Limited Şirket
İyi Günler ve İyi Çalışmalar Diliyorum.
Benim kendime göre çok büyük bir problemim var. Yardımcı olmanızı diliyor, Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Üç kişi bütün aktif ve pasifiyle 1998 yılının sonlarında bir Limited Şirket devir aldık. Bu olay resmi gazetede de yayınlandı. Limited Şirketin Sermayesi 500.000.000 Tl. ve 20 Pay bulunmaktadır.
Şirkette;
8 pay karşılığı 200.000.000 Tl. Bana
8 pay karşılığı 200.000.000 Tl. Alper’e
4 pay karşılığı 100.000.000 Tl. Emel’e aittir.
Şirket işlerinin yürümesi için Alper ve ben şirket müdürü sıfatları ile şirketi bilumum resmi ve özel daireler ile 3. Şahıslar nezdinde 10 yıl süre ile temsil ve ilzama şirket kaşesi altına atacağımız münferit imzalar ile son dereceye kadar münferiden şirketi temsil ve ilzam edecektik.
Şirkette çalışılmaya başlandı. Şirkete düzenli bir şekilde sık sık gidip gelemiyordum. Ve 1999 Aralık ayının sonunda yurtdışına çıktım ve yurtdışında çalışmaya başladım. Daha sonra bu şirkete fazla faydam olmayacağını düşündüm. Yurtdışından birdefasında da geldiğimde yani 22.11.2000 tarihinde hisseme düşenleri bütün aktif ve pasifiyle noter kanalıyla bir kişiye devir ettim (Noter devir belgesi bende bulunmaktadır). Şirketle hiçbir alakamın kalmadığını düşünerek tekrar yurtdışına çıktım. Halen yurtdışında çalışmaktayım.
Çok nadirde olsa bir iki günlüğüne tatile gelmeye başladım. Son gelişimde yani 14.06.2002 tarihinde tesadüfen öğrendiğim şey şirketin hala üzerimde gözükmesiydi. Ve nedenini araştırmaya başladım. Öğrendiklerim şunlardı ;
- Noter kanalıyla yapmış olduğum devir işlemi geçersizmiş, ticaret sicilinde işlenmediği için.
- Bütün muhasebe belgelerini muhasebeciden Alper adlı arkadaş almış.
- 1,5 yıla yakın Alper adlı arkadaştan haber yok. Hiçkimse nerede olduğunu bilmiyor.
- Benim elimde sadece noter kanalıyla yapmış olduğum devir, şirketin ünvanı, şirketin bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi numarası bulunmaktadır.
- Emel adlı arkadaşa ulaşmaya çalıştım ama uzun bir yaz tatiline çıkmış ve Eylül’ün başlarında gelecekmiş. Ona ulaşmaya çalışıyorum ve ulaşırım.
1
Sonuç olarak;
- Uzun zamandır faaliyette olmayan bir şirketin müdürü ve ortağıyım,
- Elimde Sadece noter kanalıyle sattığım devir belgesi var,
- Şirketin Ünvanı, Vergi Dairesi ve Vergi Numarasını biliyorum
- Bu şirketten nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
- Vergi borcu varsa katlanıyordur. Ve çekiniyorum vergi dairesine
gittiğim zaman kötü bir durumla karşılaşmamak için.
Kendi çabalarımla yapmış olduğum basit araştırmalarla ;
- 22.07.1998 Tarihli ve 4369 sayılı kanun ile ; 6183 sayılı kanunun 35. Maddesi “Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar”
Ancak, 405 seri no’lu Tahsilat genel tebliğinde açıklandığı üzere, bu maddede yapılan değişiklik, 4369 sayılı kanunun, Resmi Gazetede yayımlandığı, 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 29.07.1998 tarihi ve bu tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacaklarının Limited Şirketten tahsil imkanı bulunmaması halinde bu tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan takip ve tahsil edileceği açıklanmıştır.
- Danıştay 7. Dairesinin 05.11.2001 Tarih, 2000/6064 Esas No ve 2001/3393 Karar nolu olayı benim durumuma çok uygundur.
Bana ne yapmam gerektiğini, nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında yardımcı olabilirseniz çok minnettar kalırım
Sayğılarımla .
