İdari işlemler hakkında iki soru
I. Askerlik işlemleri için 2003 yılında MSB Sarıyer Askerlik Şubesi’ne başvuran A, gerekli sağlık muayenesinin yapılması için Gümüşsuyu Asker Hastahanesi’ne sevk edilmiştir. Yapılan muayenede, A’nın “ülser olduğu”, Sağlık Kurulu raporu ile saptanmıştır.
Bu rapora ve TSK Beden Kabiliyeti Yönetmeliği’ne dayanarak, MSB, A’nın “askerliğe elverişli olmadığına ve askerlikten muaf tutulmasına, ancak bir yıl sonra yeniden muayene edilmesine” karar vermiştir. ... 2004 yılında, A hakkında, aynı süreç uygulanmış, aynı tanı konmuş, aynı yönde karar verilerek, “dosya kapatılmış”tır.
2005 yılında, MSB’na yapılan bir ihbarda, 2003 ve 2004 raporlarının “gerçeğe uymadığı” bildirilmiştir. Bu gibi konularda titiz bir tutum içinde olan Bakanlık, A’yı, Ocak 2006’da, Kasımpaşa Askeri Hastahanesi’ne sevk etmiş ve bu hastahanenin Sağlık Kurulu, önceki raporlardaki “ülser tanısı”nı doğrulamıştır.
Fakat, Yönetmeliğin ilgili maddesi, 2005 Temmuz’unda değiştirilmiş ve ülserli hastalar askerliğe elverişli olanlar kategorisine sokulmuştur.
Bakanlık, 7.2.2006 günü aldığı kararla, yürürlükteki Yönetmeliğe göre, A’nın “askerlik hizmetine elverişli” duruma girdiğinin saptandığına ve bu nedenle askere alınmasına karar vermiştir. Karar, A’ya, 15.2.2006 günü tebliğ edilmiştir.
1111 sayılı Askerlik Kanunu, Md.10: ...Durumu aşağıdakilere uyanlar askere alınmazlar: 1- TSK Beden Kabiliyet Yönetmeliği’ne göre bedeni kabiliyeti askerliğe elverişli olmayanlar.
Olayda, “idari işlem” olanlar ile olmayanları ve hangilerinin “düzenleyici-kural” hangilerinin “birel” işlem olduğunu ve nedenlerini açıklayınız.
A’nın 2004 ve 2005’de yapılan muayenelerinin hukuksal sonuçlarını değerlendiriniz.
A’nın askerliği hakkında, 2006 yılında karar verilirken, “zaman” yönünden doğru hukuk kuralı uygulanmış mıdır?
Yapılan 15.02.2006 günlü tebliğin hukuksal sonuçlarını ve A’nın yapması gerekeni açıklayınız.
A, 7.2.2006 tarihli karara karşı, hangi yargı yerinde, ne süre içinde hangi davayı açmalıdır?
II. Kabataş Lisesi mezunu olan K, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi zabıt kâtibi iken istifa etmiş ve iki yıl sonra, görevine dönmek için Adalet Bakanlığı’na başvurmuştur. Bakanlık, geçen süre içinde, Adliye Memurları Atama Yönetmeliği’ni değiştirere, zabıt kâtipliğinin de içinde bulunduğu bazı görevler için, lise mezunu koşulunu “Adalet meslek lisesi mezunu” koşuluna çevirmiştir. Bakanlık, başvuruyu, yeni hükmü gerekçe göstererek reddetmiştir.
1-Bakanlığın kararını paylaşıyor musunuz; niçin?
2-K, görevinden istifa etmese idi, yeni koşul nedeniyle, zabıt kâtibi olma niteliğini kaybetmiş olur muydu; başka bir göreve nakli mi gerekirdi; görevini sürdürme hakkı saklı mı kalırdı?
Bu rapora ve TSK Beden Kabiliyeti Yönetmeliği’ne dayanarak, MSB, A’nın “askerliğe elverişli olmadığına ve askerlikten muaf tutulmasına, ancak bir yıl sonra yeniden muayene edilmesine” karar vermiştir. ... 2004 yılında, A hakkında, aynı süreç uygulanmış, aynı tanı konmuş, aynı yönde karar verilerek, “dosya kapatılmış”tır.
2005 yılında, MSB’na yapılan bir ihbarda, 2003 ve 2004 raporlarının “gerçeğe uymadığı” bildirilmiştir. Bu gibi konularda titiz bir tutum içinde olan Bakanlık, A’yı, Ocak 2006’da, Kasımpaşa Askeri Hastahanesi’ne sevk etmiş ve bu hastahanenin Sağlık Kurulu, önceki raporlardaki “ülser tanısı”nı doğrulamıştır.
Fakat, Yönetmeliğin ilgili maddesi, 2005 Temmuz’unda değiştirilmiş ve ülserli hastalar askerliğe elverişli olanlar kategorisine sokulmuştur.
Bakanlık, 7.2.2006 günü aldığı kararla, yürürlükteki Yönetmeliğe göre, A’nın “askerlik hizmetine elverişli” duruma girdiğinin saptandığına ve bu nedenle askere alınmasına karar vermiştir. Karar, A’ya, 15.2.2006 günü tebliğ edilmiştir.
1111 sayılı Askerlik Kanunu, Md.10: ...Durumu aşağıdakilere uyanlar askere alınmazlar: 1- TSK Beden Kabiliyet Yönetmeliği’ne göre bedeni kabiliyeti askerliğe elverişli olmayanlar.
Olayda, “idari işlem” olanlar ile olmayanları ve hangilerinin “düzenleyici-kural” hangilerinin “birel” işlem olduğunu ve nedenlerini açıklayınız.
A’nın 2004 ve 2005’de yapılan muayenelerinin hukuksal sonuçlarını değerlendiriniz.
A’nın askerliği hakkında, 2006 yılında karar verilirken, “zaman” yönünden doğru hukuk kuralı uygulanmış mıdır?
Yapılan 15.02.2006 günlü tebliğin hukuksal sonuçlarını ve A’nın yapması gerekeni açıklayınız.
A, 7.2.2006 tarihli karara karşı, hangi yargı yerinde, ne süre içinde hangi davayı açmalıdır?
II. Kabataş Lisesi mezunu olan K, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi zabıt kâtibi iken istifa etmiş ve iki yıl sonra, görevine dönmek için Adalet Bakanlığı’na başvurmuştur. Bakanlık, geçen süre içinde, Adliye Memurları Atama Yönetmeliği’ni değiştirere, zabıt kâtipliğinin de içinde bulunduğu bazı görevler için, lise mezunu koşulunu “Adalet meslek lisesi mezunu” koşuluna çevirmiştir. Bakanlık, başvuruyu, yeni hükmü gerekçe göstererek reddetmiştir.
1-Bakanlığın kararını paylaşıyor musunuz; niçin?
2-K, görevinden istifa etmese idi, yeni koşul nedeniyle, zabıt kâtibi olma niteliğini kaybetmiş olur muydu; başka bir göreve nakli mi gerekirdi; görevini sürdürme hakkı saklı mı kalırdı?