Sokakta çocuk Olmak
SOKAKTA ÇOCUK OLMAK
Kültür denilen olgu doğaya yabancılaşmayla başlar ve ona dönemediği oranda yozlaşır. Kültür tarihsel ve sosyal olarak üretmektir, yozlaşma ise tam tersine bunu tüketmek ve gerilemek ile eş anlamlıdır. Evren ve doğa insan düşüncesinden ve bilincinden bağımsız olarak vardır. Ayakları üzerine kalkan canlı türü olarak insanın bağımsız kalan ellerinin ?ilk alet ? olduğu gerçeği kültürel birikimin temellerini ve öncesini oluşturmaktadır. İnsan serbest kalan ellerini kullanarak üretmenin ve yaratmanın sonsuz keşfine çıkar. İlkel olandan karmaşığa doğru yeniden üretim beyin dokusunun hareketinde ve hücresel çoğalmasında ve soyutlama ile dil ve şekilsel anlatım biçimlerine doğru dönüşürken el-beyin-dil etkileşim ve dönüştürmesi sayısal ve işlevsel olarak zincirleme sürer. Ne ok ne yay ne bardak ne yılan şekilli ?S? harfi ne de dalın çatallı şekli olan ?Y? harfi doğal olarak kendiliğinden yoktur. Tüm bunlar en basit örnekler olarak insan yaratmaları ve soyutlamaları olarak ortaya çıkan doğaya yabancılaşmalardır.
Arkeolojik kalıntılar üzerinde yapılan araştırmalar ve geri kaldığı düşünülen topluluklar üzerinde yapılan araştırmalar ve gözlemlerden sosyal insanın topluluk halindeki yaşayışında sokak kavramının olmadığı görülmektedir. Ve yine bir canlı türü olan maymun toplulukları üzerinde yapılan araştırmalar ve gözlemlerde de benzer bir değerlendirme ile karşı karşıya kalınmaktadır. O zaman sokak kavramının daha gelişkin olduğu tanımlanan zaman dilimlerine ilişkin yine insan cinsinin bir yaşayış biçimi olduğu anlaşılmaktadır. Hem ilkel sayılan topluluklarda ve hem de alt kategori olarak değerlendirilen hayvan topluluklarında yavrularının sahipsiz bırakılmadıkları görülmektedir. Sokak kavramı gelişkin olduğu söylenen toplumsal yapılarda, ilkesizlik, güvensizlik,kargaşanın egemen olduğu korunmasız alanlar olarak belirginleşir.
Bu gün teknolojinin almış olduğu yol ve kültürel birikim ile birlikte düşünüldüğünde insan türü kendisi ile övünebilecek bir gelişme içerisinde olduğunu söyleme gücüne sahip görünmektedir.
Güvenliği,ilkesi,kuralları olmayan sokak olarak tanımladığı alanlara üstelik en çok korunması gerektiği büyüme çağındaki yavrularını terk eden ve bunu kanıksayan , görmezlikten gelen, öteki çocuk kavramına sığınan insan türü kültürel birikimini tüketme eğilimine girmiş yozlaşmaya başlamış demektir.
Küçüksu
7 Ekim 2007
Kültür denilen olgu doğaya yabancılaşmayla başlar ve ona dönemediği oranda yozlaşır. Kültür tarihsel ve sosyal olarak üretmektir, yozlaşma ise tam tersine bunu tüketmek ve gerilemek ile eş anlamlıdır. Evren ve doğa insan düşüncesinden ve bilincinden bağımsız olarak vardır. Ayakları üzerine kalkan canlı türü olarak insanın bağımsız kalan ellerinin ?ilk alet ? olduğu gerçeği kültürel birikimin temellerini ve öncesini oluşturmaktadır. İnsan serbest kalan ellerini kullanarak üretmenin ve yaratmanın sonsuz keşfine çıkar. İlkel olandan karmaşığa doğru yeniden üretim beyin dokusunun hareketinde ve hücresel çoğalmasında ve soyutlama ile dil ve şekilsel anlatım biçimlerine doğru dönüşürken el-beyin-dil etkileşim ve dönüştürmesi sayısal ve işlevsel olarak zincirleme sürer. Ne ok ne yay ne bardak ne yılan şekilli ?S? harfi ne de dalın çatallı şekli olan ?Y? harfi doğal olarak kendiliğinden yoktur. Tüm bunlar en basit örnekler olarak insan yaratmaları ve soyutlamaları olarak ortaya çıkan doğaya yabancılaşmalardır.
Arkeolojik kalıntılar üzerinde yapılan araştırmalar ve geri kaldığı düşünülen topluluklar üzerinde yapılan araştırmalar ve gözlemlerden sosyal insanın topluluk halindeki yaşayışında sokak kavramının olmadığı görülmektedir. Ve yine bir canlı türü olan maymun toplulukları üzerinde yapılan araştırmalar ve gözlemlerde de benzer bir değerlendirme ile karşı karşıya kalınmaktadır. O zaman sokak kavramının daha gelişkin olduğu tanımlanan zaman dilimlerine ilişkin yine insan cinsinin bir yaşayış biçimi olduğu anlaşılmaktadır. Hem ilkel sayılan topluluklarda ve hem de alt kategori olarak değerlendirilen hayvan topluluklarında yavrularının sahipsiz bırakılmadıkları görülmektedir. Sokak kavramı gelişkin olduğu söylenen toplumsal yapılarda, ilkesizlik, güvensizlik,kargaşanın egemen olduğu korunmasız alanlar olarak belirginleşir.
Bu gün teknolojinin almış olduğu yol ve kültürel birikim ile birlikte düşünüldüğünde insan türü kendisi ile övünebilecek bir gelişme içerisinde olduğunu söyleme gücüne sahip görünmektedir.
Güvenliği,ilkesi,kuralları olmayan sokak olarak tanımladığı alanlara üstelik en çok korunması gerektiği büyüme çağındaki yavrularını terk eden ve bunu kanıksayan , görmezlikten gelen, öteki çocuk kavramına sığınan insan türü kültürel birikimini tüketme eğilimine girmiş yozlaşmaya başlamış demektir.
Küçüksu
7 Ekim 2007