Ayşe Teyze depresyonda
Ayşe Hanım Teyzemin suratından düşen bin parça... ”Böyle pahalılık görmedim... Fiyatlar çıldırmış durumda” diyor. Takılmak istedim... ”Biz ne enflasyonlar gördük Ayşe Hanım Teyzeciğim” dedim. ”IMF’nin desteği, hükümetin ekonomi politikası ve Merkez Bankası’nın omuz vermesi sayesinde enflasyon yüzde 10’un altına indi...
Geçen aybaşı açıklanan resmi TÜFE enflasyonu, yıllık yüzde 9.9 oranında idi... Diyelim ki, salı günü açıklanacak rakam biraz daha artmış olsun. Pazartesi açıklanan İTO (İstanbul Ticaret Odası) İstanbul İli Ücretliler Geçinme Endeksi’ne göre, yıllık enflasyon yüzde 14.1 oranında. Sizin şikâyetiniz nedir ki ?”
Ayşe Hanım Teyzem “burnundan soluyor”! “Sen bırak politikacı ağzıyla konuşmayı... Enflasyon palavrasına benin aklım ermez. Ben tencereme giren maddelerin fiyatına bakarım. Beni ilgilendiren, benim tenceremdeki pahalılıktır. Sen ondan söz et.”
Tencere pahalı kaynıyor
Mecburen cebimden listeyi çıkardım. Masanın üzerine yaydım. Cebimdeki liste İTO’nun yayımladığı, İstanbul’da geçen mayıs ayı ile bu mayıs ayı arasında hangi maddenin fiyatının ne kadar arttığını gösteren listeydi. (Bu listenin belli bölümlerini yazının altında sizler de göreceksiniz.)
Ayşe Hanım Teyzem soruyor... Ben cevaplıyorum...
Söyle bakalım geçen mayıstan bu mayısa bir yılda tencereye giren başlıca maddelerin fiyatları nasıl artmış?..
Bulgur fiyatı yüzde 87, pirinç, yüzde 53, ekmek yüzde 50, makarna yüzde 43, buğday unu yüzde 33, yufka yüzde 20 pahalanmış Ayşe Hanım Teyzeciğim...
Söyle bakalım yağ fiyatları nasıl pahalanmış?
Bir yılda tereyağı fiyatı yüzde 20, sıvı yağların (ayçiçek yağı, pamuk yağı) fiyatı yüzde 85 artmış.
Ya bakliyat fiyatları?
Mercimek yüzde 51, kuru fasulye yüzde 42, nohut yüzde 33, salça yüzde 23 pahalanmış.
Biraz da tüpgazdan, gazyağından, mazottan haber ver.
Tüpgaz yüzde 18, gazyağı yüzde 22, mazot yüzde 48, dolmuşlar, minibüsler yüzde 20 pahalanmış.
Ayşe Hanım çaresiz
Ayşe Hanım Teyzem, “Bak evladım...” dedi. “Bu anlattığına göre, söyle bakalım açıklanan enflasyon ile beni ezen pahalılık aynı şey mi? Ben tüpgaz almak için minibüse bineceğim. Yüzde 20 pahalanmış. Tüpgazı yakacağım, yüzde 18 pahalanmış. Tencereye sıvı yağ dökeceğim, yüzde 85 pahalanmış. Kuru fasulye pişirsem geçen yıla göre yüzde 42 pahalı. Pirinç pahalı diye bulgur pilavı yapsam o da yüzde 87 pahalı. Makarnaya razı olsam yüzde 33 pahalı.
Sıcak yemekten vazgeçerek domates ile soğanı ekmeğe katık ederek karın doyurmaya razı olsam ekmek fiyatı bir yılda yüzde 50, domates yüzde 33, yeşil soğan yüzde 24 pahalanmış... Elimi yıkayacağım. Musluktan akan su yüzde 20, sabun yüzde 36 pahalanmış. Söyle bana, ben şimdi ne yapayım?”
Söyleyecek bir şey bulamadım... “Benim başka işim var... hadi bana allahaısmarladık“ diyerek Ayşe Hanım Teyzemin yanından uzaklaştım. Bugün saat 17.00’de Ankara’nın resmi enflasyonu açıklanacak. Bakalım Ankara’nın enflasyonu ile Ayşe Hanım Teyzemin pahalılığı arasında ne kadar fark var?
