Olmayan adrese kimlik bilgileri kullanılarak yapılan abonelik.
Kayın babamın İzmir Gıda çarşısında işlettiği bir restoranı vardır. Bu işyerine kayın babam adına 11.03.2008 günü Digitürk vekillerinden 1200 YTL asıl alacak ve diğer ekler ile 1750 YTL tutarlı ödeme emri tebliğ edildi. Ödeme emri ile kayınpederim bana geldi ve konuyu araştırdık. Ödeme emrine konu Digitürk aboneliği Huzur Mahallesi 671 sokak No:71/A Yüceler Apt Daire:2 Konak / İzmir adresine ekim ayında gönderilmiş ve posta görevlisi tarafından böyle bir adres olmadığı şerhi ile iade edilmiş. Bunun üzerine vergi dairesi kayıtlarından kayın babamın adresi bulunmuş ve bu adrese başkaca hiçbir araştırma yapılmadan ödeme emri gönderilmiş. Gelen ödeme emri zarfında Eki: Abonelik sözleşmesi yazıyordu. İcra müdürlüğüne gittik ve dosyada dahi imzaları ve kimlik bilgilerini kontrol edebileceğimiz bir abonelik sözleşme yoktu. Dahası dosyada hiçbir dayanak belge yoktu. İlgili çok tanınmış hukuk bürosunu aradım ve görüştüğüm bayan yetkiliye durumu anlattım. Bana "itiraz edersiniz, biz 15-20 güne kadar sözleşmeyi getirtir dava açarız " dedi. Bende olmayan imzanın nesine itiraz edeceğimi, yaptıklarının hukuksuz olduğunu anlattım. Burada en önemli konu gerçekte böyle bir adresin olmaması idi. Ben muhtarlık ve zabıta belgeleri ile kanıtladığım gibi, İşin ilginci dönen tebliğat nedeni ile ilgili büro yetkilileri de böyle bir adresin olmadığını biliyordu. Digitürk aboneliğini bilmeyenler için yazıyorum. Digitürk talep edilen adrese teknik servisini gönderir, bu servis anten ve decoder kurulumu yapar, abonelik sözleşmesini kimliğinizi alarak doldurur, imzalatır ve yayınları aktive ederek gider. Bu işlem sonunda birde servis fişi doldurur. (kendi para alabilmek için) Böyle bir adres olmayınca böyle bir kurulumun yapılması da mümkün değildir. ya da böyle bir sahtecilik işlemi teknik servis katkısı olmadan yapılamaz. Biz mağdur olmamak için önce takibe yasal itirazımı yaptık ve icra hukuk mahkemesine de ödeme emrinin iptali için dava açtık. İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi 2008/354 kararla ödeme emrini eksiklik nedeni ile dosya üzerinden iptal etti. Bu süreç içersinde hem hukuk bürosunu hem Digitürk ü 18 defa aradım sözleşme örneği vermeleri için mail gönderdim. Bırakın ilgi gösterip sorunu çözmeyi, ilgili büro kendilerini rahatsız ettiğim gerekçesi ile şikayet etmekle tehdit etti. Sanki şaka yapar gibi 24.03.2008 tarihinde ilgili ödeme emrini derhal ödememizi aksi takdirde haciz yapılacağı ve mal beyanı davası açılacağını ihtar eden yeni bir mektup gönderdiler. Tüm taleplere rağmen sahteciliği tesbit ve imza kontrolü için talep ettiğimiz sözleşme örneği tarafımıza verilmeyince İzmir Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk. (İzmir CS. 2008/27903) Bunun üzerine geçen gün Digitürk ten nihayet sözleşmenin sureti faks ile gönderildi. Tahmin ettiğimiz gibi, adres sahte olduğu gibi imza ve diğer bazı bölümlerde sahte idi. İsim babamın adı ancak örneğin anne kızlık soyadı farklı idi. TC. NO üzerinde yoktu ve en önemlisi ilk bakışta dahi çok uydurma olduğu belli olan bir imza atılmıştı ve Kurulumu yapan teknik servis elemanının adı imzası yoktu.
Bir kimlik kullanma olduğu çok açık olarak kanıtlanmıştır. Biz bu kimlik bilgilerinin başka amaçlar ile kullanılmasından hala çok endişeliyiz. Çünkü sadece Digitürk için bu işin yapılması pek akla uygun gelmiyor. İlgili hukuk bürosunun varsayarak savunduğu gibi; kimlik de asla kaybolmuş değildir. Asıl ilginç durum, kayın babamın aynı tarihlerde yapılmış bir gerçek Digitürk aboneliği de vardır. Bu abonelik hiç sorunsuz devam etmiştir. Bu konuda tedbiren yani kimliğin kullanılmasından doğabilecek başka zararlardan korunmak için neler yapmamız gerekir? Başkaca tesbit yaptırmak gerekir mi? Bu kimliği kullananlar ilgili servis yada onun yardım ettiği birileri olabilir. Çünkü adres gerçekte var olmayınca normal vatandaşın bu işi yapabilmesi mümkün değildir. Buradan doğacak başka zararlar olur ise bu zararlar Digitürk e rücu edilebilir mi?
Saygılarımla.
Bir kimlik kullanma olduğu çok açık olarak kanıtlanmıştır. Biz bu kimlik bilgilerinin başka amaçlar ile kullanılmasından hala çok endişeliyiz. Çünkü sadece Digitürk için bu işin yapılması pek akla uygun gelmiyor. İlgili hukuk bürosunun varsayarak savunduğu gibi; kimlik de asla kaybolmuş değildir. Asıl ilginç durum, kayın babamın aynı tarihlerde yapılmış bir gerçek Digitürk aboneliği de vardır. Bu abonelik hiç sorunsuz devam etmiştir. Bu konuda tedbiren yani kimliğin kullanılmasından doğabilecek başka zararlardan korunmak için neler yapmamız gerekir? Başkaca tesbit yaptırmak gerekir mi? Bu kimliği kullananlar ilgili servis yada onun yardım ettiği birileri olabilir. Çünkü adres gerçekte var olmayınca normal vatandaşın bu işi yapabilmesi mümkün değildir. Buradan doğacak başka zararlar olur ise bu zararlar Digitürk e rücu edilebilir mi?
Saygılarımla.