Yazı Dili Üzerine
Varlık olmadan hareketin olamayacağı gibi, çevresine sürekli çeki-düzen veren, akıl ve düşünme yeteneği olan, anlaşabilen, üstün niteliğe sahip en gelişmiş varlık insandır. İnsanoğlu konuşarak anlaşmayı geliştirmeden evvel, ilk anlaşma aracı olarak beden dilini kullanmıştır. Farklı bir biçimde günümüzdeki yerini hâlâ korumakta olan beden dili aracılığıyla, üstün özellikleriye, göze kulağa hoş gelen ve hayranlık uyandıran ideal bir düzen yaratmaya çalışmış ve çalışmaktadır.
Aynı zamanda hayal gücüne de sahip olan insanoğlu; hareketlerle sınırlı olan beden dili ile düşünce ve istekleri yansıtmada hep güçlük çekmiş; tabiat ve hayat karşısındaki tavrını tam anlamıyla ifade edememiştir. Bu nedenle hep bir arayış içerisinde olup; duyguları, düşünceleri, istekleri düzenli bir şekilde aktarabilmek için, dünyanın en etkili aracı olan konuşma dilini geliştirmiştir.
Konuşma, günlük hayatta "doğuştan sonra geliştirilebilen bir yetenektir" diyebildiğimiz gibi, yazı dili için de aynı durumu söyleyebiliriz kuşkusuz. Daha sonra yazı diline de ihtiyaç duyan insanoğlu; bu yeteneğini de geliştirmiş, geliştirmek için sürekli büyük çabalar harcamış ve harcamaktadır.
Duygu, düşünce ve istekleri en uygun sözcükler ve sağlam yapılı cümlelerle ifade edebilmek, kişiler arasındaki anlama ve kavrama açısından çok önemlidir; güzel konuşabilen insan, duygu ve düşüncelerini belirli bir düzene göre söz ile ifade edebilen insandır. Yazı dilinde de bu böyledir; güzel yazan insan, kendini en iyi ifade etmesini bilen insandır.
Düşüncelerin en etkili bir biçimde ifade edilebilmesi için; sağlam bir dil kültürüne ve kelime hazinesine sahip olmayı da gerektirir ki, bu da dikkatli bir okuyucu olmaya zorlar.
Dikkatli bir okuyucu olma çabası ise, insanın duygu düşünce ve ufkunu genişleteceği gibi, toplum içerisinde rahatlıkla anlamayı ve anlaşılmayı da sağlar. İyi anlaşılan insan olmak, düzgün konuşan ve yazan insan olmak demektir.
Binlerce yıl öncesinden resim ifadeleriyle somut bir şekilde başlayıp, bu günkü soyut halini alan yazı dilini kullanmak; yaşamakta olduğumuz çağın gereği, hızla gelişen teknoloji ile birlikte hemen hemen günlük yaşantımızın bir parçası haline gelmiştir.
Konuşma dilinde olduğu gibi, yazı dilinde de mümkün olduğunca doğru, anlaşılır ve hatasız olarak bin bir güçlükle var edilebilen düzene göre yazmak; hepimizin bir görevi olduğu gibi, anlamak ve anlaşılabilmek için de kaçınılmaz olmuştur.
Ne yazık ki, son zamanlarda teknoloji ile birlikte yaratılmaya çalışılan sohbet (chat) dili denilen bir başka dil yaratılmış ve anlaşılması güç olan bu dil ile yazışmalar gittikçe yayılmakta; bilgi kaynağı olarak gördüğümüz bu gibi yararlı sitelerde bile kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu durum, insanların birbirini anlayabilmelerini zorlaştırdığı gibi, birbirlerine olan yaklaşımlarını da basitleştirerek, saygın bir kişilik olmaktan çıkarabilmektedir.
Umuyorum ki, her vatandaş bu konuda hassas davranacak, daha aydın yarınlar için bu savaşı verecektir. Birbirimizi daha iyi anlayabilmemiz dileği ile, 'Dil Kültürü'müze gösterilecek saygıya şimdiden teşekkür ediyor, başarılar dileyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hep birlikte daha güzel yarınlara...
Aynı zamanda hayal gücüne de sahip olan insanoğlu; hareketlerle sınırlı olan beden dili ile düşünce ve istekleri yansıtmada hep güçlük çekmiş; tabiat ve hayat karşısındaki tavrını tam anlamıyla ifade edememiştir. Bu nedenle hep bir arayış içerisinde olup; duyguları, düşünceleri, istekleri düzenli bir şekilde aktarabilmek için, dünyanın en etkili aracı olan konuşma dilini geliştirmiştir.
Konuşma, günlük hayatta "doğuştan sonra geliştirilebilen bir yetenektir" diyebildiğimiz gibi, yazı dili için de aynı durumu söyleyebiliriz kuşkusuz. Daha sonra yazı diline de ihtiyaç duyan insanoğlu; bu yeteneğini de geliştirmiş, geliştirmek için sürekli büyük çabalar harcamış ve harcamaktadır.
Duygu, düşünce ve istekleri en uygun sözcükler ve sağlam yapılı cümlelerle ifade edebilmek, kişiler arasındaki anlama ve kavrama açısından çok önemlidir; güzel konuşabilen insan, duygu ve düşüncelerini belirli bir düzene göre söz ile ifade edebilen insandır. Yazı dilinde de bu böyledir; güzel yazan insan, kendini en iyi ifade etmesini bilen insandır.
Düşüncelerin en etkili bir biçimde ifade edilebilmesi için; sağlam bir dil kültürüne ve kelime hazinesine sahip olmayı da gerektirir ki, bu da dikkatli bir okuyucu olmaya zorlar.
Dikkatli bir okuyucu olma çabası ise, insanın duygu düşünce ve ufkunu genişleteceği gibi, toplum içerisinde rahatlıkla anlamayı ve anlaşılmayı da sağlar. İyi anlaşılan insan olmak, düzgün konuşan ve yazan insan olmak demektir.
Binlerce yıl öncesinden resim ifadeleriyle somut bir şekilde başlayıp, bu günkü soyut halini alan yazı dilini kullanmak; yaşamakta olduğumuz çağın gereği, hızla gelişen teknoloji ile birlikte hemen hemen günlük yaşantımızın bir parçası haline gelmiştir.
Konuşma dilinde olduğu gibi, yazı dilinde de mümkün olduğunca doğru, anlaşılır ve hatasız olarak bin bir güçlükle var edilebilen düzene göre yazmak; hepimizin bir görevi olduğu gibi, anlamak ve anlaşılabilmek için de kaçınılmaz olmuştur.
Ne yazık ki, son zamanlarda teknoloji ile birlikte yaratılmaya çalışılan sohbet (chat) dili denilen bir başka dil yaratılmış ve anlaşılması güç olan bu dil ile yazışmalar gittikçe yayılmakta; bilgi kaynağı olarak gördüğümüz bu gibi yararlı sitelerde bile kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu durum, insanların birbirini anlayabilmelerini zorlaştırdığı gibi, birbirlerine olan yaklaşımlarını da basitleştirerek, saygın bir kişilik olmaktan çıkarabilmektedir.
Umuyorum ki, her vatandaş bu konuda hassas davranacak, daha aydın yarınlar için bu savaşı verecektir. Birbirimizi daha iyi anlayabilmemiz dileği ile, 'Dil Kültürü'müze gösterilecek saygıya şimdiden teşekkür ediyor, başarılar dileyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hep birlikte daha güzel yarınlara...