2
Benim kendime göre çok büyük bir problemim var. Yardımcı olmanızı diliyor, Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Üç kişi bütün aktif ve pasifiyle 1998 yılının sonlarında bir Limited Şirket devir aldık. Bu olay resmi gazetede de yayınlandı. Limited Şirketin Sermayesi 500.000.000 Tl. ve 20 Pay bulunmaktadır.
Şirkette;
8 pay karşılığı 200.000.000 Tl. Bana
8 pay karşılığı 200.000.000 Tl. Alper’e
4 pay karşılığı 100.000.000 Tl. Emel’e aittir.
Şirket işlerinin yürümesi için Alper ve ben şirket müdürü sıfatları ile şirketi bilumum resmi ve özel daireler ile 3. Şahıslar nezdinde 10 yıl süre ile temsil ve ilzama şirket kaşesi altına atacağımız münferit imzalar ile son dereceye kadar münferiden şirketi temsil ve ilzam edecektik.
Şirkette çalışılmaya başlandı. Şirkete düzenli bir şekilde sık sık gidip gelemiyordum. Ve 1999 Aralık ayının sonunda yurtdışına çıktım ve yurtdışında çalışmaya başladım. Daha sonra bu şirkete fazla faydam olmayacağını düşündüm. Yurtdışından birdefasında da geldiğimde yani 22.11.2000 tarihinde hisseme düşenleri bütün aktif ve pasifiyle noter kanalıyla bir kişiye devir ettim (Noter devir belgesi bende bulunmaktadır). Şirketle hiçbir alakamın kalmadığını düşünerek tekrar yurtdışına çıktım. Halen yurtdışında çalışmaktayım.
Çok nadirde olsa bir iki günlüğüne tatile gelmeye başladım. Son gelişimde yani 14.06.2002 tarihinde tesadüfen öğrendiğim şey şirketin hala üzerimde gözükmesiydi. Ve nedenini araştırmaya başladım. Öğrendiklerim şunlardı ;
- Noter kanalıyla yapmış olduğum devir işlemi geçersizmiş, ticaret sicilinde işlenmediği için.
- Bütün muhasebe belgelerini muhasebeciden Alper adlı arkadaş almış.
- 1,5 yıla yakın Alper adlı arkadaştan haber yok. Hiçkimse nerede olduğunu bilmiyor.
- Benim elimde sadece noter kanalıyla yapmış olduğum devir, şirketin ünvanı, şirketin bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi numarası bulunmaktadır.
- Emel adlı arkadaşa ulaşmaya çalıştım ama uzun bir yaz tatiline çıkmış ve Eylül’ün başlarında gelecekmiş. Ona ulaşmaya çalışıyorum ve ulaşırım.
1
Sonuç olarak;
- Uzun zamandır faaliyette olmayan bir şirketin müdürü ve ortağıyım,
- Elimde Sadece noter kanalıyle sattığım devir belgesi var,
- Şirketin Ünvanı, Vergi Dairesi ve Vergi Numarasını biliyorum
- Bu şirketten nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
- Vergi borcu varsa katlanıyordur. Ve çekiniyorum vergi dairesine
gittiğim zaman kötü bir durumla karşılaşmamak için.
Kendi çabalarımla yapmış olduğum basit araştırmalarla ;
- 22.07.1998 Tarihli ve 4369 sayılı kanun ile ; 6183 sayılı kanunun 35. Maddesi “Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar”
Ancak, 405 seri no’lu Tahsilat genel tebliğinde açıklandığı üzere, bu maddede yapılan değişiklik, 4369 sayılı kanunun, Resmi Gazetede yayımlandığı, 29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 29.07.1998 tarihi ve bu tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacaklarının Limited Şirketten tahsil imkanı bulunmaması halinde bu tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan takip ve tahsil edileceği açıklanmıştır.
- Danıştay 7. Dairesinin 05.11.2001 Tarih, 2000/6064 Esas No ve 2001/3393 Karar nolu olayı benim durumuma çok uygundur.
Bana ne yapmam gerektiğini, nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında yardımcı olabilirseniz çok minnettar kalırım
Sayğılarımla .
2