Uzayan davalarda boşta geçen sürelerin tazminatı hakkında
Merhaba,
Bahsedeceğim konuda forumu 2 gün boyunca nerdeyse başdan aşağıya taradım ama bu konuda pek şikayeti olan yok gibi.(belkide bu durum ümitsiz olduğu için!) Yada herkesin 2 ay içinde iş mahkemelerinde, 1 ay içindede yargıtayda davaları bitiyor mu? Ben mi istisnayım bilmiyorum?
İşyerinde 10 aylık bir çalışanken işveren gerekçe göstermeden usulsüz ve haksız fesih yoluyla işten çıkardı. Usulsüz işten çıkardığı için ihtarname göndererek yasanın ihlal edildiğini, bunun tazminata hükmedeceğini dolayısıyla işe başlatmalarını yada yasal tazminatlarımı ödemelerini istedim. İşe başlatmadılar, usulsüz işten çıkarmadan oluşan tazminatlarımıda ödemediler, dolayısıyla işe iade davası açmak durumunda kaldım.
Davayı kazandım, işverenin tutumunda hak ihlali olduğunu düşünerek ve dava süresinin çok uzamasından ötürü iş güvencesi tazminatının 4 den 8 e yükseltilmesi için yargıtaya başvurdum ancak yargıtay alınmış kararı onadı. Amcak bu süreçte ben 3 yıl kadar bekletilmiş oldum.
İşyerine işe başlatılmam için başvurdum kabul edilmedi. Ama mahkemenin hükmettiği tazminatlarım ödendi.
Davam üç 3 yıl kadar sürdüğü için boşta geçen sürelerde oluşan zararlarıma karşı tazminat davası açmak istiyorum? Böyle bir tazminat davasında aklıma gelen taleplerim; Üç yıl boyunca işimin askıya alınmasından ötürü oluşan maaş kayıplarım, ssk primlerim, statükodan oluşan kıdem kayıplarım(iş ortamından uzaklaşmaktan ötürü güncel mesleki bilgi ve beceri kayıpları), yaşlanmış olmanın getireceği kayıplar, ve ayrıca bekliyor olmamdan ötürü yaşadığım psikolojik yıpranmanın verdiği manevi kayıplar.
Hangi mercilere, hangi şartlarda dava açabilirim yada açabilirmiyim?
Adil yargılanmamadan ötürü illaki insan hakları mahkemesinemi gitmeliyim?
4758 sayılı iş kanunu hazılanırken bile Türkiye de hiçbir dava 2 yıldan önce bitmezken neden Çalışma bakanlığı iş kanununa seri mahkeme usulune göre 2 ay içerisinde bitirilir şerhini koymuştur? Bitirilemezse işçinin durumu ne olur? Bakanlığın sorumluluğu yokmudur?
Özellikle dava yoğunluğunun olduğu büyük şehirlerde 2 ay içerisinde yargılayacak altyapısı olmayan adalet bakanlığı neden böyle bir kanun maddesine olur vermiştir? yada neden kanun maddesine göre hızlı yargılayamamaktadır, yada hakimlerin dava uzaması durumunda neden takdir yetkisi yoktur?
Yada kendisine kanun maddesine karşı yaptığı usulsüzlüğü ihtar ettiğimde, yaptığım ihtarı ciddiye almayan işverenin beni dava açtırmak zorunda bırakmasında ve bu şekilde davanın uzamasında onunda katkısı olmasından ötürü hiç mi suçu yoktur?
Neler yapılabilir? hangi mercilere dava açılabilir? yada açabilirmiyiz? Bu konuda yargıtay kararları var mı? Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinicem...
Saygılarımla,
Bahsedeceğim konuda forumu 2 gün boyunca nerdeyse başdan aşağıya taradım ama bu konuda pek şikayeti olan yok gibi.(belkide bu durum ümitsiz olduğu için!) Yada herkesin 2 ay içinde iş mahkemelerinde, 1 ay içindede yargıtayda davaları bitiyor mu? Ben mi istisnayım bilmiyorum?
İşyerinde 10 aylık bir çalışanken işveren gerekçe göstermeden usulsüz ve haksız fesih yoluyla işten çıkardı. Usulsüz işten çıkardığı için ihtarname göndererek yasanın ihlal edildiğini, bunun tazminata hükmedeceğini dolayısıyla işe başlatmalarını yada yasal tazminatlarımı ödemelerini istedim. İşe başlatmadılar, usulsüz işten çıkarmadan oluşan tazminatlarımıda ödemediler, dolayısıyla işe iade davası açmak durumunda kaldım.
Davayı kazandım, işverenin tutumunda hak ihlali olduğunu düşünerek ve dava süresinin çok uzamasından ötürü iş güvencesi tazminatının 4 den 8 e yükseltilmesi için yargıtaya başvurdum ancak yargıtay alınmış kararı onadı. Amcak bu süreçte ben 3 yıl kadar bekletilmiş oldum.
İşyerine işe başlatılmam için başvurdum kabul edilmedi. Ama mahkemenin hükmettiği tazminatlarım ödendi.
Davam üç 3 yıl kadar sürdüğü için boşta geçen sürelerde oluşan zararlarıma karşı tazminat davası açmak istiyorum? Böyle bir tazminat davasında aklıma gelen taleplerim; Üç yıl boyunca işimin askıya alınmasından ötürü oluşan maaş kayıplarım, ssk primlerim, statükodan oluşan kıdem kayıplarım(iş ortamından uzaklaşmaktan ötürü güncel mesleki bilgi ve beceri kayıpları), yaşlanmış olmanın getireceği kayıplar, ve ayrıca bekliyor olmamdan ötürü yaşadığım psikolojik yıpranmanın verdiği manevi kayıplar.
Hangi mercilere, hangi şartlarda dava açabilirim yada açabilirmiyim?
Adil yargılanmamadan ötürü illaki insan hakları mahkemesinemi gitmeliyim?
4758 sayılı iş kanunu hazılanırken bile Türkiye de hiçbir dava 2 yıldan önce bitmezken neden Çalışma bakanlığı iş kanununa seri mahkeme usulune göre 2 ay içerisinde bitirilir şerhini koymuştur? Bitirilemezse işçinin durumu ne olur? Bakanlığın sorumluluğu yokmudur?
Özellikle dava yoğunluğunun olduğu büyük şehirlerde 2 ay içerisinde yargılayacak altyapısı olmayan adalet bakanlığı neden böyle bir kanun maddesine olur vermiştir? yada neden kanun maddesine göre hızlı yargılayamamaktadır, yada hakimlerin dava uzaması durumunda neden takdir yetkisi yoktur?
Yada kendisine kanun maddesine karşı yaptığı usulsüzlüğü ihtar ettiğimde, yaptığım ihtarı ciddiye almayan işverenin beni dava açtırmak zorunda bırakmasında ve bu şekilde davanın uzamasında onunda katkısı olmasından ötürü hiç mi suçu yoktur?
Neler yapılabilir? hangi mercilere dava açılabilir? yada açabilirmiyiz? Bu konuda yargıtay kararları var mı? Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinicem...
Saygılarımla,