Ne düsünüyorsunuz? / Mektup
Sayın Reisicumhur Ahmet Necdet SEZER, Kocaeli Gebze ilçesi "Darıca Beldesi"nde bulunan evimin kapı komşusu Alman asıllı bir ailedir. Komşumun evine hırsızlar girdi. 70 bin euro karşlığı para ve kıymetli eşyalarını çaldılar.
Alman komşum perişan.
Bir de Türk komşum var.
Türk komşumun evine de hırsızlar girdi. Aile fertlerinin tamamını rehin aldılar, ellerini arkadan bağladılar, soydular ve gittiler.
Tekrar geldiler.
Tekrar soydular.
Gittiler.
Tekrar geldiler.
Tekrar soydular.
Gittiler.
Soygun:
4 defa tekrarlandı.
Sayın Reisicumhurum, ben bir milletvekiliyim. Ne yaptım? 11 Şubat Cuma günü Gebze İlçesi Emniyet Müdürü'nü saat 14.00'te makamında ziyaret ettim. Komşularımın evlerinde yapılan soygunları detaylı anlattım.
Telefon ettim.
İl Emniyet Müdürü'nü buldum. Ona da olanı biteni, en küçük ayrıntısına kadar bildirdim.
Bununla da yetinmedim.
Danca'da iki karakol var. Aynı gün saat 16.0'da Danca'daki iki karakolu da ziyaret ederek, komiserlere endişelerimi dile getirdim, "hırsızların benim evime de girebileceği ihtimalini altını çizerek" bildirdim.
***
Bir gün sonra yani 12 Şubat Cumartesi günü Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gebze İlçesi Danca Beldesi'ne "hastane açılışı" yapmaya geldiğinde ben de oraya gittim.
İlçe Kaymakamı'na...
İlin Valisi'ne...
İlin Emniyet Müdürü'ne...
İstanbul'da yaşanan gasp, kapkaç, soygun ve buna bağlı olarak cinayetlerin arttığını, Gebze İlçesi'nde olayların gelişmekte olduğunu anlattım. Kaymakam'ın, Vali'nin, Emniyet Müdürü'nün, karakol komiserlerinin bu anlattıklarım karşısındaki tavır ve tutumlarından; "beni ciddiye almadıkları" izlenimini edindim.
Sayın Reisicumhurum!
Biliyor musunuz ne oldu?
48 saat sonra...
14 Şubat Pazartesi günü...
Sabah 06.00'da...
Yaşlan 25-30 civarında olan 3 adam Gebze'de Alman komşum ve Türk komşumun arasındaki evimin içine kadar girdiler. Yatak odamda yüz yüze geldik. Bağırma ve feryatlarımız üzerine, "komşularımızın da ayaklanmasıyla" bu 3 şahıs kaçarak uzaklaştılar.
***
Sabah saat 9.00 oldu.
Kocaeli Valisi Erdal Ata'yı evinden aradım. Durumu bildirdim. Vali Erdal Ata bana aynen; "Sayın milletvekilim çıkan yasa polisin görev yapmasını engellemiştir. Sokakta kimlik soran, arama yapan polis ve jandarmalarımız savcılıklar tarafından gözaltına alınmışlar, sorgulanmaktadılar. Dolayısıyla polis görev yapamamaktadır" dedi. Vali'den sonra aradığım Kocaeli Emniyet Müdürü de aynı gerekçeleri tekrarladı. Gazete haberlerinden aldığımız bilgiler, İstanbul Valisi ile Emniyet Müdürü'nün de "aynı beyanları" yaptıkları yönündedir.
Hırsızlık...
Kapkaç...
Soygun...
Cinayetler...
Yaygınlaşıyor.
Karşısına çıkan kim olursa olsun kesici, biçici, kıyıcı, silahlı aletlerle vatandaşın malını ve canını alıyor. 70 milyon insanımızın "yaşama hakkını" tehlikeye düşüren, görevini ihmal eden, başkalarının da görev yapmasını engelleyen Emniyet Genel Müdürü, vali, emniyet müdürlerini ve bakanlan Reisicumhurumuz olan zat-ı alinize, başkanlığını yaptığınız Milli Güvenlik Kurulu'na şikâyet ediyorum.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla..
