Size yapılan takibin türü kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu olması gerek size tebliğ edilen ise 163 örnek ödeme emri olsa gerek bu tip takiplere karşı borca veya imzaya yapılacak itirazların tebliğden itibaren 5 gün içinde içinde icra tetkik merciinde itiraz etmeniz gereklidir. Ancak bu itiraz takibi yani haczi durdurmaz. Haciz işlemlerini durdurmanız için icra tetkik merciinden takibin geçici olarak durdurulmasını da talep etmeniz gerek
BORCA İTİRAZ
MADDE 169 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Borçlu, 168 inci maddenin 5 (beş günlük itiraz süresi ) numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
İTİRAZIN İNCELENMESİ
MADDE 169a - (Ek: 538 - 18.2.1965) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.46) İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
(Değişik 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.46) İcra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
(Değişik 3. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse, merci hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde merci hâkimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerinde alacaklı en geç altı ay içinde merci önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. Merci, imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.
Merci hâkimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre vârit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dâva açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dâva açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkâr tazminatı ve para cezası kalkar.
(Ek fıkra: 3494 - 9.11.1988) (Değişik 1. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.46) Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
İtirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin 3 üncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.
icra takibinden sonrada menfi tespit davası açma imkanınız vardır
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2003/19-781 K. 2003/768 T. 17.12.2003
1086/m.72 4721/m.6 6762/m.688,691 2004/m.72
ÖZET : İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığım ispat için menfi tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur ( MK.nun 6 ).İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran ( iddia eden ) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin ( borcun ) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Somut olaya gelince; eldeki dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının saptanması istemine ilişkin olduğuna göre konunun hem kambiyo hem de ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamaların ışığında ele alınması gerekir.Davacı/borçlu, davalı/alacaklının icra takibinin dayanağı olan senette malen kaydı bulunmasına karşın aralarında bir mal alışverişi bulunmadığını, senedin bankadan kırdırılarak kendisine bedelinin verilmesi amacıyla düzenlendiğini, ancak senedin bankaya ibraz edilmediği gibi, kendisine de bir ödeme yapılmadığı iddiasıyla, bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir.Davalı/alacaklı taraf ise, bonoda malen kaydı bulunmasına karşın borçlu ile aralarında mal alışverişi olmadığını, kabulle borcun nedeninin elden nakit olarak verilen para olduğunu, ifade etmiştir.
Şu durumda, takibin dayanağını teşkil eden dolayısıyla da alacaklının alacağını ispat aracı durumundaki bonoda bulunan "malen" kaydının doğru olmadığı yönündeki borçlu iddiasının alacaklı yanca kabul edilmesi, temeldeki hukuki ilişki yönünden bonodaki bu ispat kaydının bizzat alacaklı tarafından değişikliğe uğratılması sonucunu doğurur. Alacağın varlığını ve dayandığı temel ilişkinin senettekinden farklı olduğunu iddia eden alacaklı artık kendi dayandığı ve senetten anlaşılmayan ( elden para verilme olgusunu ), bu hususu ispat yüküyle karşı karşıyadır. Eş söyleyişle, kendi dayanağı olan senetteki sebepten ayrılarak elden para verildiği iddiasını ortaya atarak, "bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf bu vakıayı ispat etmeye mecburdur.
Oysa sizin konunuz yukarıya bazı maddelerini aldığım tüketici yasasının kapsamına girmektedir. “ 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/f maddesinde, tüketici " bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır.” H G K E. 2003/15-498 K. 2003/493 T. 24.9.2003
İlgili kanunun 23 maddesine göre bu tür uyuşmazlıkların çözüm yeri Tüketici Mahkemeleri olarak belirtilmektedir.
Bu itibarla tüketici mahkemelerinde menfi tespit davası açmanız mümkündür. Tüketici mahkemesinden talepte bulunmanız halinde haklı olduğunuza kanaat getirilirse tedbir kararıda verebilecektir.
İlgili mevzuatı ve uygulamaları bu şekilde izah ettikten sonra anlattıklarınızdan
Bir beyaz eşya dükkanından taksitle alış veriş yaptığınızı, 200 milyonluk 10 taksit yaptınız ((8+2) 200 X 10 = 2 milyar herhalde 400 milyonda peşin ödeme yaptınız) ama neden 2,4 lük senet imzaladınız anlamadım son iki taksidi ödemedim diyorsunuz 200 milyonda 400 eder ama 2,4 den 1,6 düşünce 800 kalıyor. Tam olarak rakamları anlayamadım ama her halukarda ödemediğiniz taksitler yerine ödediklerinizide ödemek tehdidi ile karşı karşıyasınız. Beyaz eşyacı ile bir sözleşme yapmadığınız, ayrıca her bir taksit icin senet düzenlenmesi gerekirken tek bir senet düzenlendiği anlaşılıyor bu hususlar tüketici yasasına aykırılık teşkil ettiğinden (6/A Sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir.) kambiyo senedinin geçersiz olması gerekiyor.
Borca itiraz ve menfi tespit davalarına ilişkin hükümlerde de belirtildiği gibi ödeme yaptığınızı ispatlamanız gerekmektedir. Ancak yazılı makbuz yerine mağazanının kart viziti var diyorsunuz kart vizitte ne kadar para alındığını belirtir ibareler ve imza var ise biraz zor da olsa ödemelerinizi ispatlayabilirsiniz.
Ancak icra tetkik merciinde borca itiraz etmeden veya tüketici mahkemesinde menfi tespit davası açmadan borcun ne kadarlık kısmına itiraz ettiğinizi ne kadarlık kısmından borçlu olmadığınızı belirtmeniz keza kabul ettiğiniz kısmı da öderseniz daha iyi olur
Ne ödeyeceksiniz ? her bir taksit tutarı vadesinden itibaren ticari faiz uygulayıp icra dosyasına (ticari faizler merkez bankasinin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranlarıdır forumlarda arama yaparsanız oranları bulursunuz) ödemeniz gerekeni yatırın yatırdığınız kısım dışında kalan sizin itiraz ettiğiniz borçlu olmadığnızı tespit ettireceginiz rakamdır
Tüm itirazlarınızda dilekçelerinizde konunun tüketici yasasına tabi olduğunu yapılan işlemin ve düzenlenen senedin tüketici yasasına aykırı olduğu için geçersiz olduğu geçersiz senet için kambiyo takibi yapılamayacağını itiraz ettiğiniz kısım için icra inkar tazminatı istediğinizi belirtin.
Rakam küçük ama yinede online olmayan bir avukatta danışınız