Ýlhan Selçuk

Ýlhan Selçuk ustanýn mahkemeleride meþhurdur. Ýþte size mahkemeye verildiði ve beraat ettiði bir yazý . Son satýrýný iyi okuyun. Deðerine binaen ayrý bir forum açtým. Çünkü çok farklý... çok...


Ýrticanýn Dibi Yoktur...... ../ Ýlhan Selçuk

Amerika Irak'ý iþgal ederken ne düþünüyordu:
Diktatör Saddam 'i devireceðiz, yerine demokrasiyi
kuracaðýz; halk bizi çiçeklerle bekliyor...
Ne oldu?.. Irak nerdeee?.. Demokrasi nerdeee?..

***
Amerika bir yandan Irak'ý iþgal ederken öte yandan
Türkiye için ne düþünüyordu? .
'Ilýmlý Ýslam Devleti Modeli...'

Kafaya bak sen!..
Irak için demokrasi...
Atatürk 'un kurduðu laik Türkiye Cumhuriyeti için
Ýslam Devleti Modeli...

***
Amerika'nýn Irak'a donuk projesi fos çýktý...
Peki, Türkiye'ye donuk projesinden ne haber?..
Gelen giden haberlere, yorumlara, aklýevvellerin el
altýndan ve üstünden tezgâhlanan söylentilerine bakýlýrsa,
Amerika'nýn aklý baþýna gelmeye baþlamýþ...
Diyorlarmýþ ki:
- Ilýmlý Ýslam Devleti Modeli macerasý hem
Türkiye'ye uymadý, hem Amerika'ya zarar verdi...

***
Ýslam kutsal bir dindir...
Ama, ister ýlýmlýsý olsun, ister radikali, 'Ýslam
Devleti Modeli' nin gerçek adý nedir?..
Tek sözcük:
Ýrtica!..
Peki, irtica nedir?..

***
Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad Tahran
sokaklarýnda kadýn avýna
çýkmýþtý...

O kadýnýn baþörtüsünden taþan saçý, bu kadýnýn
türbanýndan taþan perçemi tesettüre uygun muydu, deðil miydi?..
Ýrtica budur!..

Ama, irtica elbette bu noktada da durmaz...
Ahmedinejad ayni günlerde eski ve yaþlý kadýn
öðretmeninin elini öperken fotoðrafçýnýn objektifine yakalanmasýn mý!..
Ýran?daki Hizbullahçýlarda tepki kýyamete dönüþtü...

***
Mürteci ne diyordu:
- Müslüman Ýran halký, þeriata aykýrý bu tür
davranýþlarý affedemez!..
Ýrticainin dibi yoktur!..
Ýslam Devleti'nin ýlým lýsý, yumuþaðý, serti olmaz!..
Allah adýna ahkâm kesmek bir devletin düzeninde aðýr
basmaya baþladý mý, insan silinir gider...
Ýnsanin yerini kim alýr?..
Mürteci!..

***
Ýþin en kotu yaný, yüce Allah, Hazreti Peygamber,
Kuranýkerim adýna konuþan mürteci sürüsünün devlet düzeninde iktidarý
ele geçirdikten sonra, gün geçtikçe azmasýdýr...

Bu takýmdan biri, yolda yürüyen Bektaþi'nin ensesine
okkalý bir tokat vurmuþ...
Baba hýzla donup bakýnca açýklamýþ:
- Ne bakýyorsun Erenler, bu tokat Allah'tandý. ..
Bektaþi:
- Ýmaným, demiþ, elbette öyledir; ama Allah'ýn bu
iþi hangi pezevengin eliyle yaptýrdýðýna bakýyorum...

Ilýmlý Ýslam Devleti mi?..
Amerika bu isi hangi pezevenk marifetiyle Türkiye'de
tezgâhlamak istiyor

ABD'nin bu iþi tezgahlattýrdýðý kiþi; her kim ise anasýný alýp gitsin...

Anasý da 2 yýl önce isim deðiþtirmiþ.

PEZEVENK
Dünya ahvâlinden haberi yoktur
Sohbeti din ile açar pezevenk
Komþusu aç iken kendisi toktur
Sanki melek olmuþ uçar pezevenk

Karanlýk iþlerde zýplama ister
Evine granit kaplama ister
Dünya mektebinden diploma ister
Ýnsanlýk dersinden kaçar pezevenk


Herkesin kabýna çeþmesi akmaz
Erkek sinekleri hareme sokmaz
Fakir komþusunun yüzüne bakmaz
Selâmsýz sabahsýz geçer pezevenk

Sanýrsýn Allah'la akte oturmuþ
Cennete giderken macun götürmüþ
Hûriler'i dizip iþi bitirmiþ
Þimdi gýlmanlarý seçer pezevenk


Aydýnlýða düþman yobazýn dölü
HÛ çekerken þiþmiþ aðzýnda dili
Erbâbi, ülkede bunlardan dolu
Durmadan zehrini saçar pezevenk

Âþýk ERBABÝ
Asýl adý Hüseyin Farki olan bu saz þairimiz Erzurum'un Karaz köyünden olup 1220-1300 (1805-1884) yýllarý arasýnda yaþamýþtýr.

