Re: Memuriyetten çıkarılma
Eylemin yaplıdığı yerin kamu bina olması, zina eylemini vahim hale getirmemektedir. Bu yönde pozitif bir düzenleme kanunlarda yoktur. kaldı ki evli bir erkeğin, aile evinde veya eşi ile paylaştığı yatakta bu işi yapması daha az vahim de değildir.
Zaten eylem gece yarısı, otel veya başka bir yer imkanı olmadığı için kamu binasında gerçekleştirildi anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere zina TCK anlamında suç olmadığı gibi, yüz kızartıcı suçda değildir.
Danıştay 5.Dairesinin 21/05/1984 tarihli 1984/2356 ve 1981/1515 sayılı kararında, zina eyleminin yüz kızartıcı bir suç olmadığı belirtilerek "Bir suçun, yukarıdaki maddenin uygulanmasında yüz kızartıcı suç sayı-
labilmesi için en azından mezkur maddede sayılanlara benzeyen, bunlarla ortak yönleri bulunan bir suç olması iktiza eder. Zira; madde metninde yüz kızartıcı suç olarak sayılan suçlarda cebri veya hileli hareketlerle haksız olarak menfaat sağlamak gibi bir unsurun yer almış bulunduğu izahten varestedir.
İdare memurun işlediği bir suçu yüz kızartıcı sayıp saymamak yolundaki takdirini kullanırken, bu ölçüleri esas alarak kanunda açıkça yüz kızartıcı olarak sayılan suçlarla mukayese etmek ve bu hususta kanunun
koyduğu ölçüleri gözönünde bulundurmak zorundadır.Bu sebeple madde metnindeki "gibi" ibaresinden ilham alınarak, bir suçun yüz kızartıcı sayılıp sayılmaması keyfiyetinin mutlak surette idarenin takdirine bırakıldığını ve arzu edildiği şekilde suçları nitelen direbileceğini kabul etmek mümkün değildir. Zina suçunda maddede sayı-
lan suçlardaki ortak nitelik bulunmadığından, bu suçun yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmesi suretiyle davacının görevine son verilmiş olmasında kanuna uyarlık görülmemiştir." gerekçesine yer verilmiştir.
Ancak 657 sayılı yasanın 125.maddesinde yüz kızartıcı ve utanç verici eylemlerden bahsedilmiş, suçlar değil.
Savunmanızı bu eksende yürütmeniz faydalı olacaktır.
Ayrıca iç hukuk yolları bittiğinde yani karar düzeltim yolu da kulanıldıktan sonra, meslek yaşamınızın sona ermesi, bu hakkınızın tek taraflı kamu iradesi ile son bulması, anlamıda İnsan hakları mahkemesine başvurmanız mümkündür. Zira bazı yerel idare mahkemeleri kararlarında da "meslekten çıkarma cezası verilebilmesinin ön koşulunun, iffetsizliğin öğretmenlik mesleği ile ilgili konularda ortaya çıkması gerektiği, olayda davacının üzerine atılı eylemin aynı okulda görev yapan bir kadın öğretmen ile bu kişinin evinde zina eylemini işlemek olup, bu durum kesinleşmiş mahkeme kararı ile ile de sübuta ermişsede, davacının özel yaşamı ile ilgili olan bu ilişkiyi öğretmenlik mesleği ile bağdaş mayan iffetsizlik olarak değerlendirerek meslekten çıkarma cezası ve-
rilmesine olanak bulunmadığı ancak, koşulları var ise, davacının üzerine atılı fiilin disiplin yönünden genel hükümler içeren 657 sayılı Yasanın 125.maddesi çerçevesinde incelenmesi ve işlem oluşturulması gerektiği" şeklinde açıklanan farklı kararlar, özel yaşam ve meslek ilişkisi kapsamında AİHM si tarafından farklı değerlendirilebilir.
Bu durumda yargılamanın yenilenmesi gündeme gelebilir. Arzulanan böyle bir davanışın hiç olmaması olsada, hak edilen cezadan fazlasını almaktada, hukuken hak arama yoluna gidelmesini gerektirir.
Geçmiş olsun
Önder özlem