Güngör Urashttp://www.milliyet.com.tr
Geçen aybaşı açıklanan resmi TÜFE enflasyonu, yıllık yüzde 9.9 oranında idi... Diyelim ki, salı günü açıklanacak rakam biraz daha artmış olsun. Pazartesi açıklanan İTO (İstanbul Ticaret Odası) İstanbul İli Ücretliler Geçinme Endeksi’ne göre, yıllık enflasyon yüzde 14.1 oranında. Sizin şikâyetiniz nedir ki ?”
Ayşe Hanım Teyzem “burnundan soluyor”! “Sen bırak politikacı ağzıyla konuşmayı... Enflasyon palavrasına benin aklım ermez. Ben tencereme giren maddelerin fiyatına bakarım. Beni ilgilendiren, benim tenceremdeki pahalılıktır. Sen ondan söz et.”
Tencere pahalı kaynıyor
Mecburen cebimden listeyi çıkardım. Masanın üzerine yaydım. Cebimdeki liste İTO’nun yayımladığı, İstanbul’da geçen mayıs ayı ile bu mayıs ayı arasında hangi maddenin fiyatının ne kadar arttığını gösteren listeydi. (Bu listenin belli bölümlerini yazının altında sizler de göreceksiniz.)
Ayşe Hanım Teyzem soruyor... Ben cevaplıyorum...
Söyle bakalım geçen mayıstan bu mayısa bir yılda tencereye giren başlıca maddelerin fiyatları nasıl artmış?..
Bulgur fiyatı yüzde 87, pirinç, yüzde 53, ekmek yüzde 50, makarna yüzde 43, buğday unu yüzde 33, yufka yüzde 20 pahalanmış Ayşe Hanım Teyzeciğim...
Söyle bakalım yağ fiyatları nasıl pahalanmış?
Bir yılda tereyağı fiyatı yüzde 20, sıvı yağların (ayçiçek yağı, pamuk yağı) fiyatı yüzde 85 artmış.
Ya bakliyat fiyatları?
Mercimek yüzde 51, kuru fasulye yüzde 42, nohut yüzde 33, salça yüzde 23 pahalanmış.
Biraz da tüpgazdan, gazyağından, mazottan haber ver.
Tüpgaz yüzde 18, gazyağı yüzde 22, mazot yüzde 48, dolmuşlar, minibüsler yüzde 20 pahalanmış.
Ayşe Hanım çaresiz
Ayşe Hanım Teyzem, “Bak evladım...” dedi. “Bu anlattığına göre, söyle bakalım açıklanan enflasyon ile beni ezen pahalılık aynı şey mi? Ben tüpgaz almak için minibüse bineceğim. Yüzde 20 pahalanmış. Tüpgazı yakacağım, yüzde 18 pahalanmış. Tencereye sıvı yağ dökeceğim, yüzde 85 pahalanmış. Kuru fasulye pişirsem geçen yıla göre yüzde 42 pahalı. Pirinç pahalı diye bulgur pilavı yapsam o da yüzde 87 pahalı. Makarnaya razı olsam yüzde 33 pahalı.
Sıcak yemekten vazgeçerek domates ile soğanı ekmeğe katık ederek karın doyurmaya razı olsam ekmek fiyatı bir yılda yüzde 50, domates yüzde 33, yeşil soğan yüzde 24 pahalanmış... Elimi yıkayacağım. Musluktan akan su yüzde 20, sabun yüzde 36 pahalanmış. Söyle bana, ben şimdi ne yapayım?”
Söyleyecek bir şey bulamadım... “Benim başka işim var... hadi bana allahaısmarladık“ diyerek Ayşe Hanım Teyzemin yanından uzaklaştım. Bugün saat 17.00’de Ankara’nın resmi enflasyonu açıklanacak. Bakalım Ankara’nın enflasyonu ile Ayşe Hanım Teyzemin pahalılığı arasında ne kadar fark var?
Güngör Urashttp://www.milliyet.com.tr