Uyarı ceza mıdır? İçerikteki konu hakkında ne yapabilirim?
OLAYIN GELİŞİMİ:
Dün itibari ile M.E.B. na bağlı İlköğretim Kurumunda Okul Öncesi Eğitim Öğretmeni(Kadrolu ve Y.Ö.K. 98mezunu) olan eşime: Dosya numarası verilmiş, yalnızca müdür tarafından imzalanmış ve konusu UYARI olan ve de içeriği incelendiğinde; “Yardımcı bayan” (Usta Öğretici denmek isteniyor herhalde! Gerçi “HİZMETLİ” ye bu görev verilmiş bu okulda ne yazık ki!) gibi terimler ve “Beslenme odasında oturduğumuz” cümlesinde olduğu gibi yazım hataları ile kale alınmadan yazılan ve sadece “Göz boyamak” için öne sürülmüş gibi görünen bir yazı zarf içinde olmaksızın elden ……. Tarafından verilmiş. Belgede yöneltilen suçlar aynen şöyle:
1. Okul İdaresinin yapmış olduğu kontrol sonucunda daha önce sözlü olarak uyarılmanıza rağmen sürekli okula 15-20 dakika geç geldiğiniz,
2. Sınıfınızda öğrencileri yardımcı bayana bırakıp; anasınıfı içerisinde beslenme odasında oturduğumuz,
3. Öğrenciler ile ilgilenmiyor diye hakkınızda velilerden sürekli şikayet gelmesinden dolayı, yazılı olarak uyarılmanıza, devamında ise hakkınızda soruşturma işlemi başlatılacağını bilgilerinize rica ederim.
Bu belge üzerine durumun açıklığa kavuşması adına eşimle beraber müdürün makamına konuşmaya gittik. Gayet sakin ve mağrur tavırlar ile a.)eşimin okula geliş ve gidişlerini hafta başından bu yana (not defterini de göstererek) takip ettiğini, hatta ve hatta kamera kayıtlarında bunların bulunduğunu ki; eşim her gün olmasa da kızımızı bakıcısına bırakıp gittiği için haftada bir veya iki defa geç kalır, b.)öğrencileri ile ilgilenmediğini ve defaten eşimin sınıfına uğradığında eşimin hiç yerinde olmadığını, çocukların ya yalnız ya da “Yardımcı Bayan” ile olduğunu ve sınıf içerisine kamera koyamadığından yakınarak çok yakında bunun da bir çözümünü bulacağını böylelikle bunu da tespit edeceğini(Bu arada son bir aydır “Yardımcı Bayan” ile eşim görevlisin-görevli değilsin çatışması içindeler), c.) birçok velinin birçok kez kendisine “Bu öğretmene vermeyin benim çocuğumu, çok kötü bir öğretmen.” demek suretiyle şikayet ettiğini, bir velinin de eşimin; çocuğuyla ilgilenmediğini söyleyerek şikayet dilekçesi vermekte ısrar ettiğini ve bu dilekçeyi işleme koymak zorunda kaldığını bu sebepten dolayı da eşimin yakında bir soruşturma geçireceğini söyledi.
Mevzuat ve İşleyiş bakımından farklı bir kurumda yönetici olmam sıfatı ile tüm bu yaşadıklarım bana şaka gibi gelse de gerçek olma ihtimaline karşın M.E.B. ve HUKUK mevzuatlarını bilen siz arkadaşlardan şu aşağıdaki soru ve hususlarda yardımlarınızı talep edeceğim. Teşekkür ederim.
Belge ile İlgili Olarak:
Dosya numarası verilmiş ve yalnızca müdür tarafından imzalanmış Konusu UYARI olan bir belge “Ceza” mıdır? Bu belgede yöneltilen suçlar(suçlamalar) daha öncesinde kendisine bildirilmeden (suçluya) ait olur mu?
Bu belgeye binaen soruşturma açılabilir mi?
Bu belgede yazılı tüm (üç adet) suçlamalar bir kalemde ele alınır mı?
Savunma alınmadan yapılan “Uyarı” olur mu?
Sözlü uyarı yerine “Yazılı Uyarı” yapılabilir mi?
Sözlü uyarıdan sonra “Yazılı Uyarı” yapılır mı, yapılmalı mı?(Sözlü uyarıyı belgelendirmek adına?)
Diğer Hususlar:
Bir okul öncesi öğretmeninin görevlerinden biri de veliler ile iyi geçinmek, velileri olabildiğince idareden uzak tutmak ve yaptığı sınıf içi etkinliklerde diğer okul öncesi öğretmenleri ile birebir dirsek temasında olarak güç birliği oluşturup kararlar almak mıdır?