Çok güzelmiþ.

"Ýlhan Selçuk, ameliyata girmeden önce Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köþesi 'Pencere'de okurlarýna þu sözlerle veda etti:

"Pazartesi günü yürekten ameliyat olacaðýz, söylenenlere bakýlýrsa epey gýllýgýþlý bir operasyonmuþ, nallarý havaya dikersek bozulmayalým, olur böyle þeyler... Nallarý dikmezsem daha görüþürüz. Dikersem, her ne kadar kusurumuz da olsa, affola... Ýkisine de eyvallah..."

Ýlhan Selçuk bugün vefat etti.Allah rahmet eylesin.Sanýrým yokluðunu hep hissediceðiz.

1925′te, Aydýn’da doðan Ýlhan Selçuk, subay bir babanýn çocuðu olarak ailesiyle karýþ karýþ Anadolu’yu gezdi. 1950′de Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Ýlhan Selçuk, avukatlýk, matbaacýlýk, dergi ve gazetelerde yazý iþleri müdürlüðü gibi birçok iþ yaptý.
Yazarlýðý tercih etti
Avukatluk eðitimi almasýna raðmen, Ýlhan Selçuk’un yazý tutkusu daha aðýr bastý. Ýlk yazýlarýna 1952 yýlýnda aðabeyi Turhan Selçuk’la birlikte çýkardýðý “41,5″ adlý mizah dergisinde baþladý. Ardýndan muhalif yaklaþýmý ile ses getiren Dolmuþ dergisi geldi.
Askerlikten sonra, Akþam Gazetesi’nde yazmaya baþladý, ardýndan Vatan Gazetesi’ne geçti. 1963 yýlýnda, tanýnmaya baþladýðý dönemde, Nadir Nadi’nin teklifini kabul etti ve ismiyle özdeþleþecek Cumhuriyet Gazetesi’ne yazar oldu. Ayný dönemde Yön Dergisi’nde de yazýlarý yayýnlanýyordu. Yön dergisinin kapatýlmasýnýn ardýndan Ýlhan Selçuk yazýlarýna Devrim Dergisi’nde devam etti. Ýlhan Selçuk yazýlarýnda Cumhuriyet devriminin savunuculuðunu yapýyor, çok partili rejime karþý tereddütlü bir yaklaþým sergiliyordu.
Ziverbey Köþkü’nde iþkence gördü
http://www.nationalturk.com/ilhan-selcuk-kimdir-8263519
ESERLERÝ
Uzak Komþu Rusya'dan Gezi Notlarý (1967) - Gezi notlarý
Mustafa Kemal'in Saati (1969) - Belgesel yazýlar
Yüzbaþý Selahattin'in Romaný (2 cilt, 1973/1975) - Roman
Güzel Amerikalý (1976) - Gezi notlarý
Sovyetler, Ýran, Amerika Ýzlenimleri (1976) - Gezi notlarý
Yeni Kýrallar, Yeni Soytarýlar (1976) - Belgesel yazýlar
Aðlamak ve Gülmek (1982) - Belgesel yazýlar
Düþünüyorum Öyleyse Vurun (1984) - Belgesel yazýlar
Görülmüþtür (1986) - Belgesel yazýlar
Ziverbey Köþkü (1987) - 12 Mart dönemi tutukluluðu anýlarý
Japon Gülü (1988) - Gezi notlarý
Enel Hakk'ýn Hakký - Cumhuriyet gazetesinde çýkmýþ, Alevi-Sünni konularýnda yazýlmýþ çarpýcý yazýlarý içermektedir. Bazý Bektaþi Fýkralarý ile okuyucu eðlenerek bilgilendiriliyor.
Ýskele Sancak Sol - Sað - Þeriat
Düþünüyorum Öyleyse Vurun
Allah rahmet eylesin sevenlerinin baþý saðolsun.

Ýlhan Selçuk, dünya görüþüne ve yorumlarýna katýlmadýðým bir yazarýmýzdýr. Yukarýdaki yorumlarda da özellikle "pezevenk" söylemli yorum ve görüþer aþýrý ve katýdýr.

