İhracattan doğan Kdv iade alacağının mahsubu
Merhaba,
2007 Eylül ve Ekim aylarında yurtdışına yaptığım ihracatlarla ilgili KDV alacağım doğmuştu. Şirketimin Temmuz ve Ağustos ayından doğan iade alacakları için de YMM raporu ile nakit iadeye gittiğimizden Eylül ve Ekim aylarıyla ilgili diğer şirketimin vergi borçlarına mahsup dilekçesini atmamıştık. Aklımızdan geçen aslında hızlıca ilk iademiz sonuçlansın nasıl olsa diğer borçlarıma mahsup eder onları da temizlerim düşüncesiydi. vergi dairesinin bugün yarın diye diye ocak 2. haftasına kadar süren iş yoğunluğunun ardından yeni bir tebliğ yayınlanmış ve tebliğ içeriği " 4 ocak 2008 tarihinden sonra verilecek mahsup dilekçeleri kabul edilmeyecektir. sadece ihracatı yapan şirketin kendi vergi, ssk ve ithalden doğan vergilerine mahsubu mümkün olacaktır" diye, dolayısıyla Eylül, Ekim alacaklarımın diğer şirketimin vergi ve ssk borçlarına mahsubunu gerçekleştiremiyorum. ama diğer tarftaki şirketimin vergi ve Ssk borçlarına her ay faiz işlemeye de devam ediyor. Sorum şu; anayasal olarak benim daha önceki kanuna veya tebliğe istinaden yapmış olduğum ihracat ve doğan KDV alacağı hakkımı elimden almaları doğru mu? Bu Anayasaya aykırı bir uygulama değil midir (verilmiş hakların geri alınması)? Şayet bu tebliğ "4 ocak 2008 tarihinden sonra yapılacak ihracat işlemleri için geçerli olmak üzere" diye çıksa yine bir itirazım ya da sorunum olmazdı. Eskiye dönük ve yıllardır süre gelen bir ticareti bu şekilde bir anda sonlandırmak ve ihracatçıları mağdur etmek ne kadar doğrudur? Bu yüzden ben ihracat şirketim olarak ocak ayı dahil olmak üzere bu aya kadar siparişlerim olmasına rağmen ihracatlarımı durdurmuş bulunmaktayım. YMM raporu ile de nakden iade yöntemine gidebilirim fakat zaten tedarikçi olarak %2 gibi komik kar marjıyla çalışırken bunun yarısına yakının %0.8 gibi bir rakamı ödemek, yeminli mali müşaviri işime ortak etmek de zoruma gidiyor, o zaman da bu işi yapmak istemiyorsunuz! Ayrıca zaten bu %2'nin bir de kurumlar vergisi ve kdv'sini düşünürseniz işletme gideriyle birlikte zarar bile ediyorsunuz.
Konuyla ilgili nereye başvurmam ve hangi davaları açmam faydalı olur ya da hiçbirşey yapamazsın arkadaşım sen bu sevdadan vazgeç git üstünüe de bikaç bardak soğuksu iç ve başka işlere bak da diyebilirsiniz.
Bayağı uzun bir soru oldu ama kusura bakmayın çok dolmuştum.
Şimdiden teşekkürler
2007 Eylül ve Ekim aylarında yurtdışına yaptığım ihracatlarla ilgili KDV alacağım doğmuştu. Şirketimin Temmuz ve Ağustos ayından doğan iade alacakları için de YMM raporu ile nakit iadeye gittiğimizden Eylül ve Ekim aylarıyla ilgili diğer şirketimin vergi borçlarına mahsup dilekçesini atmamıştık. Aklımızdan geçen aslında hızlıca ilk iademiz sonuçlansın nasıl olsa diğer borçlarıma mahsup eder onları da temizlerim düşüncesiydi. vergi dairesinin bugün yarın diye diye ocak 2. haftasına kadar süren iş yoğunluğunun ardından yeni bir tebliğ yayınlanmış ve tebliğ içeriği " 4 ocak 2008 tarihinden sonra verilecek mahsup dilekçeleri kabul edilmeyecektir. sadece ihracatı yapan şirketin kendi vergi, ssk ve ithalden doğan vergilerine mahsubu mümkün olacaktır" diye, dolayısıyla Eylül, Ekim alacaklarımın diğer şirketimin vergi ve ssk borçlarına mahsubunu gerçekleştiremiyorum. ama diğer tarftaki şirketimin vergi ve Ssk borçlarına her ay faiz işlemeye de devam ediyor. Sorum şu; anayasal olarak benim daha önceki kanuna veya tebliğe istinaden yapmış olduğum ihracat ve doğan KDV alacağı hakkımı elimden almaları doğru mu? Bu Anayasaya aykırı bir uygulama değil midir (verilmiş hakların geri alınması)? Şayet bu tebliğ "4 ocak 2008 tarihinden sonra yapılacak ihracat işlemleri için geçerli olmak üzere" diye çıksa yine bir itirazım ya da sorunum olmazdı. Eskiye dönük ve yıllardır süre gelen bir ticareti bu şekilde bir anda sonlandırmak ve ihracatçıları mağdur etmek ne kadar doğrudur? Bu yüzden ben ihracat şirketim olarak ocak ayı dahil olmak üzere bu aya kadar siparişlerim olmasına rağmen ihracatlarımı durdurmuş bulunmaktayım. YMM raporu ile de nakden iade yöntemine gidebilirim fakat zaten tedarikçi olarak %2 gibi komik kar marjıyla çalışırken bunun yarısına yakının %0.8 gibi bir rakamı ödemek, yeminli mali müşaviri işime ortak etmek de zoruma gidiyor, o zaman da bu işi yapmak istemiyorsunuz! Ayrıca zaten bu %2'nin bir de kurumlar vergisi ve kdv'sini düşünürseniz işletme gideriyle birlikte zarar bile ediyorsunuz.
Konuyla ilgili nereye başvurmam ve hangi davaları açmam faydalı olur ya da hiçbirşey yapamazsın arkadaşım sen bu sevdadan vazgeç git üstünüe de bikaç bardak soğuksu iç ve başka işlere bak da diyebilirsiniz.
Bayağı uzun bir soru oldu ama kusura bakmayın çok dolmuştum.
Şimdiden teşekkürler