En son okul öncesi öğretmenlerinin uygulama yapacakları kayıt kuyudat, resimli el işi kâğıtları vs. nin çoğaltılması için okula bir fotokopi makinesi alınmasına karar vermişler güya(Güya diyorum çünkü eşimin makine alındıktan sonra haberi oldu bu karardan) ve bu karar gereği de velilerden fotokopi makinesinin parası toplanacakmış. Fakat eşimin sınıfındaki veliler ve bu veliler adına “Sınıf Annesi” ; “Olur mu öyle şey, biz kendimiz çoğaltırız daha ucuza” demişler karşı çıkmışlar. Gerisi malum olduğu üzere bu bana garip gelen yazıya kadar uzanıyor. Bu arada bir velinin çocuğunu geç gelip alması ve eşimin o saate kadar orada beklememesi, ilk sene ağzı sütten yandığı için bir “Sınıf Annesi” seçmemesi ve bir velinin defaten bu sebeple müdürü taciz etmesi, vb. gibi işler dolayısı ile soruyorum bu soruyu. Bu konuda ne yapabilirim? Topyekûn velilere dava mı açmalıyım?
İkinci husus da Okul Öncesi Eğitim Etkinlikleri’nin “Aralıksız olması” hususu. Her bir eğitim 50 dakika olacak, kesintisiz bir etkinlik olacak ve günde 6 iş saati yani 300 dakika olacak(İkili Eğitim için). Bu arada öğretmen tüm bu etkinliklere nezaret edecek bilfiil icracısı olacak. Buraya kadar olan kısım yönetmelikte yazan kısım. Aynı yönetmelikte “Uzman eğitici” den bahsediyor. Benim anladığım öğretmen ile “Uzman eğitici” münavebeli olarak faaliyetleri yürütecek ki; o küçücük çocuk susadığında veya tuvaleti geldiğinde en azından biri nezaret edecek. Aynı şekilde insan haklarına aykırı olmayacak şekilde insanlar arada dinlenerek iş yoğunlaşmalarını ve sağlıklarını kaybetmeden görevlerini yapabilecekler. Fakat gene bu belgede belirtilen “Sınıfınızda öğrencileri yardımcı bayana bırakıp…..” cümlesine göre benim düşündüğüme uymuyor.Bu hususta ne yapabilirim? Yönetmeliği yazanları dava mı etmeliyim?
Üçüncü hususa hiç girmiyorum. Mahiyetindeki çalışanının sorunlarını bilmeyen, ilgilenmeyen ya da sormayan bir amirin zaten bu konuda yapabileceği pek bir şey olduğunu zannetmiyorum. “Geç kaldıysam kaldım ne olmuş” der eşim olur biter herhalde.
Dün itibari ile M.E.B. na bağlı İlköğretim Kurumunda Okul Öncesi Eğitim Öğretmeni(Kadrolu ve Y.Ö.K. 98mezunu) olan eşime: Dosya numarası verilmiş, yalnızca müdür tarafından imzalanmış ve konusu UYARI olan ve de içeriği incelendiğinde; “Yardımcı bayan” (Usta Öğretici denmek isteniyor herhalde! Gerçi “HİZMETLİ” ye bu görev verilmiş bu okulda ne yazık ki!) gibi terimler ve “Beslenme odasında oturduğumuz” cümlesinde olduğu gibi yazım hataları ile kale alınmadan yazılan ve sadece “Göz boyamak” için öne sürülmüş gibi görünen bir yazı zarf içinde olmaksızın elden ……. Tarafından verilmiş. Belgede yöneltilen suçlar aynen şöyle:
1. Okul İdaresinin yapmış olduğu kontrol sonucunda daha önce sözlü olarak uyarılmanıza rağmen sürekli okula 15-20 dakika geç geldiğiniz,
2. Sınıfınızda öğrencileri yardımcı bayana bırakıp; anasınıfı içerisinde beslenme odasında oturduğumuz,
3. Öğrenciler ile ilgilenmiyor diye hakkınızda velilerden sürekli şikayet gelmesinden dolayı, yazılı olarak uyarılmanıza, devamında ise hakkınızda soruşturma işlemi başlatılacağını bilgilerinize rica ederim.
Bu belge üzerine durumun açıklığa kavuşması adına eşimle beraber müdürün makamına konuşmaya gittik. Gayet sakin ve mağrur tavırlar ile a.)eşimin okula geliş ve gidişlerini hafta başından bu yana (not defterini de göstererek) takip ettiğini, hatta ve hatta kamera kayıtlarında bunların bulunduğunu ki; eşim her gün olmasa da kızımızı bakıcısına bırakıp gittiği için haftada bir veya iki defa geç kalır, b.)öğrencileri ile ilgilenmediğini ve defaten eşimin sınıfına uğradığında eşimin hiç yerinde olmadığını, çocukların ya yalnız ya da “Yardımcı Bayan” ile olduğunu ve sınıf içerisine kamera koyamadığından yakınarak çok yakında bunun da bir çözümünü bulacağını böylelikle bunu da tespit edeceğini(Bu arada son bir aydır “Yardımcı Bayan” ile eşim görevlisin-görevli değilsin çatışması içindeler), c.) birçok velinin birçok kez kendisine “Bu öğretmene vermeyin benim çocuğumu, çok kötü bir öğretmen.” demek suretiyle şikayet ettiğini, bir velinin de eşimin; çocuğuyla ilgilenmediğini söyleyerek şikayet dilekçesi vermekte ısrar ettiğini ve bu dilekçeyi işleme koymak zorunda kaldığını bu sebepten dolayı da eşimin yakında bir soruşturma geçireceğini söyledi.