Ýlhan Selçuk'a Allah'tan rahmet diliyorum. Görüþlerine katýlmasam da karþý görüþe her zaman saygý duymuþumdur. Bu anlamda kendisini saygýyla anýyorum.

Þüphesiz ileride tarih bu konularý deðerlendirecektir.

O'nu sevenlere de baþsaðlýðý diliyorum.

KIYAMET YAKIN !
Ýlhan SELÇUK (Cumhuriyet, 17.06.99)
Kuran’ýn Araf Suresi’nde yazar:
“ Ey Muhammet !.. Sana kýyamet saatinin ne zaman gelip çatacaðýný soruyorlar, de ki: ‘Onu ancak Rabbim bilir... 'Göklerin ve yerin, aðýrlýðýný kaldýramayacaðý o saat, sizlere ansýzýn gelecektir. Gerçek tartý kýyamet günündedir. Tartýlarý aðýr gelenler kurtulanlardýr. Tartýlarý hafif gelenler, ayetlerimize yaptýklarý haksýzlýklardan ötürü kendilerini mahvetmiþ olanlardýr.”

Bina ile zina arttý.. Eski deyiþle “kýyamet alameti” sayýlýr bu, yeni deyiþle “kýyamet göstergesi” dir. “Gözün kamaþtýðý.. Ayýn tutulduðu.. Güneþ ve ay bir araya getirildiði zaman, iþte o gün, insan ‘kaçacak yer nerede’ der… Hayýr, artýk bir sýðýnak yoktur.”

Sýðýnak neresi ?..
Denizlerin öldüðü, göllerin zehirlendiði, havanýn pislendiði, ormanlarýn çölleþtiði, doðanýn tüketildiði ve temiz besin üretilemediði bir vakitte insanýn kaçacaðý yer kalýr mý ? Ýnsan kendi kýyametini kendi elleriyle hazýrlayan akýlsýz bir yaratýk... Kuran'dan baþlayarak kutsal kitaplarýn yazdýðý kýyametin eli kulaðýnda... Birkaç yýl önce Ýngiltere'de ''deli dana " olayý patlak verdi, sýðýrlarýn, öküzlerin, ineklerin etini yiyenler, çarpýlacaklar mýydý ?..

Ardýndan Belçika'daki tavuklarýn baþýna bir iþ geldi.
Ýnsanoðlu yemlere öyle yapay maddeler katýyordu ki, hayvanlarý yiyenler kanser hastalýðýna yakalanýyorlardý. Yine Belçika'da kolalý içkilere alýþtýrýlan çocuklar hastalandýlar; kolalý içkiler yasaklandý. Çernobil'de nükleer santral kazaya uðrayýnca çay içmek tehlikeli bir olaya dönüþtü. Kar hýrsýyla güdülenen insanlar, sebzeleri ve meyveleri þiþirip çoðaltmak için hormonlu üretim sapkýnlýðýna baþvuruyorlar; denizlerin dibinde birikiyor zehirli atýklar ; uzayda kara delikler açýlýyor; göðün rengi deðiþti, sarýmtýrak bir sis ortalýðý sardý; soluk alýp vermek güçletiyor.

Ýnsanlar doðayý tüketiyorlar, sanayi atýklarýný tüketemiyorlar...
Tahtýna kurulmuþ süper dünya egemeni, ateþten yaratýlmýþ þeytan gibi buyuruyor :
-Tüketeceksin !..
Hayýr, þeytanýn iðvasý deðil bu, "tüketim toplumu modeli"nin düzeni !..
Markalar tezgahlarda uçuþacak, birbiriyle yarýþ edecek, insanlar gereksiz mallarý kapýþacak; toplumda saygýnlýk, tüketmekle özdeþleþecek!.. Lüks tüketim çýlgýnlýðý, uygar diye damgalanan zengin ülkeleri týmarhaneye dönüþtürecek !.. "Tüketim için üretim" amacýyla doðayý öylesine sömüreceksin ki doðal kaynaklar kuruyacak, zehirlenecek, yok edilecek...


Dünya küresel pazara dönüþtü... Pazarýn yasasý tüketim... Dünya tükeniyor. Kuran'ýn Araf Suresi'nde ne yazýyor: "Sana kýyamet saatinin ne zaman gelip çatacaðýný soruyorlar. “Göklerin ve yerin aðýrlýðýný kaldýramayacaðý o saat, Sizlere ansýzýn gelecektir." O saat ansýzýn gelmiyor... Göz göre göre geliyor.

Atamý, Cumhuriyetimi babamdan; okumayý, her gün akþam babama okuduðum Cumhuriyet Gazetemden öðrendim...Ýlhan SELÇUK hakkýnda bir þeyler yazmak benim haddimi aþar ama duramadým, ruhu þad olsun...