Sayin irseka,
Babanizin ne tür bir anlasmaya imza attigini bilememekteyim. Sanirim bu anlasmadaki hükümler artik sizin için baglayici niteliktedir. Bu nedenle net bir seyler söylemek zordur.
Babaniz o anlasmayi imzalamamis olsa idi, size verecegim cevabim farkli olurdu. Söyle ki; Kayyimlik davasinin bazi sartlari vardir. Örnegin hürriyeti baglayici ceza bir yildan daha az ise, ve dolayisiyla kiraciniz da bir yildan az hapis cezasina çarptirilmis ise, kayyimlik davasinin ileri sürülmesi mümkün olmadigindan ve de kaldi ki; henüz açilmis dahi olmayan ve ne tür hüküm verilecegi müphem olan bir kayyimlik davasinin, çikarilmis olan tahliye davasinin uygulanmasina da engel teskil etmeyeceginden, size ("tahliye kararini uygulayin") derdim. Davaci olarak sizin, kiracinizin hapiste olup olmadigini bilmek zorunda olmadiginiz gibi, dava esnasinda da bu iddialrin ileri sürülüp sürülmedigini bilmiyoruz. Örnegin ; bu adam, daha sonra mi hapse girdi yoksa davaya iliskin tebligatlar, kendisi hapiste iken, bizatihi sahsina (cezaevinde) mi yapildi? Bu nedenle, (tahliye kararinin çikmamasi gerekiyordu) iddiasi da tartisilabilir. Ayrica; ileride açilacak bir kayyimlik davasinin, hükme baglanmis bir tahliye davasinda verilen hükmün icrasini durdurmaz. Tabi bütün bunlar, eksik verilen bilgiler nedeni ile, yapilan varsayimlardan ibarettir. 30 Nisan'a da az kalmis olduguna ve o sözlesmeyi imzaladiginiza göre, sizin yine de 30 Nisan tarihini beklemeniz uygun düsecektir.