Mevzuat ve İşleyiş bakımından farklı bir kurumda yönetici olmam sıfatı ile tüm bu yaşadıklarım bana şaka gibi gelse de gerçek olma ihtimaline karşın M.E.B. ve HUKUK mevzuatlarını bilen siz arkadaşlardan şu aşağıdaki soru ve hususlarda yardımlarınızı talep edeceğim. Teşekkür ederim.
Belge ile İlgili Olarak:
Dosya numarası verilmiş ve yalnızca müdür tarafından imzalanmış Konusu UYARI olan bir belge “Ceza” mıdır? Bu belgede yöneltilen suçlar(suçlamalar) daha öncesinde kendisine bildirilmeden (suçluya) ait olur mu?
Bu belgeye binaen soruşturma açılabilir mi?
Bu belgede yazılı tüm (üç adet) suçlamalar bir kalemde ele alınır mı?
Savunma alınmadan yapılan “Uyarı” olur mu?
Sözlü uyarı yerine “Yazılı Uyarı” yapılabilir mi?
Sözlü uyarıdan sonra “Yazılı Uyarı” yapılır mı, yapılmalı mı?(Sözlü uyarıyı belgelendirmek adına?)
Diğer Hususlar:
Bir okul öncesi öğretmeninin görevlerinden biri de veliler ile iyi geçinmek, velileri olabildiğince idareden uzak tutmak ve yaptığı sınıf içi etkinliklerde diğer okul öncesi öğretmenleri ile birebir dirsek temasında olarak güç birliği oluşturup kararlar almak mıdır?
En son okul öncesi öğretmenlerinin uygulama yapacakları kayıt kuyudat, resimli el işi kâğıtları vs. nin çoğaltılması için okula bir fotokopi makinesi alınmasına karar vermişler güya(Güya diyorum çünkü eşimin makine alındıktan sonra haberi oldu bu karardan) ve bu karar gereği de velilerden fotokopi makinesinin parası toplanacakmış. Fakat eşimin sınıfındaki veliler ve bu veliler adına “Sınıf Annesi” ; “Olur mu öyle şey, biz kendimiz çoğaltırız daha ucuza” demişler karşı çıkmışlar. Gerisi malum olduğu üzere bu bana garip gelen yazıya kadar uzanıyor. Bu arada bir velinin çocuğunu geç gelip alması ve eşimin o saate kadar orada beklememesi, ilk sene ağzı sütten yandığı için bir “Sınıf Annesi” seçmemesi ve bir velinin defaten bu sebeple müdürü taciz etmesi, vb. gibi işler dolayısı ile soruyorum bu soruyu. Bu konuda ne yapabilirim? Topyekûn velilere dava mı açmalıyım?
İkinci husus da Okul Öncesi Eğitim Etkinlikleri’nin “Aralıksız olması” hususu. Her bir eğitim 50 dakika olacak, kesintisiz bir etkinlik olacak ve günde 6 iş saati yani 300 dakika olacak(İkili Eğitim için). Bu arada öğretmen tüm bu etkinliklere nezaret edecek bilfiil icracısı olacak. Buraya kadar olan kısım yönetmelikte yazan kısım. Aynı yönetmelikte “Uzman eğitici” den bahsediyor. Benim anladığım öğretmen ile “Uzman eğitici” münavebeli olarak faaliyetleri yürütecek ki; o küçücük çocuk susadığında veya tuvaleti geldiğinde en azından biri nezaret edecek. Aynı şekilde insan haklarına aykırı olmayacak şekilde insanlar arada dinlenerek iş yoğunlaşmalarını ve sağlıklarını kaybetmeden görevlerini yapabilecekler. Fakat gene bu belgede belirtilen “Sınıfınızda öğrencileri yardımcı bayana bırakıp…..” cümlesine göre benim düşündüğüme uymuyor.Bu hususta ne yapabilirim? Yönetmeliği yazanları dava mı etmeliyim?
Üçüncü hususa hiç girmiyorum. Mahiyetindeki çalışanının sorunlarını bilmeyen, ilgilenmeyen ya da sormayan bir amirin zaten bu konuda yapabileceği pek bir şey olduğunu zannetmiyorum. “Geç kaldıysam kaldım ne olmuş” der eşim olur biter herhalde.