İsmail Hakkı Amasyalı
19. Dönem Milletvekili.
Alman komşum perişan.
Bir de Türk komşum var.
Türk komşumun evine de hırsızlar girdi. Aile fertlerinin tamamını rehin aldılar, ellerini arkadan bağladılar, soydular ve gittiler.
Tekrar geldiler.
Tekrar soydular.
Gittiler.
Tekrar geldiler.
Tekrar soydular.
Gittiler.
Soygun:
4 defa tekrarlandı.
Sayın Reisicumhurum, ben bir milletvekiliyim. Ne yaptım? 11 Şubat Cuma günü Gebze İlçesi Emniyet Müdürü'nü saat 14.00'te makamında ziyaret ettim. Komşularımın evlerinde yapılan soygunları detaylı anlattım.
Telefon ettim.
İl Emniyet Müdürü'nü buldum. Ona da olanı biteni, en küçük ayrıntısına kadar bildirdim.
Bununla da yetinmedim.
Danca'da iki karakol var. Aynı gün saat 16.0'da Danca'daki iki karakolu da ziyaret ederek, komiserlere endişelerimi dile getirdim, "hırsızların benim evime de girebileceği ihtimalini altını çizerek" bildirdim.
***
Bir gün sonra yani 12 Şubat Cumartesi günü Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gebze İlçesi Danca Beldesi'ne "hastane açılışı" yapmaya geldiğinde ben de oraya gittim.
İlçe Kaymakamı'na...
İlin Valisi'ne...
İlin Emniyet Müdürü'ne...
İstanbul'da yaşanan gasp, kapkaç, soygun ve buna bağlı olarak cinayetlerin arttığını, Gebze İlçesi'nde olayların gelişmekte olduğunu anlattım. Kaymakam'ın, Vali'nin, Emniyet Müdürü'nün, karakol komiserlerinin bu anlattıklarım karşısındaki tavır ve tutumlarından; "beni ciddiye almadıkları" izlenimini edindim.
Sayın Reisicumhurum!
Biliyor musunuz ne oldu?
48 saat sonra...
14 Şubat Pazartesi günü...
Sabah 06.00'da...
Yaşlan 25-30 civarında olan 3 adam Gebze'de Alman komşum ve Türk komşumun arasındaki evimin içine kadar girdiler. Yatak odamda yüz yüze geldik. Bağırma ve feryatlarımız üzerine, "komşularımızın da ayaklanmasıyla" bu 3 şahıs kaçarak uzaklaştılar.
***
Sabah saat 9.00 oldu.
Kocaeli Valisi Erdal Ata'yı evinden aradım. Durumu bildirdim. Vali Erdal Ata bana aynen; "Sayın milletvekilim çıkan yasa polisin görev yapmasını engellemiştir. Sokakta kimlik soran, arama yapan polis ve jandarmalarımız savcılıklar tarafından gözaltına alınmışlar, sorgulanmaktadılar. Dolayısıyla polis görev yapamamaktadır" dedi. Vali'den sonra aradığım Kocaeli Emniyet Müdürü de aynı gerekçeleri tekrarladı. Gazete haberlerinden aldığımız bilgiler, İstanbul Valisi ile Emniyet Müdürü'nün de "aynı beyanları" yaptıkları yönündedir.
Hırsızlık...
Kapkaç...
Soygun...
Cinayetler...
Yaygınlaşıyor.
Karşısına çıkan kim olursa olsun kesici, biçici, kıyıcı, silahlı aletlerle vatandaşın malını ve canını alıyor. 70 milyon insanımızın "yaşama hakkını" tehlikeye düşüren, görevini ihmal eden, başkalarının da görev yapmasını engelleyen Emniyet Genel Müdürü, vali, emniyet müdürlerini ve bakanlan Reisicumhurumuz olan zat-ı alinize, başkanlığını yaptığınız Milli Güvenlik Kurulu'na şikâyet ediyorum.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla..
İsmail Hakkı Amasyalı
19. Dönem Milletvekili.