Seyit Onbaşı ve RTE Mizahi Gerçek Öykü...
Hep ben mi ciddi ciddi yazacağım yahu dostlar... Nasılsa okuyan yok kendi kendime günümüzün mizahi olayıyla tarihi gerçeği yazayım dedim. Azıcık abarttım sayılabilir mi bilemem Olur mu olur adamın kafasının içinde değilim ya....
17 Mart akşamı Başbakanlık konutu...
Yardımcısı RTE ye yarın Çanakkaleye gidileceğini belirtir. RTE bakar bakar bir anlam veremez çünü usul emirden Türkiye sınırları içersinde sadece Ankara ve istanbul da bulunmakta onun dışında bindiği uçak yutdışanda nereye inerse hanımıyla birlikte orada resmi ziyaret yapmaktadır. Ve eğer hafızası kendisini yanıltmıyorsa Çanakkale denilen yer halihazırda kendisine rağmen Türkiye sınırları içerisindedir. 1 Nisan şakası yapıldığını düşünsede daha bir nisana çok vardır.
'' Bismillah'' der yatar uyur. Rüyasında Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısını recm ettirmiş hukuki intikamını hukuku katlederek almıştır. Ne güzeldir rüyası ısmarlanan ılımlı islama göre idare edilmektedir herşey islam desen islam değil demokrasi desen hiç değil dönüştürülmüş abd ve ab çıkarlarına uyarlanmış bir garip islamdır ama rüyası harikadır başbakan cumhurbaşkanı başkomutan padişah şeyhülislam vezir i azam imparator valife her bir şey kendisidir kısaca Aslan kraldır.
Ama heyhat dünya kendi ekseni etrafında dönmektedir. Bu dönmesinin neticesinde gece ve gündüz peşisıra birbirini takip etmektedir. Ve sıra gündüzdedir.
'' Bey bey kalk sağ ayağınla yere basarken besmele getir, zıbarıp yatmanın zamanı değil yolun çoğu gitti azı kaldı beraber yürüdük biz bu yollarda hadi bırak şu körolası yastığı '' gib sevgi dolu sözcüklerle eşi tarafından uyandırılır. Gün başlamış 18 Mart olmuştur. Nereyi gersemde sonra biz gerginlik tarafı değiliz desem gibi ulvi düşüncelerle traş olur giyinir aşağı iner artık 18 Mart mesaiside başlamıştır.
18 Mart....
Akşam aklını karıştıran yardımcısı
'' Efendim makam araçları akşamdan gitti bizde birazdan helikopterle Çanakkale'ye yola çıkacağız konuşma metninizi hazırladık isterseniz bir göz atın ''
Daha afyonu patlamamış RTE içinden '' sanada Çanakkalene' de '' desede '' bakarız'' demekle geçiştirmiş. Çok ciddi olarak '' Ne var ulan bu gün Çanakkalede ?'' diye düşünmekten kendini alamamıştır. Aklına yıllar önce başka siyasilerin Çanakkale değilse de Hamzakoy a alındığı ama bu alınmanın böyle kibar bir şekilde yardımcıları tarafından haber verilmeden ve gidiş özgürlüğü tanınmadan orada da pek kibar davranılmadan olduğu gelmiştir. Bu aklına gelince hala başbakan olduğunun farkına varır ve keyfi yerine gelir. Birde Çanakkale'de ne olduğunu hatırlasa daha da keyiflenecektir ama o da önemli değildir nede olsa İmam Hatip kültürü vardır kendisinde yani bilmesede anlamasada oku ezberle salla ikna et kısmında hiç hata yoktur yeterki ezberi dışında sorulmasın... Hay Çanakkale'yi...
Helikoptere doğru giderken günümüz Türkiyesinin en önemli ve ciddi gazeteleri Zaman, Vakit ,Akit, Nakit gibilerini göz ucuyla süzer. Bu sosyal hukuk devletine Atatürk ilke inkilaplarına Laik Cumhuriyete bağlı bunlardan ödün vermeyen gazetererde ne 18 Mart Ne Çanakkale ciddi bir haberdir. 18 mart sadece Gazetenin başlığında hangi gün de olduğumuzu belirtmek için vardır. Ama gazetenin birisinnde bir dip not büyüklüğünde aradığı haberi bulur.
'' 18 Mart Çanakkale Zaferi Kutlamaları Yapılacaktır''
Ayranı kabarır bol köpüklü olduğundan gene içinden sözlenir '' Gazetede bile dip not olan bir şey için başbakan mı gidermiş... Ben burada kalıp bir iki Kur'an suresiyle laiklik salvosu atsaydım iyi olurdu...'' Ama başbakanlığın protokolu nedeniyle çaresiz boyun eğer.....
