilde ya PKK ya karşı çok sivrilmiş; yada İRTİCAYA karşı sivrilmiş, mutlaka onlara yönelik bir eylemde en kilit isim olmuşlar İlginç bir tesadüf ;
Bir kaç kişi haricinde ( Onlarıda hiç tanımıyorum ilginç tipler nasıl ilgi var bilmiyorum.) hepsinin bir ortak özelliğide ATATÜRK çü olmak zaten sorularda ilginç ATATÜRK çü olmak sorgulanmış alenen....
Devam edecek.