Helikopterde yardımcılarına sorar
'' Atatürk NUTUK ta bu Çanakkale savaşı için ne demiş ? Baktınız mı? Oradan d bir iki satır söyleyelimde Nasıl Atatürkçü olduğumuzu anlasınlar''
Yardımcılar birbirine bakar aslında hiç birisinin haberi yoktur Nutukta ne olduğundan ama bu günle ilgili çalışmakla görevli yardımcı mecburen bir bakmış araştırma yapmıştır. Ama oda bulamamış işin kötüsü neden bulamadığınıda tam anlayamamış olsada sonradan uyanmıştır. Kısık bir sesle ...
'' Sayın başbakanım malumlarınız Nutuk Kurtuluş savaşını anlatır 1919-1927 yılları arasını içerir....'' sözünü tamamlayamaz başbakan bir Ali desidero bakışı fırlatan clark atar müthiş karizmatiktir ama ne denmek istediğinide anlamamış her zamanki gibi sadece kızmıştır.
'' Onu bizde biliyorsuz efendi bizde okuduk nutuk mutuk ama ne demiş anımsamadım göreviniz bunu bulmaktı sizde onu beceremediniz ''
Yardımcı koskoca başbakana laf edecek değil ya önüne bakmakla yetinmiştir. Ama içindende konuşmadan edememiştir. Nede olsa azda olsa görev gereği Nutuğa göz atmıştır....
'' Nutuğu Mutuğu okumuşmuş . Nutuğu okumadığın kesin Bırak Çanakkale savaşından da haberin olmadığı kesin biri 1915 te olmuş öteki 1919 sonrası olayları anlatıyor okumuşmuş pehhh....Bu kesin ikide bir MUTUK diyor mutuğu okumuştur ama ne hikmetse MUTUK UN da Türklerle ilgisi yok Dünyanın en büyük eskimo ailesinin yaşamını okumuş nutukla karıştırıyor ne adam beee... (Commodore1tr ın notu :Mutuk & Mukluks (English)(The Life and Times of the Wolds Largest Eskimo's - ISBN: 9780967150406) Price range: $31.86Publisher: Glacier Pr ) Zaten söyleyelimde mutuk diyip durmasın sonunda birisi uyanacak uyanan da kesin şarapçılardan olacak al başına belayı ee nede olsa bilen bilir mutuğu ...( Commodore1tr ın bir notu daha :MUTUK : Eskiden Mürefte'de üretilen fakat artık fabrikası kapatılmış olan Güzel Marmara'dan bile daha ucuz olan şarap markası. Mutuk şarabının asıl köpek öldüren olduğu rivayet edilir.)'' Bunları içinden desede başbakan RTE ye diyemedi ama yüzü kızardı RTE de bunu ''onun'' cahilliğinden sandı....
Helikopter tören için Çanakkalede Şehitler abidesinin yanına inmek için alçalmaya başlamıştı.....
The End of part one ....
17 Mart akşamı Başbakanlık konutu...
Yardımcısı RTE ye yarın Çanakkaleye gidileceğini belirtir. RTE bakar bakar bir anlam veremez çünü usul emirden Türkiye sınırları içersinde sadece Ankara ve istanbul da bulunmakta onun dışında bindiği uçak yutdışanda nereye inerse hanımıyla birlikte orada resmi ziyaret yapmaktadır. Ve eğer hafızası kendisini yanıltmıyorsa Çanakkale denilen yer halihazırda kendisine rağmen Türkiye sınırları içerisindedir. 1 Nisan şakası yapıldığını düşünsede daha bir nisana çok vardır.
'' Bismillah'' der yatar uyur. Rüyasında Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısını recm ettirmiş hukuki intikamını hukuku katlederek almıştır. Ne güzeldir rüyası ısmarlanan ılımlı islama göre idare edilmektedir herşey islam desen islam değil demokrasi desen hiç değil dönüştürülmüş abd ve ab çıkarlarına uyarlanmış bir garip islamdır ama rüyası harikadır başbakan cumhurbaşkanı başkomutan padişah şeyhülislam vezir i azam imparator valife her bir şey kendisidir kısaca Aslan kraldır.
Ama heyhat dünya kendi ekseni etrafında dönmektedir. Bu dönmesinin neticesinde gece ve gündüz peşisıra birbirini takip etmektedir. Ve sıra gündüzdedir.
'' Bey bey kalk sağ ayağınla yere basarken besmele getir, zıbarıp yatmanın zamanı değil yolun çoğu gitti azı kaldı beraber yürüdük biz bu yollarda hadi bırak şu körolası yastığı '' gib sevgi dolu sözcüklerle eşi tarafından uyandırılır. Gün başlamış 18 Mart olmuştur. Nereyi gersemde sonra biz gerginlik tarafı değiliz desem gibi ulvi düşüncelerle traş olur giyinir aşağı iner artık 18 Mart mesaiside başlamıştır.
18 Mart....
Akşam aklını karıştıran yardımcısı
'' Efendim makam araçları akşamdan gitti bizde birazdan helikopterle Çanakkale'ye yola çıkacağız konuşma metninizi hazırladık isterseniz bir göz atın ''
Daha afyonu patlamamış RTE içinden '' sanada Çanakkalene' de '' desede '' bakarız'' demekle geçiştirmiş. Çok ciddi olarak '' Ne var ulan bu gün Çanakkalede ?'' diye düşünmekten kendini alamamıştır. Aklına yıllar önce başka siyasilerin Çanakkale değilse de Hamzakoy a alındığı ama bu alınmanın böyle kibar bir şekilde yardımcıları tarafından haber verilmeden ve gidiş özgürlüğü tanınmadan orada da pek kibar davranılmadan olduğu gelmiştir. Bu aklına gelince hala başbakan olduğunun farkına varır ve keyfi yerine gelir. Birde Çanakkale'de ne olduğunu hatırlasa daha da keyiflenecektir ama o da önemli değildir nede olsa İmam Hatip kültürü vardır kendisinde yani bilmesede anlamasada oku ezberle salla ikna et kısmında hiç hata yoktur yeterki ezberi dışında sorulmasın... Hay Çanakkale'yi...
Helikoptere doğru giderken günümüz Türkiyesinin en önemli ve ciddi gazeteleri Zaman, Vakit ,Akit, Nakit gibilerini göz ucuyla süzer. Bu sosyal hukuk devletine Atatürk ilke inkilaplarına Laik Cumhuriyete bağlı bunlardan ödün vermeyen gazetererde ne 18 Mart Ne Çanakkale ciddi bir haberdir. 18 mart sadece Gazetenin başlığında hangi gün de olduğumuzu belirtmek için vardır. Ama gazetenin birisinnde bir dip not büyüklüğünde aradığı haberi bulur.
'' 18 Mart Çanakkale Zaferi Kutlamaları Yapılacaktır''
Ayranı kabarır bol köpüklü olduğundan gene içinden sözlenir '' Gazetede bile dip not olan bir şey için başbakan mı gidermiş... Ben burada kalıp bir iki Kur'an suresiyle laiklik salvosu atsaydım iyi olurdu...'' Ama başbakanlığın protokolu nedeniyle çaresiz boyun eğer.....
Helikopterde yardımcılarına sorar
'' Atatürk NUTUK ta bu Çanakkale savaşı için ne demiş ? Baktınız mı? Oradan d bir iki satır söyleyelimde Nasıl Atatürkçü olduğumuzu anlasınlar''
Yardımcılar birbirine bakar aslında hiç birisinin haberi yoktur Nutukta ne olduğundan ama bu günle ilgili çalışmakla görevli yardımcı mecburen bir bakmış araştırma yapmıştır. Ama oda bulamamış işin kötüsü neden bulamadığınıda tam anlayamamış olsada sonradan uyanmıştır. Kısık bir sesle ...
'' Sayın başbakanım malumlarınız Nutuk Kurtuluş savaşını anlatır 1919-1927 yılları arasını içerir....'' sözünü tamamlayamaz başbakan bir Ali desidero bakışı fırlatan clark atar müthiş karizmatiktir ama ne denmek istediğinide anlamamış her zamanki gibi sadece kızmıştır.
'' Onu bizde biliyorsuz efendi bizde okuduk nutuk mutuk ama ne demiş anımsamadım göreviniz bunu bulmaktı sizde onu beceremediniz ''
Yardımcı koskoca başbakana laf edecek değil ya önüne bakmakla yetinmiştir. Ama içindende konuşmadan edememiştir. Nede olsa azda olsa görev gereği Nutuğa göz atmıştır....
'' Nutuğu Mutuğu okumuşmuş . Nutuğu okumadığın kesin Bırak Çanakkale savaşından da haberin olmadığı kesin biri 1915 te olmuş öteki 1919 sonrası olayları anlatıyor okumuşmuş pehhh....Bu kesin ikide bir MUTUK diyor mutuğu okumuştur ama ne hikmetse MUTUK UN da Türklerle ilgisi yok Dünyanın en büyük eskimo ailesinin yaşamını okumuş nutukla karıştırıyor ne adam beee... (Commodore1tr ın notu :Mutuk & Mukluks (English)(The Life and Times of the Wolds Largest Eskimo's - ISBN: 9780967150406) Price range: $31.86Publisher: Glacier Pr ) Zaten söyleyelimde mutuk diyip durmasın sonunda birisi uyanacak uyanan da kesin şarapçılardan olacak al başına belayı ee nede olsa bilen bilir mutuğu ...( Commodore1tr ın bir notu daha :MUTUK : Eskiden Mürefte'de üretilen fakat artık fabrikası kapatılmış olan Güzel Marmara'dan bile daha ucuz olan şarap markası. Mutuk şarabının asıl köpek öldüren olduğu rivayet edilir.)'' Bunları içinden desede başbakan RTE ye diyemedi ama yüzü kızardı RTE de bunu ''onun'' cahilliğinden sandı....
Helikopter tören için Çanakkalede Şehitler abidesinin yanına inmek için alçalmaya başlamıştı.....
The End of part one ....